Ben Kosova'da doğdum, 10 yaşımda iken, 1960'lı yılların ortalarında ailemle birlikte Türkiye'ye geldik, İstanbul'a yerleştik. Sırpların baskılarına daha fazla katlanamayan ailemiz, doğduğumuz toprakları terk etmek zorunda kaldılar. Türkçe'yi burada öğrendim. Bu vatanımızı da çok sevdik. Ama doğduğumuz topraklar, geride kalan akrabalar hep içimizde bir ukde olarak kaldı; kalbimizin bir parçası hep Kosova için çarptı. Oradaki zulümleri, katliamları, sıkıntıları bizler de birebir hissettik. Birkaç gündür bütün Kosovalılar, Kosova kökenliler gibi bizler de bayram yapmaktayız. Allah hepimize daha iyi günler nasip eder inşallah... Bu bağımsızlık sürecinde Türkiye'nin takındığı tavır bizleri daha da mutlu etti. Bu bakımdan, Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Sayın Ali Babacan ile diğer yetkililere ne kadar teşekkür etsek azdır. İki kardeş ülke olan Kosova ile Türkiye'nin yakın ilişkisi ve iş birliğine gitmeleri bundan sonra da bizleri çok mutlu edecektir... Sayın Dışişleri Bakanımız'dan küçük bir ricamız daha var; acaba geçişimiz esnasında Bulgaristan'ın aldığı vize parası ve diğer sıkıntılara da bir çözüm bulamazlar mı? > Akif Güngör >> Doğu Türkistan'ı unutmayalım MHP Genel Sekreter Yardımcısı, Yozgat Milletvekili Sayın Mehmet Ekici, 15/02/2008 tarihinde, TBMM'de gündem dışı söz alarak, Doğu Türkistan Türkleri ile ilgili bir konuşma yaptı. 05/02/1997 tarihinde Doğu Türkistan'ın Golca ilinde meydana gelen katliamın 11. yıl dönümünden söz etti. Son yıllarda ABD ve Avrupa Ülkeleri Parlamentolarında Doğu Türkistan'daki ciddi insan hakları ihlalleri ve soykırımdan bahsedilerek, daha çok gündeme geldiği halde, bizim kendi davamız olan Doğu Türkistan meselesinin pek hatırlanmadığından yakındılar. Sayın vekilimize ve Meclisimize bunun için çok teşekkür ediyoruz. Artık bu davanın resmi yollardan dile getirilme zamanının geldiğini düşünüyoruz. Şu soruların cevabını da çok merak ediyoruz: 1. Neden Doğu Türkistan'ın Gökbayrağı Mesut Yılmaz'ın başbakanlığı döneminde bir genelgeyle yasaklanmıştı da hâlâ serbest değil? 2. Sabık Doğu Türkistan Milli Merkezi neden Türkiye'den Almanya'ya taşınmak zorunda kaldı? 3. Acaba birkaç sene önce kurulan Sürgündeki Doğu Türkistan Hükümeti neden Türkiye'de kurulamadı da Amerika'da ilan edildi? 4. Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Rabiye Kadir Hanım, bütün Avrupa ülkelerinde, Japonya'da ve bugünlerde Avustralya'da üst düzey ziyaretler gerçekleştirmekte, ilgili ülkelerde bakanlarla görüşmeler yapmakta ve paneller, açık oturumlar düzenlemekte. Türkiye ziyareti için bir türlü vize verilmemekte acaba neden? 5. Şu an Türkiyemize çeşitli yollardan gelip yerleşen Doğu Türkistanlılara bir taraftan Çin pasaport vermezken, polis yetkililerimiz "illaki pasaport alacaksın" diye sıkıştırmaktalar, neden? 6. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti davası ile Doğu Türkistan davasının ne farkı var? Hiçbir zaman terörist eylemde bulunmadık, sadece hakkımızı aramak için fikir beyan ettik, o da suç mu? Her şeye rağmen, elinden gelen kadirşinaslığı esirgemen Türkiyemizdeki herkese sonsuz şükranlarmızı sunuyoruz... Muzaffer Kutadgu Bilig (Türkistan Yurtseverler Birliği) >> Caddemiz daha ne kadar karanlıkta kalacak? İstanbul Büyükşehir ve BEDAŞ yetkililerine; Bizler Yenibosna'da ikamet etmekteyiz. 29 Ekim Caddesi günlerdir karanlıkta, lambaları yanmıyor. İşimize gidip-gelirken bu caddeden geçiyoruz, çocuklarımız bu caddeden yürüyerek okula gidiyor. Çok zorluk çekiyoruz... Lütfen bu caddenin aydınlanmasını bir an önce sağlayın...