Maaşlarımız zamanında ödenmiyor

A -
A +

YÖK Başkanlığı'na; Bizler, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde döner sermaye bütçeli 4/B'li iken, 2011 yılında 657'ye tabi kadroya geçmiş, 150'ye yakın sağlık personeliyiz. Döner sermaye bütçesinde olduğumuz için, maaşlarımızı haliyle döner sermaye gelirlerinden alıyoruz. Son 1 yıldır, ayın 15'i geldiğinde, maaşlarımızı çekip borçlarımızı ödemek için banka kuyruklarında beklerken, nihayetinde maaşlarımızın yatmadığı sonucuyla karşılaşıyoruz. Son bir yıldır, ayın 15'inde almamız gereken maaşlarımızı, 5 ila 6, hatta 7 gün sonra bile aldığımız oluyor. Bu sıkıntımızı yetkililere sorduğumuzda, "SGK'dan para yollanmadığı için, maaşlarınızı gecikmeli yatırıyoruz" cevabını veriyorlar. Bunun hukuksuz olduğunu belirttiğimizde ise bizi oradan oraya yönlendiriyorlar. Bu uygulamanın, sadece döner sermaye bütçeli personele uygulanması manidardır. Üniversite hastanelerinin bütçe gelirleri, SGK'nın Sağlık Uygulama Tebliği gereği, hastaların muayene ve klinikte tedavilerinin faturalandırılması suretiyle, SGK'dan tahsil edilir. Bu bütçenin, polikliniğe dayalı olmayan üniversite hastanelerinde az olduğu doğrudur. Ancak, bütçenin az ya da çok olması bir yana, mevcut bütçeden başta personel maaşlarının ödenmesi gerekmektedir. Ayrıca, deprem geçirmiş ilimizde, hizmet verdiğimiz süre boyunca, yoğun bir şekilde çalıştık. Mayıs ayından itibaren, yeni yapılan hastanemizde, personel açığının bulunması sebebiyle, çoğu zaman haftalık 40 saat olan mesai saatlerini aştık. Buna rağmen, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun Ek 33'üncü Maddesi'nde belirtilen ek mesai ücretlerini alamıyoruz. Oysa, Ek 33'üncü Madde'de, "Bu madde hükmü, üniversitelerin yataklı tedavi kurumlarında çalışan ve 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 50'nci maddesinin (e) bendi kapsamında bulunanlar hakkında da uygulanır" denmektedir. Yarı özerkliğe sahip üniversitelerde, problemlerimizi dinleyen, çözüm bulan bir yönetici bulamıyoruz. En son, Sağlık Bakanı Sayın Recep Akdağ hastanemizi ziyaret ettiğinde, sıkıntılarımızı ilettiğimiz zaman, bunlara çözüm bulamayan yöneticilerimiz, "hayır efendim böyle bir sıkıntı yok, maaşlarını alıyorlar" demişlerdi. Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çalışanları Memurlara 1 derece uygulaması Sayın Başbakan'ın dikkatine; 15.01.2005 tarihinde, 5289 sayılı Kanun gereğince, memurlara ilave 1 derece ilerlemesi yapılmıştır. Ancak bu tarihten sonra işe başlayan memurlar bu ilave derece ilerlemesinden yararlanamamıştır. Halbuki diğer memurlara verilmiş olan bu haktan, sırf 16.01.2005 ve daha sonrasında memuriyete başladığı için yararlanamayan memurlar için ilave 1 derece alamamak, mağduriyete ve haksızlığa yol açmaktadır. İlave 1 derece uygulamasından, 15.01.2005 tarihinden sonra işe girmiş memurlar da yararlandırılmalıdır. Söz konusu tarihten 1 gün sonra bile işe başlasa dahi bu haktan çalışan personelin mahrum bırakılması, adalet ilkesini zedelemektedir. Sanki bizim suçumuz 15.01.2005'ten sonra işe girmemiz olmuştur. Hakkaniyet ilkesi gereğince, bizlere de 1 derece verilmesini talep ediyor, Sayın Başbakanımızdan bu konuda destek bekliyoruz. Mehmet Mürütsoy Çevreyi ve tabiatı kirletenler cezalandırılmalı Havaların ısınmasıyla birlikte, ülke çapında sahiller, göl kenarları, piknik yerleri, sayfiye yerleri âdeta vatandaşın akınına uğradı. Sonrası ise malum; genellikle çöpler olduğu gibi bırakılıyor, ortalık çöplüğe çevriliyor, çevre tahrip ediliyor. Görmek istediğimiz gibi bırakma zahmetinde bulunmuyoruz. Oysa illerimizde Çevre Bakanlığı'nın ilgilileri, görevlileri bulunuyor. Belediyelerimizin hepsinde bu işle ilgili birimler bulunmakta. Bu görevliler neden sorumluluklarının gereğini yapmıyor? Öncelikle çevre ile ilgili duyarlılığın geliştirilmesi için eğitim çalışmalarına hız verilmeli. Sonra da gerekli kontroller ve cezai müeyyideler tavizsizce uygulanmalı. Mesela belediyeler, piknik alanlarında yeterli sayıda görevli bulundurmalı, çöpünü bırakan vatandaşa anında caydırıcı ceza yazılmalı ve tahsil edilmelidir. Bunu belirten tabelalar da herkesin görebileceği yerlere konmalıdır. Bu güzel ülkeyi kirletmeye ve kirletenlere göz yummaya kimsenin hakkı olmamalı... Hüseyin Aksu Lütfen denizimize dokundurtmayın Sayın Kadir Topbaş'ın dikkatine; Maltepe'de ikamet ediyorum. Denizimizi dolduruyor, betonlaştırıp alışveriş ve eğlence merkezi yapacaklar. Maltepeliler olarak buna razı değiliz ve olmayacağız. Nedir bu beton sevdası, bina ve mal hırsı? Tabiata, çevreye, denize bu kadar düşmanlık, bu tahribat neden? Zaten her taraf yüksek binalarla, alışveriş merkezleriyle doldu. Dokunulmadık bir denizimiz kalmış, ona bakarak rahatlıyor ve teselli buluyorduk. Bu da bize çok görülmesin. Sahilimize, denizimize ve içindeki canlılara dokunulmasın. Lütfen bu tahribata siz dur deyin... Dilara Kübra Kurttepe Şizofreni hastalarının hastaneye gidip gelmelerinde araç sağlansın Şizofreni hastalığı bulunan bir yakınımız var. Bunu sık sık hastaneye götürme mecburiyetimiz oluyor. Bu gibi durumlarda engellilere ilgililer tarafından araç sağlanıyor. Biz de talepte bulunduk, en az yüzde 90 özürlü olma raporu istendi. Oysa diğer engelliler için bu oran çok düşük tutulmuş. Hastamızı hastaneye götürme esnasında büyük sıkıntı çekiyoruz. Neden bu hastalara da aynı imkânlar tanınmıyor? Bu hastalar da engelli sayıldığına göre, bu ayırım niye? İsmi mahfuz > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.