Kredi kartlarına dikkat!

Bazı bankalar son zamanlarda biz müşterilere karşı inanılmaz bir şekilde fırsatçılığa başvurmaktadırlar. Başıma gelen bir olayı aktararak başkalarının da dikkatli olmalarına bir nebzecik olsun katkıda bulunmak istiyorum. A. Bankasından kredi kartım var. Yaklaşık dört senedir bu kredi kartımı kullanıyorum, borcumu zamanında ödüyorum. Ekonomik şartlardan dolayı geçen ay borcumun tamamından 28.212.299 TL eksik ödedim. Ekstre üzerinde gecikme faizi %7 yazıyor. Buna güvendim. Bu ay hesap ekstrem geldi, 28.212.266 TL eksik ödememe karşılık benden 10.266.418 TL gecikme faizi olarak para talep ediyorlar. Bu da yaklaşık olarak aylık %36'ya tekabül ediyor... Gazetelerde çıkan haberlerde bankaların yetkilileri kredi kartı faizlerinde aşırı bir artışın olmayacağını belirtmişti, ben de bunlara güvenerek, bir yanlışlığın olabileceğini düşünerek ilgili bankaya faks ve e-maille sorarak bilgi istedim. Ama şu ana kadar hiçbir bilgi gelmedi. Yoksa bu da yediğimiz "dost kazığı" mı oldu? Sakın sizler de reklamlarına kanıp da yanılmayın. Biz müşterileri yolunacak kaz zannedenlere, bizleri önemsemeyenlere uzak duralım. Allah'a şükürler olsun ki borcumun çoğunu ödemişim, yoksa halim harapmış... ¥ Abdulkadir Keklik Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan açıklama Gazetemizin 09 Mart 2001 tarihli nühasının bu köşesinde "Böyle ceza mı olur" başlığı altında, öğrenci kredilerini konu alan yazı ile ilgili olarak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan bir açıklama geldi. Genel Müdür Halim Küçük imzasıyla gelen açıklama şöyle: 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun değişik 46'ncı maddesi "Hazırlık sınıfı veya yabancı dil geliştirme programı hariç olmak üzere, 2 yıllık önlisans ve 4, 5, 6 yıllık lisans öğreniminden, bu süreler sonunda mezun olmayan öğrencilere Devlet katkısı ödemesine devam olunur. Öğrenci katkısı birinci yıl için %50, müteakip yıllar için %100 fazlasıyla alınır. Lisans düzeyinde ikinci bir yükseköğretim yapan öğrenciler için öğrenci katkısı %100 fazlasıyla alınır." hükmü gereğince, normal süresi içinde öğrenimini tamamlamaması sebebiyle ek süre olarak okuduğu için birinci yıl %50, daha sonraki yıllar için %100 fazlasıyla katkı payını ödemesi gerekmektedir. Kurumumuz, Kanun ve Yönetmelik esaslarına göre katkı payını ödemiştir. Su satışlarındaki keşmekeşi düzeltin! Bizler İstanbul'un tarihi sucularıyız. At arabasıyla başlayıp bugünlere kadar gelen, bu meslekten başka mesleği olmayan, yaz-kış sıcak-soğuk demeden sırtımızda ta 10'uncu katlara su çıkaran, İstanbul'a hizmet etmiş "Zilliyet Sucuları"yız. Avrupa Birliği dediler, yeni sistem dediler, eski şişeleri attık, yeni polikarbon şişeler aldık. Banka kredili arabalar aldık, boyaları, yazıları, bayilik paraları derken büyük borcun altına soktular. Örnek olarak Bahçelievler'de 500'e yakın su satıcısı var. Bunların kaç tanesi bu işi hakkıyla yapıyor? Bir dükkan, bir de el arabası yeterli mi? Ne Emniyet Bandı, ne ruhsatı, ne sağlık karnesi ne de maliye kaydı var. Önüne gelen -bakkal, kasap, manav, kırtasiye- hele tüpçüler... Gazla su aynı anda satılır mı? Bu şekilde mi Avrupa Birliğine gireceğiz? Dürüst çalışan ezilsin, vergi kaçıran köşeyi dönsün! Bizler de mi böyle olalım? Büyük firmalarımızın dışarıya su satıp döviz kazanmalarını beklerdik. Ama maalesef dışarıdan su getirip dövizimizi çıkarıyorlar. Başta halkımızın sağlığı için, bu işe yatırım yapmış sucular esnafının haklarının zayi olmaması için İl Sağlık Müdürlüğü ve Maliye'nin çözüm bulmasını, bu mesleği hakiki sahiplerine vermelerini istiyoruz. ¥ Sucu Esnafı Adına Necdet Çoban - İSTANBUL Şunları bir yapalım Gelin şu yürüyüşe beraber çıkalım. Hazine, hazine derler de kendilerine hiç dokunmazlar. Şu bürokratların maaşlarını 500'lere bir çekelim. Hakikatleri görelim. Her şeyi silbaştan yapalım. "Bu malları nereden buldun?" diyelim. El kapısında dolanmaktansa, kendi kapımızda dilenelim, dolanalım... ¥ Bir vatan bekçisi