> Bir grup vatandaş >> Meslek Yüksek Okulu mezunlarının mağduriyetine son verin Bizler, Türkiye'nin Meslek Yüksek Okulu (MYO)diye nitelendirdiği, sayısı 2 milyon olan MYO mağdurlarıyız. Üniversite mezunu olmamıza rağmen, askerde ilkokul mezunu ya da hiç okumamış adam muamelesi görüyoruz. MYO bittikten sonra lisans tamamlamada engelle karşılaşıyoruz. İş yerlerinde mevki sıkıntısı yaşıyoruz. İmza yetkimiz yok... Biz de üniversite mezunu olarak, askerlik görevimizde, 4 yıllıklar gibi, üniversite mezununa yakışır, askerlik yapmak istiyoruz. Lisans tamamlamada problem yaşamak istemiyoruz. MYO bittikten sonra, lisans tamamlama işlemini özel üniversitelerde, asgari tutarlarda ödeme yapıp, lisans diploması almak istiyoruz. Açık öğretim kurumlarında, teknik bölümler için, lisans tamamlama hakkı verilsin istiyoruz. Dikey Geçiş Sınavları'nda (DGS), devlet üniversitesine girmek için, 2 milyon insanla yarışıyoruz ve yarışı kazanan maksimum 100 kişi, lisans tamamlamaya hak kazanıyor. Çünkü her üniversite maksimum 2 veya 3 kontenjan bırakmış DGS öğrencilerine. Lisansımızı tamamlayıp devlete ve millete daha yararlı olmak istiyoruz. İş yerlerinde mevki sahibi olmak istiyoruz. İlkokul mezunu ile aynı kefeye konulmak istemiyoruz. Neden imza yetkimiz yok, bizler neden iş yeri açıp imzamızı kullanamıyoruz, neden iş yerlerinde yetkili tekniker imzamız olmuyor? İmza yetkisi istiyoruz. Hiçbir işe yaramayan diplomalarımız yüzünden garson, barmen, tezgahtâr olarak çalıştık. Askerde ise lise mezunu çobanlardan emir aldık, onlar gibi 15 ay askerlik yaptık. Şu an 31 Mart'ta oylanacak unvan, kadro, askerlik teklifimiz var, MHP+CHP+DSP evet diyor. AK Parti de desteklerse bu sıkıntımız çözülür; hem biz kazanırız, hem de ülke kazanır... > MYO mezunları >> Bağ-Kur emeklisine bunu yapmayın! Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Ben Bağ-Kur emeklisiyim. Geçen hafta okuduğum bir haberde, Bağ-Kur emeklilerinden yüzde 10 sağlık gideri kesintisi yapılacağı belirtiliyordu. Buna hem şaşırdım hem de üzüldüm. Böyle bir uygulama neden düşünüldü, anlamak mümkün değil. Bağ-Kur'lular dişinden tırnağından artırarak, binbir güçlükle primlerini öder. Devletten en ufak bir destek görmezler. Bir sosyal güvenceleri olsun diye her türlü fedakârlığa göğüs gererler. En düşük emekli maaşı da onlara verilir. Diğer sosyal güvenlik kurumlarının verdiği emekli maaşları bizimkilerden çok fazla. Bu maaşla ev kirası mı verilir, faturalar mı ödenir, çocuklar mı okutulur, başka ihtiyaçlar mı karşılanır? Geçinebilmek için mecburen çalışan Bağ-Kur emeklisinden de Destek Primi kesilir. Şimdi de yüzde 10 Sağlık Primi Kesintisi olacağı söyleniyor. Verilen cüzi maaştan bu kadar kesinti yapıldıktan sonra bize ne kalır ki? Binlerce mağdur Bağ-Kur emeklisinin ne zor şartlar altında hayat mücadelesi verdiğini lütfen bir daha düşünün. Kendinizi bir an için bizim yerimize koyun. Yıllarca vergi vermiş biz Bağ-Kurlular bu muameleyi hak etmiyoruz... > Cansen Bademci-HATAY >> Eğitimimize uygun bir unvan ve yetki verilsin YÖK ve Sağlık Bakanlığı'nın dikkatine; Ben, Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirip, Sağlık Memuru (Toplum Sağlığı Teknisyeni) unvanını aldım. Daha sonra, eğitim süresi 4 yıl olan Sağlık Yüksekokulu Lisans Programını bitirdim. Unvanım yine Sağlık Memuru (Toplum Sağlığı Teknisyeni) olarak kaldı... Türkiye'de Sağlık Yüksekokulu mezunları dışında, 4 yıllık üniversite bitirip, "Teknisyen" olan başka bölüm mezunları yok. Çünkü "Teknisyenlik" lise mezunlarına verilen unvandır. Mesela Ziraat Meslek Lisesi'ni bitirene "Ziraat Teknisyeni", Veteriner Sağlık Meslek Lisesi'ni bitirenler "Veteriner Sağlık Teknisyeni" unvanını alır, vb... 4 yıllık lisans eğitimini okuyup bitirenler de mühendis, öğretmen, bilim lisansiyeri vb. unvanları alıyorlar. YÖK'ten isteğimiz, Sağlık Yüksekokulu mezunlarına "Sağlık Memuru" unvanını değil de, "Sağlık Mühendisi" veya başka bir uvan verilmesi; "Teknisyen, Yardımcı Eleman" gibi unvanların verilmemesi... Lisans mezunu olmamıza rağmen, tek başımıza yapmamıza izin verilen hiçbir iş bulunmamakta. Lütfen bizim eğitimimize uygun bir konum, bir unvan ve yetki üzerinde bir daha düşünülsün.. > İsmi mahfuz >> Neden "Biyogaz"a yönelmiyoruz? Dünyada yaygın olarak kullanılan "Biyogaz", neden Türkiye'de yok? Küresel ısınma tehlikesi varken, herkes yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelirken, neden bizde "Biyogaz" kullanma alışkanlığı yok? 1.67 milyar metreküp üstü potansiyeli neden değerlendirmiyoruz? Neden Bakanlıkların ve Üniversitelerin bu alanda yeterince çabaları teşvikleri ve araştırmaları görülmüyor? > M. Faruk Papila (Makine Mühendisi)-BARTIN