Mağduriyetimiz giderilsin

A -
A +
TSK'dan ilişkisi kesilen personelin, çıkarılan 6191 sayılı yasanın geçici 32. maddesi ile bir defa daha mağdur edildiği ortadadır.

Milli Savunma Bakanlığı'na;
12 Mart 1971 tarihinden sonra, yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askerî Şûra (YAŞ) kararları ile Türk Silahlı Kuvvetleri'nden (TSK) ilişiği kesilenlere veya vefatları halinde kanuni mirasçılarına, bir kısım özlük haklarının geri verilmesi ve yargı yolu açılması maksadıyla, 22 Mart 2011 Tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6191 Sayılı Sözleşmeli Erbaş ve Er Kanunu ile 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'na geçici 32'nci madde eklenmiştir. Söz konusu yasa çerçevesinde, Milli Savunma Bakanlığı'na 4606 başvuru yapılmış ve bunlardan 1518 başvuru kabul edilmiştir. Kanun kapsamında olan 250 başvuru ile yargı yolu açık işlemle ilişiği kesilen 1991 başvuruya  ise ret kararı verilmiştir. Başvurular içerisinde uzman jandarma, uzman erbaş ve askeri öğrenciler ile 1971 öncesi döneme ait 847 başvuru bulunmaktadır. Bu başvurulara da, kanun kapsamı dışında kaldıkları gerekçesi ile yine ret kararı verilmiştir.
İdarenin, yargı yolu açık işlemden kastı; ilgililer hakkında verilen re'sen emeklilik kararlarının iptali için Askeri Yüksek İdare Mahkemesine dava açmak olduğu belirtilse de, bu tarz bir yaklaşımın İdarenin hukuksuz işlemlerine kılıf aramaktan başka bir işe yaramadığı görülecektir. Söz konusu mahkeme, idari eylem veya işlemlerin hukuka uygunluğunu denetlemekle yetkili. Ayrıca idarenin takdir yetkisini kaldıracak tarzda karar vermesi mümkün olmayan ve yerindelik denetimi yapamayan bir mahkemenin yargı yolu olarak gösterilmesi ise hukuken sakat bir işlemdir.
12 Eylül 2010 tarihinde referandumla kabul edilen Anayasa'nın 125. maddesindeki değişiklik ile Yüksek Askerî Şûranın (YAŞ) terfi işlemleri ile kadrosuzluk sebebiyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme işlemine karşı yargı yolu açılmıştır. Bu değişikliğin akabinde YAŞ kararları ile TSK'dan ilişikleri kesilen ilgililer Askeri Yüksek İdare Mahkemesinde iptal davaları açmış, ancak bir sonuç alamamışlardır. Buna rağmen TBMM tarafından çıkarılan 6191 sayılı yasanın geçici 32. maddesi ile bu ilgililere bazı özlük hakları verilmiştir. Söz konusu yasa YAŞ kararları ile sınırlı kalmış, açıkça Kararnameler ile ilişiği kesilenlere ayırımcılık yapılmıştır.
Türk Silahlı Kuvvetlerinden YAŞ kararları dışında, Bakan onayı veya Kararnameler yolu ile ilişkisi kesilen personelin, çıkarılan 6191 sayılı yasanın geçici 32. maddesi ile bir defa daha mağdur edildiği ortadadır. Keza ilişik kesme işlemlerinin Anayasa'ya aykırılığı ise tescillenmiştir. Aynı türden mağduriyetler arasında yapılan bu ayırımcılığın giderilmesi, Anayasa'nın eşitlik ilkesi ile uluslararası ayırımcılığı yasaklayan sözleşmelerinin de bir gereğidir. 

Bir grup mağdur

"Kurucu Müdürlük" 
kaldırıldı mı? 
Milli Eğitim Bakanlığı'na;
Bilindiği üzere yeni kurulan okullara "Kurucu Müdür" görevlendirilmekte ve bu müdürler hiçbir şeyi olmayan bu okulları, birkaç ayda, gecelerini gündüzlerine katarak, binbir fedakârlıkla eğitime hazırlamaktadırlar. 
Şahsen ben Kurucu Müdür olarak görevlendirildiğim ve çok şükür eğitime açtığım (eski) okul binasında 15 bin lira kadar tutan boya-badana ve küçük tamiratlar yaptırdım. Bu giderin bir kısmını hayırseverlerden karşılarken, 5 bin lirasını kredi kartıma taksit yaptırarak, kendim karşılamak zorunda kaldım. Halen devletten hiç demirbaş gelmeyen okulumuza, çevrede bulunan okullardaki fazla demirbaşları (sıra, masa, bilgisayar vs.) toplayarak, okulumuzu hizmete açmayı başardık. 
Milli Eğitim Bakanlığı'nın bugüne kadarki hemen her yönetici atama yönetmeliklerinde, bu kadar fedakârlıkta bulunulan "Kurucu Müdürlük", "Müdürlük" müktesebi sayılmış, "Kurucu Müdürlük" yapanlara, sınav şartı aranmaksızın isteğe bağlı Müdür atamalarında, okullara Müdür olarak atanma hakkı verilmişti. Zaten böyle bir hak verilmemiş olsaydı, hemen hiç kimse "Kurucu Müdürlüğü" kabul etmezdi.
Ancak, son çıkan 28.02.2013 tarihli Yönetici Atama Yönetmeliği, verilen bu hakları tamamen almıştır. Önceki yönetmeliklere  güvenerek, 7-8 aydır Kurucu Müdürlük yapan ülke çapındaki binlerce kişi kandırılmış, mağdur edilmiştir. Birçok Kurucu Müdür, amirlerinin, muhtemelen asil Müdür olarak atanacağı sözlerine inanarak, evini bile Kurucu Müdürlük yaptığı yerleşim yerlerine taşımış, çocuklarının okullarını değiştirmiştir.
ÖNERİ: Yönetmeliğe geçici bir madde eklenerek, halen Kurucu Müdürlük yapanlara bir istisna getirilmeli, Kurucu Müdürlükte geçen süre asil Müdürlükte geçmiş gibi kabul edilmeli ve isteğe bağlı atama hakkı verilmeli, bunca fedakârlık yapan Kurucu Müdürler mağdur edilmemelidir.

 İ. Kahraman (Kurucu Müdür)
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.