Kitap okumaya davet!

Abraham Lincoln fakir bir çocuktu. Hayvan bakıcılığı yaparken kitap okudu, bakkal çıraklığı yaparken kitap okudu. Ortaokul, lise ve Hukuk Fakültesini dışarıdan bitirdi. İhtiyaç duyduğu bir kitap için 50 kilometre yürüdü. Sonunda ABD Başkanı oldu... Japonlar tatile giderken, yanlarındaki çantalarda çok sayıda kitap bulunur... Gelişmiş batı ülkelerinde metroda, hatta kırmızı ışıkta bile kitap okunuyor... Yavuz Sultan Selim Han, Mısır Seferinde at sırtında 7 cilt kitap okudu, bunları hocasıyla müzakere etti... Sultan Abdulhamit Han'ın 30 bin kitabı vardı. Almanların meşhur fen ansiklopedisinde "yılmadan, yorulmadan yazan Suyuti'nin 300'den fazla eseri vardır" diye bir ibare geçer. İmam-ı Gazali o kadar çok kitap yazmıştır ki, hayatına bölündüğünde, bir güne 18 sayfa düşmektedir... Bu ve bunun gibi sayısız örnekler ortada iken; bugün biz kitap okumuyoruz, gazete okumuyoruz. Komşumuz, bize göre küçücük olan Bulgaristan'da 4.237 kütüphane, bunlarda da 41 milyon kitap mevcut iken; kocaman Türkiye'de kütüphane sayısı 1.310, bunlardaki kitap sayısı da sadece 11 milyondur. Norveç'te bin kişiye 575 gazete, Japonya'da bin kişiye 570 gazete düşerken; ülkemizde bu sayı sadece 50'dir. Kısacası okumuyoruz. Art niyyetliler de bu zaafımızı kullanıyor, başımız belalardan kurtulmuyor. Peki bu böyle devam etmeli mi? Etmemeli, bunun için de herkes üzerine düşeni yapmalıdır... İstanbul'daki Hakikat Kitabevi de bir kitap kampanyası başlatmış. Tam takım kitap seti, 14 ayrı kitap, toplam 6704 sayfa, hoş bir çanta içinde, üstelik hepsi piyasadaki birkaç kitap fiyatına... Hazır, Mübarek Ramazan ayı da gelmişken, kendimizi yenilemenin, bilgilerimizi tazelemenin, yeni bir başlangıç yapmanın tam zamanı değil mi? Günde 5-10 sayfa kitap okumaya ne dersiniz... Artık, simsarların cehaletimizi istismar etmelerine fırsat vermeyelim... Size en yakın Türkiye Gazetesi Bürosunu veya 0212 875 80 00 numaralı telefonu aradığınızda bu kitaplar ayağınıza kadar gönderiliyor üstelik. Daha ne duruyoruz, haydi kitap okumaya!... Dadaş kızı haber bekler Al gülüm, ver gülüm ile Çark döner mi ey başkanım? Millet "açız, açız" diyor Kulak ver de duy başkanım! Utanırız el açmaktan Başı dik tutup gezmekten Öldük faiz ödemekten Bunu artık bil başkanım! Biliyorum çabalarsın Ama çare bulamazsın Belki de çok yorulursun Bunu artık gör başkanım! Çağrılan yere git, durma Çağrılmadık yerde durma Mazlumun ahını alma Yeter artık in başkanım! Sayılırken sayıl derler Böyle söylemiş büyükler Dadaş kızı haber bekler Bir ricadır, bil başkanım! ¥ Taliha Karagözlü - VAN Neden kendi branşımızda öğretmenlik yapamıyoruz? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Eğitim Programları ve Öğretimi Bölümü'nden 1992 yılında mezun oldum. Beraber mezun olduğum kişiler rehber öğretmenlik branşına geçtiler. Ben ve benim durumumda olanlar (askerlik ve değişik nedenlerden dolayı) branşa geçemediler. Milli Eğitim Bakanlığı'nın 1996 yılında yayınladığı genelge ile mezun olduğum bölümden rehber öğretmenlik hakkı alındı. 2000-2001 öğretim yılı başında Milli Eğitim Bakanlığı'nın 01/09/2000 tarih ve 81 sayılı genelgesine istinaden branş değişikliği için müracaat ettim ve genelge gereği müracaatım ile ilgili süreç devam etmektedir. Şu anda bakanlık müracaatlarımız hakkında olumlu veya olumsuz bir şekilde cevap vermemektedir. Durumumuz ile ilgili bilgi vermenizi önemle istirham ediyorum. Ülkemizde ziraat mühendisleri, veterinerler, doktorlar öğretmenlik yaparken bizler kendi alanımızda neden görev yapamıyoruz? Ayrıca fakülteden almış olduğumuz krediler de yeterlidir. ¥ Z. Y. - MANİSA Atama bekleyen öğretmenlerin mağduriyeti Milli Eğitim Bakanlığı'na; Biz, iki yıldır tayin bekleyen öğretmen adaylarıyız. Eğitim Fak. Kimya Bölümü'nü bitirdikten sonra, atamamız yapılamadığı için Sınıf Öğretmenliği'nde formasyon kursuna katıldık. Ama sonuç yine değişmedi. Şimdi soruyoruz; o kadar emek ve zamanın karşılığı bu mu olmalı? Yetkililer eğitimin öneminden dem vururken, binlerce insanın durumunu hiç mi görmüyorlar? Biz iki yıldır bekliyoruz. Dört yıldır bekleyen öğretmen adayları da var. Acaba ilgililer üniversiteler ve bölümler açarken, geleceğe yönelik hiçbir planlama yapmıyorlar mı? ¥ Serpil, Bahdişen, Ayşegül KDV indirimi zenginler için mi? Sayın yetkililer; beyaz eşya ve otomobilde KDV indirimine gidilecekmiş. Ülkemizde her nedense herşey zenginler için yapılmaktadır. İnsanlar "açız" diye sokaklarda geziyor. Beyaz eşya ve otomobille ilgilenecek hal kalmadı. İnsanlar ekmeğin, yağın, şekerin, vb. gıda maddelerinin pahalılığından mustarip; bu hususta birşeyler yapmanızı bekliyor. ¥ Orhan Ekiz - GİRESUN Bu problemi çözün artık! Ben lise 3. sınıfta okumakta olan bir öğrenciyim. İnsan hakları, özgür düşünce temennileriyle girdiğimiz 21. yüzyılda, hâlâ insanların kıyafetleriyle uğraşılması büyük bir tezat oluşturmaktadır. Milletvekillerimizden TBMM'de bu problemi dile getirip, ÖSS dahil bütün kısıtlamaların giderilmesi için çaba sarfetmelerini arzu ediyorum. Ülkemize ve insanlığa faydalı olabilmek için çaba harcayan, yüreği azimle dolu biz gençleri psikolojik sorunlara itmeyin. ¥ İsmi mahfuz