Küçücük dünyamızı başımıza yıkmayın!
Bendeniz Yalova Çiftlikköy prefabriklerinde yaşayan binlerce depremzededen biriyim. Felaketin üzerinden 2 yıl geçti. Sağolsun devletimiz bir yıl önce bizleri barakalardan, çadırlardan alıp, prefabrike konutlara yerleştirdi. İlk defa devletimizin bizi insan yerine koyduğunu farkedip güzellikler hissettik. Ama ne yazık ki yakın bir zamanda bizleri buralardan çıkarıp, kendi halimize bırakacaklarmış. Çok üzüldük, dünyalar başımıza yıkıldı. Evi olan evine gitti. Evi yıkılan da kalıcı konutlara yerleşmeye başladı. İmkanı olan ev tutup ayrıldı, korkudan yerleşenler de ayrıldı. Geriye, hiçbirşeyi olmayan bizler kaldık. Evimiz yok ki gidelim; arsamız yok ki ev yapalım. Bizler kiracıydık; hasarlı kiralık evlerimizden ayrılıp buralara geldik. Şimdi hangi apartman veya evin dayanıklı olduğuna inanıp gidip yerleşelim... Zaten ev tutmaya maddi gücümüz de müsait değil. "İlk defa, para ödemeden başımızı soktuğumuz bir evimiz oldu" diye sevinmiştik. Yaz geliyor diye küçücük bahçeler yaptık, sebzemizi, çiçeğimizi ektik; ağacımızı diktik. Ufacık dünyamızı güzelleştirdek. Bizleri bunlardan mahrum etmeye hangi vicdan elveriyor? Lütfen gelip buraları görsünler, dertlerimizi dinlesinler, devlete muhtaç olan biz biçare insanları sokakta bırakmasınlar. Yetkililere sesleniyorum; lütfen gelip, burada kalmaya mecbur olan insanlara bir çare bulsunlar, bir yol göstersinler. Buralarda bir lokma ekmeğe muhtaç insanlar nasıl ev tutup geçinmeye çalışacaklar? Bizler de Türk evladıyız. Villalar, apartmanlar istemiyoruz. Para yardımı yapılmasını da talep etmiyoruz. Sadece küçücük dünyamızı başımıza yıkmayın, ellerinizi vicdanınıza koyun... ¥ İsmi Mahfuz - YALOVA "Görevde Atama ve Yükselme Yönetmeliği" neden uygulanmıyor? Adalet Bakanlığı'nın dikkatine; Hükümetin 1999 yılında aldığı bir kararla, "Görevde Atama ve Yükselme Yönetmeliği" hazırlanmış, kamu kurum ve kuruluşlarına gönderilmiştir. Bu yönetmelik pek iç açıcı olmasa da, kabul etmek zorunda olduğumuz bir düzenlemeydi. Yönetmeliğe göre yılda iki defa sınav yapılacaktı, yönetmelik uygulanacaktı. İçişleri, Milli Eğitim, Bayındırlık ve İskan, Orman, Sağlık ve Maliye Bakanlığı gibi birçok kuruluş bu yönetmeliğe uydu ve uygulattı. Maalesef Adalet Bakanlığı'nda hiçbir gelişme olmadı. Biz fakülte ve yüksekokul mezunları, hizmetli olarak görev yapmaktayız. Bu belirsizliğin ve ümitsizliğin bir an önce giderilmesini istiyoruz. Mezarlık rezaleti İstanbul Edirnekapı Mezarlığı'nda bulunan aile mezarımız, yetkililerce başka kişilere para karşılığı satılmış olup, alan kişilerle devamlı sürtüşüyoruz. Elimde tapusu bulunan aile mezarımı satan kişiler, gelip tapulu evimi de satsınlar. Üç aydan bu yana her gün gidip gelmekten bıktım. Müdürlükteki kişiler, "sana başka mezar verelim" diyorlar. Anamın, babamın yattığı mezar üç kuruş için nasıl başkasına satılır? Kulağıma gelen bilgilere göre 800 milyona satılmış. Yetkilileri uyarıyorum, vatandaşı bu şekilde mağdur etmeye kimsenin hakkı yoktur... ¥ Hasan Karakaya - İSTANBUL Telekom'dan açıklama Şirketimiz ile Kablo NET A. Ş. arasında imzalanan Kablo TV Proje Uygulamaları sözleşmesi kapsamında Kağıthane Bölgesi'ne 2001 yılı içerisinde Kablo TV hizmeti götürülememektedir. Daha sonra gelişmelere ve taleplere bağlı olarak sözleşme hükümleri içerisinde söz konusu hizmetin İstanbul genelinde yaygınlaşmasına çalışılacaktır. Mağduriyetimizi giderin Tarım Bakanımız'ın dikkatine; Bizler TMO'da çalışmaktayız. Asgari ücretle çalışıyoruz ve kadromuz yok. Çocuklarımız var, geçinemiyoruz, çok mağduruz. Bizler de Türk Devleti'nin himayesindeyiz, devletimizi çok seviyoruz. Bizim de mağduriyetimizi gidereceğinizden şüphemiz yok. Çalışmalarınızı takdirle izliyoruz... ¥ Bir Grup TMO Çalışanı - YOZGAT