Her yıl Elazığ ve doğum yerim olan Maden ilçesine gittiğimde, bir zamanlar 24 saat tüten fabrika bacalarının artık tütmediğini görüyor ve buruk bir şekilde ayrılıyorum. Eminim ki o yörede yaşayan herkes benim gibi üzülüyor bu duruma. İlçenin adı bile, o bölgedeki cevherlerin çokluğundan dolayı "Maden" olmuş... Keban'daki gümüş, Maden'deki bakır, Alacakaya'daki (Guleman) krom, Mazıdağı'ndaki fosfat yatakları hep toprak altında mı kalacak, o tesisler ne zaman eskisi gibi tütecek? Gelişmiş teknolojik metodlarla yeni maden yatakları bulunmalı, bilinen yataklar işletilmelidir. MTA, teknolojik yenilikleri de kullanarak, bir zamanlar yaptığı gibi maden arama işlerine hız vermelidir. Doğu ve Güneydoğu'nun ekonomisini yine orada bulunan potansiyelleri kullanılarak düzeltebiliriz. İşsizlik ve göçü önlemek için başta o bölgedeki yeraltı zenginlikler ekonomiye kazandırılmalı, yatırımlar yapılmalıdır. Ülkemiz gittikçe bir cazibe merkezine dönüşüyor. Bu doğrultuda, madenlerimiz de yeniden ele alınmalı, GAP tamamlanmalıdır. Güneydoğu ve Doğu Anadolu'da teröre karşı alınacak uzun vadeli en iyi tedbir bu ve benzeri projeler olacaktır. Yetkililer bu doğrultuda en kısa zamanda bir açıklama yaparak, bölge insanının yüreğine su serpmelidir. > Necdet Akman "Katsayı" ve "Alan" haksızlığını bitirin! Türkiye'de yıllardır bir tiyatro oynanıyor. Adına Öğrenci Seçme Sınavı deniliyor, sahnesinde de milyonlarca aday. Umutla, çabayla, zahmetle ve çileyle liseyi bitirmiş milyonlar, sınavı kazanıp üniversiteye girmek istiyor. Aynı senaryoyu seyretmekten ve figüranı olmaktan bıktık. Bütün velileri ve öğrenci adaylarını tiyatrodan ve sahnelenen senaryodan çekilmelerini talep ediyorum. İlgilileri ve bunlara söz geçirip adaleti sağlayamayan yetkilileri eylemleriyle baş başa bırakmaya davet ediyorum. Çağrım bütün mazlumlar, mağdurlar ve adaletten yana olanlaradır. Davet, bütün insan hakları savunucularınadır. Meslek lisesi mezunu iseniz külliyen zencisiniz! Alan denilen saçmalık içinde iseniz, alanınızın dışında alan tercih edemezsiniz. Çünkü siz, sizin veya ailenizin yapmış olduğu tercih hatasının(!) ebedi mahkumusunuz. Hatadan(!) dönme hakkınız ebediyen elinizden alınmıştır YÖK'çüler tarafından. Tıpkı Cem Karaca'nın "işçisin sen işçi kal" dediği gibi. "Sen kölesin, köle olarak kalmaya devam et" gibi... Evet sayın veliler, eğitimciler ve sevgili üniversite öğrenci adayları! İmam-Hatipliler, Ticaret Liseliler, Endüstri Meslek Liseliler ve diğer Meslek Liseliler. Başörtülüler, başörtülülerin velileri ve adaletten yana başörtüsüzler. İlgilileri adalete ve hukuka çağırınız. Geliniz, bu haksızlığa alet olmayınız. YÖK'ün uygulamalarını ve sessiz kalan yetkililerin sessizliğini bozunuz. Katsayı ve alan zulmünün ortadan kaldırılmasına katkı sağlayınız. Katsayı ve alan adaletsizliğini devam ettiren YÖK'ü "adalete ve hukuka davet" için sınava çocuklarınızı sokmayınız ve siz adaylar sınava girmeyiniz. Sayın Bakan, adaletsizliğin bitmesi için size bağlı okullarda, sınava müracaatları kabul etmeyiniz. Buna gücünüz yeter. Haksızlık karşısında boyun eğmek, haksızlığın devamına katkıdır. Sivil toplum örgütlerinin tamamına sesleniyorum. Bu çağrıya kulak veriniz ve zulmün ortadan kalkmasına katkı sağlayınız. Dileyen her birey dilediği bölüme kaydını yaptırabilmeli. Türkiye'nin buna imkanı vardır. > Veysi Erken --------------------------------- * Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00