Kriz döneminde mağdur olduk, şimdi de yaş engeliyle emekli olamıyoruz!

Bizler, emeklilik hakkımızı prim-gün-yıl olarak hak etmiş olup, Sosyal Güvenlik Yasası (SGK) gereğince yaş sınırlamasına tabi olan kişileriz. Bizler, emeklilik yaş günümüzü beklerken işten çıkartıldık. Sonrasında, iş bulmak için çok uğraştık ama bu sefer de karşımıza iş yerlerinin kendi yaş uygulamaları olan 25-35 yaş aralığı çıktı. Çoğumuz iş bulamadık. Zaten kriz dönemi olması sebebiyle, bir de iş yerinden atılmış olmak damgası, bizleri resmen bir kenara itti. İtilmiş olduk. İş bulanlar da asgari ücret ve asgari SGK primi ödenmesi sebebi ile, emeklilik yaş günü geldiğinde, hak etmiş oldukları emekli maaşının yarısını kaybetmek üzereler, üzereyiz. Birçoğumuz çalışma hayatımızda elde etmiş olduğumuz kazanımlarımızı ya kaybettik, ya da kaybetmek üzereyiz. Birçoğumuz ev sahibi iken, ailemizin ihtiyaçlarını çocuklarımızın ihtiyaçlarını karşılayabilmek için evlerimizi sattık. Ev sahibi iken, kiracı durumuna düştük. Bizler, "sosyal devlet" tarafından, kazanımlarımızı kaybetmeye, emekli maaşlarımızı kaybetmeye, aile huzurumuzu kaybetmeye, çevremizi dostlarımızı kaybetmeye, her şeyimizi kaybetmeye itilmiş, mahkûm edilmiş, mağdur edilmiş kişileriz. Yetkililer, ilgililer bu mağduriyetimizi bilsinler, farkımıza varsınlar. Hak ettiklerimizi iade etsinler, mağduriyetimize bir an önce son versinler, bu haksız duruma son versinler... ?Ümit Nadir Esirci Çocuklarımızın durumu ne olacak? Milli Eğitim Bakanlığı'na; Aydın/İncirliova Bey Köyü sakinleriyiz. Köyümüzde 26 öğrenci var, bütün sınıflar için tek öğretmenle eğitim veriliyor. Okulumuzda iki derslik bulunmakta. Bir öğretmen, birden beşe kadar bütün sınıflara nasıl ders verir, bu durumdaki çocuklar nasıl başarılı olabilir? İlgililer nezdinde yaptığımız onca müracaat, sonucu değiştirmedi. Taşımalı eğitim talebinde bulunduk, bu da gerçekleşmedi. Çocuklarımız üniversite için hazırlanacak, diğer çocuklarla yarışacak; bu şartlarda başarılı olmaları mümkün mü? İlköğretim mecburi ve parasız olduğuna göre, devletin bu çocuklar için uygun ortam ve şartları oluşturması gerekmez mi? Nasıl ki çocuğunu göndermeyen ebeveyn kanun karşısında suçlu duruma düşüyor ise, bu durumun müsebbipleri olan yetkililer de suç işlemiş olmuyor mu? Devletin asli görevlerinden biri de eğitim ve öğretim için uygun şartları oluşturmak değil mi? İlle hepimizin tek tek mahkemeye gitmemiz, ilgili kurumlara dava açmamız mı gerekiyor? Fikret Avcı Kadınlara, güçsüz ve zavallılar şiddet uygular! Gazete sütunlarında ve televizyon ekranlarında, insafsızca şiddete maruz kalmış çilekeş kadınlarla ilgili haberler gittikçe daha çok görülmeye başladı. Kadınların böyle vahşice şiddete maruz kalmalarını, hatta yavruları önünde hunharca katledilmelerini telin ediyorum. Bu reva görülen muamele, ne insanlıkla, insafla, izanla ne de İslamla bağdaşır. Bu iğrenç fiili gerçekleştiren zavallıların psikopat, ruh hastaları oldukları ortada. Bunların acilen müşahede altına alınmaları ve tedavi edilmeleri gerekir. Hele bir de kadın muhtaçsa, bu tür hastalıklı kişiler kadını köle gibi kullanmakta beis görmüyor. Bu tip erkekler, Peygamber Efendimizin, büyüklerimizin hanımlarına nasıl davrandıklarını bilmiyorlar mı? Kültürümüzde, geçmişimizde kadına, anneye verilen üstün değerden haberleri yok mu? Kadının, Cenab-ı Hakkın erkeklere verdiği bir emanet olduğunu hiç mi duymamışlar? Bu konudan söz etmek, yazmak bile insanın sinirlerini ayağa kaldırmaya yetiyor... Bırakalım pozitif ayırımcılığı, bize sadece insan gözü ile bakılsın kafi. Biz toprağa gideceğiz, çocuklarımız sefil ve perişan olacak, cani de hapishanede volta atacak, hatta bilmem kimin affını bekleyecek!.. Burada ilgili, yetkili herkes vebal altındadır, hesap ağırdır. Mevcut Hükümet üyelerine, bütün parlamenterlere seslenmek istiyorum; bu kanayan yaraya bir an önce neşter vurulsun. Bu caniler hak ettikleri şekilde en ağır cezalara çarptırılsın... Sevim Akman Her ay kira öder gibi bir fatura bize acı sürpriz oldu! Salihli Belediye Başkanı'na; Salihli'de ikamet eden bir vatandaş olarak, yıllar önce, herkes gibi, belediyenin katkılarıyla evimize jeotermal döşettim. Ayda 90 TL ödüyorduk. Sayaç takıldı, faturalar bir anda 275 TL oldu, daha sonra 240 TL geldi. Kira öder gibi bir yük geldi bize. Belediye bir özür mektubuyla gerekçeleri sıralamış. Sayaç takılmadan önce herkese uyarı mektubu gönderilseydi, gereken bilgiler önceden verilseydi daha iyi olmaz mıydı? A. E.-Salihli > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00