Ben, babasız olarak bir yerlere gelmeye, adam gibi okumaya çalışan bir üniversite (TIP "6+1") öğrencisiyim. Hayatımın çeşitli devirlerinde karakolluk oldum, ayrı ayrı karakollarda ve her defasında alay edildim, haksızlığa uğradım. Özellikle polis aileleri benimle alay ediyor, "sen hâlâ okuyor musun" diye. 01.05.2003 tarihli köşenizdeki bir yazıda, bir polis eşi, kendi çocuklarına, polis okullarına girerken öncelik tanınmasını istiyordu. Bütün mesleklerin maddi manevi zorlukları vardır. Bu duruma göre, öğretmen çocukları Eğitim Fakülteleri'ne, doktor çocukları Tıp Fakültelerine girerken öncelik mi tanınsın? İşsizlik herkesin feryadı, herkesin acısı. Üniversite mezunlarının işsiz gezdiği bu devirde, polis çocukları polis okullarına giremiyorsa, bir zahmet, gayret etsinler başka yönlerde kendilerini yetiştirsinler. Geçen sene de, bu köşede "bir grup mağdur polis" imzasıyla, "Biz doktorlarla aynı maaşı alıyoruz. Ama onlar nöbet parası, döner sermaye gibi ek ücret alıyorlar. Bize niye vermiyorsunuz?" diye şikayette bulunulmuş, ömrü okumakla geçen doktorlarla kendilerini karşılaştırmışlardı. Lütfen, alın teriyle, hakkıyla, dirsek çürüterek bir yerlere gelmeye çalışanların hakkına da göz dikilmesin! İsmi Mahfuz - İSTANBUL / Ne bu rezalet? Ben Sultanbeyli'de ikamet etmekteyim. İki haftada bir gitmeme rağmen çileden çıkıyorum, bir de her gün gidenleri düşünüce... Bu ulaşım, senelerdir Sultanbeyli'nin en önemli meselesi olmasına rağmen, yetkililer bunu görmezlikten geliyorlar. Bir yolun defalarca boşu boşuna sökülüp tekrar yapıldığına sahit oldum. Ama 300 binden fazla nüfusa sahib bu ilçeye gerekli ulaşım araçları bir türlü verilmez... Bu da, insanların bir arabaya sıkıştırılmasına sebep oluyor. Akşama kadar çalıştıkları kadarki enerjiyi orada harcıyorlar. Bunu birilerinin söylemesi gerek... Bir vatandaş - İSTANBUL / Engellilere bu şekilde mi sahip çıkılır? Engelli bir insan olarak, bize açılan sınavları takip ediyorum. Adalet Bakanlığı'nın açtığı sınava başvurmak için Yozgat'tan Ankara'ya gittik. Şartlarını ve gerekli evrakları öğrendik, hazırlığımızı yapıp yola koyulduk. Ama Ankara'ya vardığımızda, gördük ki, istenen evraklar farklı; orada bir darbe yedik. Neyse devam ettik, bizden ek olarak istenen evraklarda olmayan pul çıktı karşımıza, benim maddi olarak bir sıkıntım yoktu; ama gel gör ki, Osmaniye'den paralarını ona göre ayarlayıp gelenler, hiç hesapta olmayan harcamalar yüzünden sıkıntıya girdi. Bu yüzden moralimiz bozuldu. SHÇEK'lerde, boşta kalanlar da bizim girdiğimiz imtihana alındı. Onlar engelli değil ki, bize açılan sınavlarda ne işleri var? Bildiğim kadarıyla bu kişilere %100 sınav kazandırılıyor. Engellilere bu şekilde mi sahip çıkılacak? Yusuf Ünal - Yerköy / YOZGAT /