3 Nisan 2001 tarihli gazetemizin bu köşesinde "Vergisini zamanında yatırmak suç mu?" başlığıyla yayınlanan okuyucu mektubuna, Maliye Bakanlığı Gelirler Genel Müdürlüğü'nün gönderdiği cevap: "Bilindiği üzere, LPG yakıtı kullanan taşıtlardan artırımlı olarak alınan motorlu taşıtlar vergisine ilişkin kararname hakkında Danıştay'ca yürütmenin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın bakanlığımıza tebliğ edildiği tarihten (27.02.2001) itibaren artırımlı olarak yapılan tahsilatlar durdurulmuş ve tebliğ tarihinden sonra yapılan artırımlı tahsilatların da motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksidine mahsubu veya iadesi için vergi dairelerine gerekli talimat verilmiştir. Öte yandan, Danıştay'ca verilen yürütmenin durdurulması kararına karşı, bakanlığımızca Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu nezdinde itirazda bulunulmuş, ancak henüz sonuçlanmamıştır. 2577 Sayılı İdari Yargılama Kanunu hükümleri gereğince, yürütmenin durdurulması kararının verilmesi halinde, esas dava karara bağlanıncaya kadar, eski durumun devam etmesi ve dava konusu yapılan idari işlem uygulamasının da dava sonuna kadar ertelenmesi gerekmektedir. Ayrıca vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davalarda verilen yürütmeyi durdurma kararı yalnızca "...vergi tahsilatının durdurulmasını" kapsamakta, yürütmenin durdurulması kararının verilmesinden önce tahsil edilmiş bir verginin iadesini de gerektirmemektedir. Sonuç itibarıyla, uyuşmazlığın, dava açan lehine sonuçlanması halinde, dava açanlara gerekli iade yapılacaktır." Dışarı akan dolar Yurt dışında eğitim gören binlerce öğrenci babasından sadece biriyim. Emekli maaşımla dolar alarak çocuklarımın eğitimini tamamlamaya çalışıyorum. Benim gibi binlerce anne-baba da yemeyip, içmeyip, çeşitli güçlüklere göğüs gererek çocuklarına Dolar yetiştirmeye çalışıyor. Doların aşırı bir şekilde yükselmesi de hepimizi kara kara düşündürüyor. Bizim devlet büyüklerimiz şimdi dışarıdan dolar arıyor. İşte size dolar; Kafkas'lar, Kıbrıs ve diğer ülkelerde eğitim gören binlerce öğrencimiz var. Bunlar için dışarıya milyonlarca dolar ödeniyor. Bu çocuklarımıza Türkiye'de okuma imkanı tanınsa, hem biz veliler bu perişanlıktan kurtulsak, hem de dışarıya giden milyonlarca dolar Türkiye'de kalsa... Yetkililer ilgilenir umarım... ¥ Kazım Kaysuk (Emekli Öğretmen) Bize yaptığınız haksızlığın sebebi ne? Sayın devlet büyüklerine ve ilgilenen bakanlıklara; Bizler, Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne bağlı Vakıf İşletmeleri'nde geçici mevsimlik işçi olarak çalışıyoruz. Konumuz kadro ile ilgili. Kısa bir süre önce, yani 02.02.2001 tarihinden itibaren kadro verilmiş olan geçici mevsimlik çalışan işçilerimizin, yani arkadaşlarımızın arasında biz vakıf çalışanları yokuz. Yanlış anlaşılmasın, kıskandığımızdan değil, aksine onlar için sevindik. Fakat isterdik ki, bu sevinci, kamu sektöründe çalışan tüm işçilerimiz yaşasın. Fakat ne yazık ki burada haksızlığın alası yapılıyor. Kendimize zaman zaman soruyoruz; "Biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miyiz? Bizim çalıştığımız ku- rum başka bir devlete mi ait?" Bizlere yapılan bu haksızlığı Sayın Başbakanımız içine sindirebiliyor mu? Bizler aç, rezil, sefalet içinde yaşama mücadelesi