Konuşacaklarına, hatalarını telafi etseler!..

A -
A +

3 erkek çocuk annesi, inançlarını yaşamaya çalışan, kendi halimde bir vatandaşım. Olaylara, yapılanlara, yazılanlara, söylenenlere bir anlam veremiyorum... Çocuklarımın kargaşadan uzak, vatanını, milletini seven, inançlarına bağlı vatandaşlar olarak yetişmelerini istedim. Kimseye zararları dokunmasın, ailelerine, arkadaşlarına yardımcı olsunlar istedim. Dinî yönden tam techizatlı olmalarının yanında, fennin, bilimin yeniliklerine açık olmalarına, iyi bir eğitim almalarına çalıştım. İnsanlar arasında ayırımcılık yapmamalarını, kimsenin kazancına göz dikmemelerini, herkese iyilik yapmaları gerektiğini öğrettim. Ama bütün bunlara rağmen hak etmediğim muamelelerle karşılaştım. Yapılanlardan dolayı içim o kadar dolu ki, kitap yazsam yeridir. Çocuklarım İmam Hatip Okuluna gitti, ama onlarla beraber neredeyse ben de cezalandırıldım. Çocuklarım bu okul yüzünden polis olamaz, iyi bir üniversiteye giremez. Büyük oğlum üniversiteye giderken, onunla birlikte özel bir İngilizce kursuna yazıldım. Anlaştık, senetleri imzaladık. Kurs gününü beklerken, iki gün öncesinden telefon geldi, beni kıyafetimden dolayı kabul edemeyeceklerini söylediler. Fazla ısrarcı olmadım, 40 yaşımdan sonra fazla da önemli değil, ama bir zihniyeti göstermesi açısından önemli... Bunun gibi, sayısız haksızlıklarla karşılaştım. Şimdi ortalık biraz duruldu. Gerilimler azaldı, çok şükür kutuplaşmalar da bitti, huzur ortamı sağlandı... Ama o da ne? Dün bize bu sıkıntıları yaşatanlar, huzursuzluğun baş müsebbipleri ilginç bir haberle ortaya çıktı. "Din elden gidiyor"muş... Kim bunu söyleyen? Sırf inançlarımızın gereğini yaptık diye hayatı bize zindan edenler... Birileri konuşmak yerine, hatalarını nasıl telafi edeceklerini düşünseler... Yapamıyorlarsa bari gölge etmesinler... Bir anne-ÇORLU Arkadaşlarımızın hayatı karardı!.. Okumakta olduğum Tokat Gazi Osman Paşa Üniversitesi'nde yönetiminin anlaşılmaz tavrıyla öğrenciler birbirine düşürülmek isteniyor. Ramazan ayında Fen-Edebiyat Fakültesi'nde kız meselesinden çıkan basit bir olayın üniversite rektörünün demecinde "basit bir kız meselesidir" denmesine rağmen, jandarma ve hastahane raporlarında mağdur durumda gösterilen ve savcılığın haklarında takipsizlik kararı verdiği arkadaşlarımız, yine üniversite yönetimi tarafından abartılı bir şekilde, ideolojik suç isnat edilerek, cezalandırıldılar. Hayatları boyunca önlerine sürekli kara bir leke olarak çıkacak, iki yarı yıl uzaklaştırma verilerek okul hayatları karartılmıştır. Bu cezayla, Türkiye'nin en huzurlu üniversitelerinden olan üniversitemizde öğrenciler arasında husumet oluşturulacak, kaos ortamının oluşmasına zemin hazırlanacaktır. Huzur, kardeşlik ve barış ortamını zedeleyeceğini düşündüğümüz bu cezayı kınıyor; sadece adalet ve huzur istiyoruz... Bir öğrenci-TOKAT

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.