Mağduriyetimizi kim giderecek?

Sayın Başbakan'a, Milli Eğitim Bakanı'na ve Maliye Bakanı'na; Bizler, Aydın'ın Köşk ilçesinde ücretli sınıf öğretmeni olarak çalıştık. Bize 2004 Nisan ayından beri tek kuruş ödeme bile yapılmadı. İlçedeki yetkililer, problemin Milli Eğitim Bakanlığından kaynaklandığını belirterek, bizi başlarından savıyorlar. İlköğretim Genel Müdürlüğü ise Maliye Bakanlığı'nı sebep olarak gösteriyor. Bakanlığın açık olan öğretmen ihtiyacını kapattık, aylardır paramız ödenmiyor, bu bir insanlık ayıbı değil mi? Bizimle resmen alay ettiler. Aynı okuldaki kadrolu öğretmenlerin ek ders ücretleri her ay muntazaman ödenirken, "ödenek yok" bahanesiyle, bizim bu şekilde mağdur edilmemiz anlaşılır gibi değil. Bu eğitim ayıbı, bu insanlık ayıbı ne zaman düzeltilecek? Mağduriyetimiz ne zaman giderilecek? Bir grup ücretli öğretmen-AYDIN Sorumlusu belediye çaycısı mı? Türk Telekom Genel Müdürlüğü'ne; İnternet cafe sahibiyim. Rekabet şartlarına uymak adına Türk Telekom'un sunduğu ADSL hizmetini aldım. Beni rahatsız eden ise, hiçbir hukuk devletinde olabileceğine inanmak istemediğim bir sözleşme maddesi. Bu hizmet sözleşmesinin 21. maddesi aynen şöyle: "ADSL hizmetinin Türk Telekom'dan kaynaklanan arıza veya kanuni nedenlerden dolayı kesilmesi halinde, abone Türk Telekom'dan hak ve tazminat isteğinde bulunamaz." Evet, güzel ama bu hizmet aylık sabit ücret. Peki hizmet kesintisi olursa, ki oluyor, sorumlu Türk Telekom değilse kim, belediye çaycısı mı? İsmi mahfuz Muayene yapılmadan ilaç yazılır mı? Sağlık Bakanlığı'na; Bir rahatsızlığım için, sıra alarak Pendik Devlet Hastanesi'nin Dahiliye Servisi'ne gittim. Sıra bana gelip içeri girdiğimde, doktor beni muayene etmeden, hastalığımla ilgili soru sormadan ilaç yazmaya başladı. Hastalığımın ne olduğunu bilmeden, gereken muayeneyi yapmadan neden ilaç yazdığını sordum; "mesleğimi sen mi öğreteceksin?" cevabını veren doktor çıkıştı. Muayene olmadan çıktım, durumu Hastane Başhekimine ilettim, ama bir netice alamadım... İsmi mahfuz - İSTANBUL Cesur Yürek Sevgili Başbakanımız, Recep Tayyip Erdoğan'a; Siz busunuz; cesur bir kalp, kuvvetli bir azim, geri adım atmayan bir irade... Bir filmin adını yazıma başlık olarak seçtim, siz de bilirsiniz ki maksadımız "kalp"tir. Bu yollarda hep birlikte yürümemiz için tazarru ve niyazlarımızdan başka hiçbir talebimiz yoktur. Sadece, Adalet teşkilatının ağır çalıştığını belirtmek isterim, onu da Sayın Cemil Çiçek'e ayrıca izah edeceğiz... Meryem Ekmen (Cerrah Hekim)-İSTANBUL