Ben, son 9 senesi İl Müdürlüğü olmak üzere 18 sene değişik kademelerde yöneticilik yaptım. Bu süre zarfında canla başla çalıştım; zaman zaman evimi, çocuklarımı da bu yüzden ihmal ettim. 27 yıl üzerinden İl Müdürü olarak emekli oldum. Bilindiği üzere, Meclis'te çıkan kanunların uygulaması hep taşra teşkilatı tarafından, yani bakanlıkların taşra temsilciliğini yapan İl Müdürlükleri tarafından yerine getirilir. Görev yaptığım İl Müdürlüğü vilayete bağlı değildi, direkt Genel Müdürlüğe bağlıydı, bu yüzden müstakil çalışırdık. Siyasilerin baskılarına rağmen koşturur, vatandaşın işinin aksamaması için elimizden geleni yapardık. Devleti temsil açısından, bulunduğumuz makam önemli bir makamdı. Ama gel gör ki, Genel Müdürlüğe bağlı İl Müdürleri, son 631 sayılı Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile makam tazminatından mahrum bırakılarak, mağdur edildiler. Sadece İl İdare Kurulu üyesi Bakanlık İl Müdürleri ile Ankara'da görev yapan daha üst düzeyli yetkililere bu tazminat verildi. Bu düzenlemeden faydalananların emekli aylıkları en az 800-900 milyona çıkarıldı. Emekli diğer İl Müdürlerinin aylıkları 400-450 milyon civarında kaldı. Düşünebiliyor musunuz, taşrada iki İl Müdürü var, birisi İl İdare Kurulu üyesi diye ona makam tazminatı ver, sen bu kurula üye değilsin, Genel Müdürlüğe bağlısın, sana bu tazminat ödenmiyor. Emekli olunca da, sırf bu haksız uygulamadan dolayı o senden 400 milyon fazla emekli maaşı alsın; bir başka deyişle onun maaşı seninkinin 2 katı olsun... Bu, insanın devlete olan güvenini sarsacak çok büyük bir hatadır. Bu kararnamede gerekli değişiklik yapılarak büyük haksızlık ve eşitsizlik bir an önce giderilmelidir. > İsmi mahfuz Maaş farklarımız neden gecikti? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Bilindiği gibi, Bakırköy İş Mahkemesi'nin 04.12.2001 Tarih ve 778.1290 Nolu, 200-2001 yıllarına ait 19 Günlük İşçi Emeklilerinin Farklarının Ödenmesi ile ilgili bir kararı var. Bu karara ilaveten, 25.03.2002 tarihli Yargıtay Kararını da emsal göstererek, Sosyal Sigortalar Kurumu Tahsisler Daire Başkanlığı'na müracaatta bulunarak "biz emekli işçiler bu haktan yararlanalım" dedik; ama şu ana kadar bize bir cevap verilmedi. Halbuki eski Bakan Yaşar Okuyan bunun müjdesini vermişti, haber bütün medyada yer almıştı. Yetkililer, iyice bunaldığımız bu günlerde, hak ettiğimiz o para hususunda daha fazla suskun kalmasın! > Mehmet Kara - Kahramanmaraş Yetkililer sorularıma cevap versin! Ben ilkokul mezunu, emekli, kendi halinde, üç çocuk babası bir vatandaşım. Bu sorularıma bir yetkilinen cevap vermesini istiyorum: Ben bu devlete bir kuruş zarar verdim mi? Bana iş verildi de çalışmadım mı? Benden vergi istendi de vermedim mi? Bir başka deyişle, siz beni nasıl yönlendirdiyseniz, ben size öyle hizmet etmedim mi? Şimdi bana "emekli ol" dediniz ve ben şu an emekliyim. Açım, yaşamak için adeta savaşıyorum... Bize bakılamayacaksa, zamanında onca paramız neden alındı? Bize gelince delinen(!) bütçe, sıra Milletvekili maaşları ya da başka şeylere gelince neden delinmiş olmuyor? Birşey olacağından değil, merakımdan soruyorum; biz dürüst ve sade vatandaşların suçlular, vurguncular, hainler kadar değeri olmayacak mı? > İsmail Özarslan - İSTANBUL Bari ayrıcalık yapmayın! Memur ve memur emeklilerine verilen, 4447 Sayılı Kanunun ek geçici 4. maddesine göre işçi ve Bağ-Kur emeklilerine de yansıtılması gereken aylık artışlar, kanun hiçe sayılarak verilmek istenmiyor. İşçi ve Bağ-Kur emeklileri mağdur ediliyor.Hükümetin bu tutumuna bütün partiler de seyirci kalıyor. Yakında seçim meydanlarına çıkıp, "Benim işçim, benim emeklim" diye hangi yüzle nutuk atacaksınız? Kanunu bir tarafa bırakalım; kaç yıldır ne verdiğinize bakalım! Emeklinin sırtına, tonlarca zammı füzelerle gece yarılarında yüklerken, kendinize göre enflasyon farklarınız at arabasıyla cebinize bile ulaşmadan yolda kaldı. Ayıptır beyler, çok ayıp! Bizim maaşımız sizin çocuklarınızın çerez parası bile değil! Şapkanızı önünüze bir koyup düşünün! Verdiğiniz artış, elektrik, doğalgaz, su, telefon gibi acil ihtiyaçları ancak karşılıyor, geri kalanla gelin sofrayı siz kurun! Bunun hesabı herhalde sandıkta olur!.. > Zehra Erkal (Emekli eşi) - İSTANBUL