verirken, rahat uyuyabiliyorlar mı? İster istemez şu soru geliyor aklımıza, acaba kadro verdikleri kuruluşlarda çalışan arkadaşlarımızın çoğunluğu hükümet ortaklarının akrabaları mı? Yetkililerin açıklamalarında 2004 yılına kadar kadro verilmeyeceğini söylüyorlar. Bize yapılan haksızlığı giderselerdi, bir defalığına mahsus olmak üzere çalışan işçilere kadro verilseydi, ondan sonra bu kararı alsalardı olmaz mıydı? Bizim ne suçumuz var, bize yapılan bu haksızlık eşitlik ilkesine aykırı değil mi? ¥ Vakıf Çalışanları Sitem Güller deryasında dikenler çıktı, Bülbülller sustu da kargalar öttü, Enflasyon milletin belini büktü, Acılar takımına "dur" diyen yok mu? Bacası tütmez oldu milletin, Dertleri bitmez acısı çetin, Ağlıyor öksüz, sızlıyor yetim, Ağular takımına "dur" diyen yok mu? Başına kara bulutlar çökmüş, Bahçesinden, bağından elini çekmiş, Yoksulluk garibin boynunu tutmuş, Çaresizlik takımına "dur" diyen yok mu? İlme, insana saygı kalmadı, Öğrenci öğrenmeye fırsat bulmadı, Yalancı gülerken doğru ağladı, Fırsatçılar takımına "dur" diyen yok mu? Yayınlar şimdi haksızdan yana Bir bana vurdular, bir de vatana, Çalışana değil, para yatana, Vurguncular takımına "dur" diyen yok mu? ¥ Emin Karaalp - KONYA Görev zararı imiş!.. Ekonomistler, ilgililer, bilgililer, bilmeyenler... Herkes bir söz tutturmuş: "Görev Zararı", kamu bankalarında görev zararı... Birisi çıkıp da şu görevin ne görevi olduğunu, kime hizmet eden görev olduğunu millete mertçe, yiğitçe açıklasa... Kamu bankaları, ziraatçıya, köylüye, üreticiye kredi verirken mi zarar etmiş, bunlardan dolayı mı zarara uğramışlar acaba? Milletin paralarını yandaş partilerle kırıştırma zararı olmasın!.. Ben Ordulu'yum, Ordu'da bugün vatandaş gübre bulamıyor, gübre yok gübre... Buradakiler de, Ankara'dakilerin yaptığı gibi her gün vatandaşla kedi-fare oyunu oynuyorlar; fiyat ayarlaması deyip dururlar. Çıkarcılar vatandaşın ekmeğiyle oynuyor, buna bir çare bulmanız gerekmiyor mu? Bakın, "kurt dumanlı havayı sever" demiş büyüklerimiz. Bugün sanayici dediğimiz kişilerde para var, onlar da fırsat bu fırsat deyip servetlerini katlıyorlar. Kriz var deyip, işçinin maaşını, sigortasını, vergiyi ödemiyorlar; üretim yapmıyorlar. Bütün paralarını repo, faize bağlayarak tatlı karlar ettiler. Kasten çıkarıldığına inandığım bu kriz ciddi bir noktaya gelmiştir. Memleketin istikbali tehlikeye girmiştir. Bazılarına göz yumup, milletin parasını çalarak dış bankalardaki hesaplarını şişirmelerine yardımcı oldunuz. Faturayı da her zamanki gibi bu yoksul halka kestiniz. Devalüasyonla, zamlarla, vergilerle inim inim inlettiniz. Hep milletin elini istediniz, bir kerrecik olsun "alın elimizi" demediniz. Eğer Yaradan nasip ederse seçimlerde görüşürüz... ¥ Cemal Kahraman Teşekkür 26 Şubat 2001 tarihinde "Okuyucu Köşesi"nde yayınlanan özürlülerin istihdamı ile ilgili yazıma alaka gösterip, manevi yardımlarını esirgemeyen; başta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız olmak üzere tüm bakanlık yetkililerine ve ilgili birimin İstanbul Teşkilatı ile Üsküdar Şefliği'ne, yazımı yayınlayarak sesimi yetkililere duyuran Türkiye Gazetesi Okuyucu Köşesi ekibine ve iş imkanı sağlayan Metro Grosmarket Ltd. Şti. yönetimine teşekkür eder, saygılar sunarım. ¥ Metin Fatih Yağız - İSTANBUL