Lütfen bizi "nataşalarla" aynı kefeye koymayın!..

İçişleri Bakanlığı'na; Ben Azeri Türk'ü ve Müslümanım. Kökü bir olan, Türk olan bir Azerbaycan vatandaşıyım. Bakü'de üniversitede okuyan erkek kardeşimle, her yıl turizm sezonuna yakın Alanya'ya geliriz. 3-4 ay gibi bir süre derici mağazalarında ve kuyumcularda, Rus turistlere hitap etmek için tezgahtar olarak çalışırız. Turistlerden sattığımız mallar için de belli bir komisyon alırız. Buraya, Rusça bildiğimiz için mağaza sahipleri tarafından çağırılıyoruz. Kimseye zararımız dokunmaz. Hem Türkiye'ye döviz girişi için katkımız olur, hem de 3-5 dolar kazanırız. Bu süre zarfında yasal olarak Türkiye'de kalabilmemiz için, vizelerimizin bitimine 2 gün kala, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne giriş-çıkış yaparak, vizelerimizi yeniler, vizesiz kalmamış olurduk. Ama bu yıl geldik gördük ki; İçişleri Bakanlığı'nın aldığı bir kararla, Ruslarla biz ve birkaç Türk Cumhuriyeti vatandaşları aynı kefeye konmuşuz. Kuzey Kıbrıs'a gidip gelmemize vize engeli getirilmiş. Hepimize'fahişe' damgası vurulmuş! Ben, Müslüman Bir Azeri kızı olarak ve Türk cumhuriyetlerinin bayan vatandaşları adına bu tür bir anlayışı protesto ediyorum. Her yıl gelirim, alnımın teriyle, aynı zamanda benim ülkem olan Türkiye'nin güzel beldesi Alanya'da kuyumcuda namusumla çalışır ve giderim. Türkiye'ye gelen her Azeri, Kırgız, Özbek, Tatar, Kazak ve Türkmenistan vatandaşları fahişe değildir.Hani her zaman karşılıklı ülke ziyaretlerinde kardeş ülke olduğumuz söylenir, anlaşmalar yapılır, sözler verilir. Hani bu sözler, bu destekler? Türkiye'ye geldiğimde beni desteklemeyeceksiniz de, kaçak çalışan Rumen, Bulgar, Rus mu desteklenecek? Ben hem Azerbaycan'ı hem de Türkiye'yi çok seviyorum. Bizi Ruslarla bir tutmayın. Türk cumhuriyetlerinden gelen gençlerin çoğu üniversite öğrencisidir, bunu gözardı etmeyin. Türkiye'nin ve Türk Cumhuriyetleri'nin geleceği bizleriz. Bize iyi muamele edin, destek verin. Lütfen bize fahişe gözüyle bakmayın. Aramızda kötü yola sapanlar varsa gereken cezayı verin, ama lütfen hepimiz için kullandığınız şu "fahişe" lafını kaldırın. Hâlâ yeterince tanımadıysanız, gelin Azerbaycan'da daha fazla kalın! Lütfen bizi nataşalarla bir tutmayın, Azeri kızları fahişe değildir... > Edalet Sadıkova - ALANYA Kış günü evimizi yıkacaklar! Ben 12 yaşında, orta 2. sınıfta okuyan bir kızım. Bir de lise 2'de okuyan ablam var. Biz İzmir Limantepe'de oturuyoruz. Burası İzmir'in gecekondu bölgesi. Burada tapular kaydı, bizim ev komşunun arsasına binadan 11 metrekare, bahçeden de 45 metrekare olmak özere toplam 56 metrekare girmiş bulunuyor. Biz tapumuzu 1993 yılında belediyeden aldık, komşu ise 1998'de aldı. Annem, imar-iskan çalışmaları başlamadan 2 ay önce binayı yaptığından, belediyeye ağır kusur para cezasını ödemiş. Buna rağmen, burası gecekondu bölgesi olduğu için mahkemeden yıkım kararı çıktı... Babam bizi terketti, Tarsus'un bir köyüne yerleşti. Lise 2'ye giden ablamın okuldan sonra pizzacıda çalışarak, aldığı 80 milyon aylıkla geçinmeye çalışıyoruz. Çoğunlukla pazar artıklarını toplayıp yiyoruz. Eskiden ben ve ablam, çilekeş annemize takdir, teşekkür getirir iken; ben evde kolye yapıp sattığımdan, ablam da gece 11'e kadar çalıştığından derslerimize bakamıyoruz. Bu problemlerin derslerimizi etkilemesi yetmiyormuş gibi; şu kış gününde, evimizi yıkmaya kalkışan komşumuz, belediyeye 7 milyondan vergisini verdiği arsanın metrekaresi için 71.5 milyon istiyor. Bize yardım eli uzatacak hayırsever insanlara borcumuzu; ablam ve ben okulu bırakarak, annem de hasta veya çocuk bakarak, yemeyip içmeyerek ödemek istiyoruz. > Gizem Gökçe - İZMİR