Köylünün malları haraç mezat edildi!

A -
A +

Konya/Ereğli'nin Merkez Sazgeçit kasabasında geçtiğimiz Cuma günü bir dram vardı. Gözleri yaşla dolduran, benzeri 1940'larda bile görülmemiş bir dram... Devletimizi yönetenler, milyarlarca doları eş-dost-ahbaplarına dağıttılar, batırdılar; 40 milyar doların çalınıp çırpılmasına göz yumdular. Bunu halkın sırtına sardılar. Bunun neticesinde de 3 milyon insanımızı işsiz bıraktılar; 3 milyon esnafımız ile 15 milyon köylümüzü de icranın pençesinde inim inim inlettiler. Sırtı kalın soyguncuların yanına bile yaklaşamayanlar, Sazgeçitlileri ağlata ağlata evlerinde bulunan buzdolabı, halı, TV, tohumluk buğday ne varsa haczettiler. Sazgeçit köyünde, topraksız 100 kadar çiftçi, köylerinde bulunan Hazine Arazisini Milli Emlak'tan kiraladılar. 25 dekar arazilerin kirasını ödeyemeyen çiftçilere Cuma günü Ereğli Vergi Dairesi memurları jandarmayı da yanlarına alarak gitti. Çiftçilerin evlerinde ne var, ne yok hepsi haczedildi. Hanımların, çocukların çığlıkları, feryatları köyde yankılanıyordu. Köylü yalvarıyordu: "Pancar parasını alın, doğrudan destek parasını alın", ama dinleyen kim... Sazgeçit'ten Mustafa Tuzlu, Kerim Aksoy, Mahmut Çelik; "biz borcumuzu ödemeyelim demiyoruz, kuruşuna kadar ödeyelim. Ana para 250 milyon, faiziyle birlikte bu para 1 milyar 500 milyon olmuş, bunu anlayamıyoruz" dediler... Aynı şekilde çoğu vatandaşımızın elektriği, telefonu kesik. Bu borçlar akılalmaz faizlerle katlanıyor. Kendi vatandaşını böylesine tefeci faizleri gibi bir faizle ezmek devlet kuruluşlarına yakışır mı? Bu vatandaş batarsa, şimdiye kadarki alacaklarınız kaybolacağı gibi, bundan sonraki gelirlerinizden de mahrum kalacaksınız. Halbuki Halk Bankası günümüz şartlarını ve köylümüzün içine düşürüldüğü durumu gözönüne alarak ne güzel bir kolaylık getirdi. Diğer kuruluşların bu acımasızlığı neden? Bu duruma düşmede vatandaşlarımızın suçu yok. Bunun müsebbibleri belli ve şimdi bunlar bizden tekrar oy istemeye gelecekler. Ne yüzle gelecekler? > Ekrem Hortu - KONYA Bu kimlikler ne işe yarar? Nüfus hivviyet cüzdanımızla birlikte, çoğumuzun yanında Basın Kartı gibi mesleki kimlik, Ehliyet, Emeklilik Cüzdanı, Sağlık Karnesi gibi kimliğimizi belirten ve yetkili kurumlarca verilip onaylanan kimlikler bulunmakta. Ama bir bankaya yolunuz düşünce, ehliyet ve nüfus cüzdanından başka hiçbir kimliği geçerli saymıyorlar. Halbuki İçişleri Bakanlığı ve Başbakanlık, Basın Kartı'nın Nüfus Cüzdanı gibi geçerli bir kimlik olduğunu defalarca açıkladılar. Ne hikmetse bu makamların tebligatları banka şubelerinde işlemiyor. Gittiğimiz her yerde bütün kimlikleri taşımak zorunda mıyız? Yetkililer bu karmaşaya bir an önce çözüm bulsun! > M. D. - İSTANBUL Yapılan zamla, emekli subaylar arasında ayırım yapıldı Maliye Bakanlığı'nın dikkatine; Orduda muvaffak olmuş bir subay iken, şartlar öyle gerektirdiği için Kd. Binbaşı'lıktan emekli oldum. Sicilim üstün başarı derecesinde olduğundan yükselmemin önünde bir engel bulunmamaktaydı. 2002 Ocak ayından sonra, evvela emekli Albaylara, sonra da emekli Yarbaylara gönderilen formlar doldurulup Emekli Sandığı'na iade edilmesi istendi. Akabinde Temmuz 2002'den itibaren, kimisine makam tazminatı, kimisine görev tazminatı adı altında ödemeler yapıldı. Emekli Kd. Binbaşılar bu zamdan hariç tutularak, ayırım yapıldı. Bu uygulama ile birçok mağduriyetlere ve üzüntülere yolaçıldı. Emekli Albay-Yarbayların aldıkları ile emekli Kd. Binbaşıların aldıkları maaşlar arasında büyük farklar meydana geldi. Bu ayırım neden yapıldı? Alt rütbede bulunanları da içine alacak makul bir düzenleme yapılarak, Albay ve Yarbaylara göre orantılı bir zam yapılması ile bu haksızlığın giderilmesini istiyoruz. > İsmi Mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.