Maliye Bakanı bunları yabana atmamalı

Ekonomik kriz yüzünden zora girip vergisini veremeyenlere yeni kolaylıklar getirildi. İşleri çözmekte maharetli olduğu anlaşılan Kemal Unakıtan iyi niyyetle güzel adımlar atıyor. Çoğunluğun tasvibine mazhar olan bu girişimlerin başarıya ulaşmaması için bir sebep yok. Ancak, bu düzenlemeler yapılırken gözden kaçmış, eksik bırakılmış hususlar bulunabilir. İşin çilesini, ıstırabını çekmiş vefakar esnafımızın, işadamımızın uyarıları varsa, yetkililer bunları da dinlemeli. Bandırma'dan yazan Rıza Birik de, anlaşıldığı kadarıyla, son yıllarda bu ıstırabı fazlasıyla çekmiş. Rıza Beyin uyarıları ve tavsiyeleri gözardı edilmemeli! "Mücadelenize saygılıyız, gönülden destekçiniziz. Sadece ceza ile tehdit ile tahsilatı kafanızdan atın. Evvela ana parayı tahsil yolunu deneyin. Faizlerin tahsilini, ana para tahsilatından sonraya bırakın. Af lafını da kaldırın. Affa lüzum yok, taksitlendirmeye de lüzum yok. Bir tarih vereceksiniz, mükellef eline geçeni getirip hesabına yatıracak. Son tarih geldiğinde bakiyesine bakacaksınız, sopayı o zaman elinize alacaksınız! Ödemesini tamamlamamış olanların geçmişine bakacaksınız; 'vergisini ödememeyi âdet haline getirenlerden mi?' o zaman sopayı bunlara uzun tutacaksınız. Böylece yaşla kuruyu da ayırmış olacaksınız. Sanayide bir arkadaşımız pür neşe... 'Son taksidimi yatıracağım, koyunumu hazırladım, döner dönmez keseceğim' dedi ve gitti. Arkadaşım şimdi, bir araba sopa yemiş gibi dövünüyor. 'Ben şimdi ne yapacağım?' diyor. Taksitlendirmeye girmeyenler bu 18 ay içinde tefeci faizleri ile yıkıldı; evini, köydeki babadan kalma tarlalarını sattı... Bunlardan binlercesi var. Takım taklavatını satmış, işyerini kapatmış; bunun anlamı, herşey durmuş, mükellef kendini kaybetmiş demektir. Haydi bulun da tahsilat yapın! Deneyin, binlerce vatandaşı insanlıktan çıkarmamış olur, sevgi ve saygı ile anılan bir Maliye Bakanı olursunuz. Benim yaşım 75, iş sahamın dedesiyim. Bu yolu açarsanız, sanayide zil takar oynarım..." Böyle bir tecrübe, böyle bir birikim dinlenmez mi? --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------- Bağ-Kur emeklisine yapılan bu uygulama Anayasa'ya uygun mu? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Murat Başesgioğlu'nun dikkatine; 1999 yılında çıkarılan bir kanunla, Bağ-Kur emeklilerinin maaşlarından bir kesinti yapılmaktadır. SSK ve Emekli Sandığı emeklilerinden, ek iş yapsalar bile böyle bir kesintinin yapılmaması, üstelik emeklilerden destekleme yardımına gecikme zammı alınması (225 milyon destekleme parasına 340 milyon gecikme zammı uygulanması) Anayasamızın eşitlik ilkesine ve insan haklarına uygun mudur? Lütfen bu yanlışı düzeltin, maaşları zaten çok düşük olan Bağ-Kur emeklilerini bu mağduriyetten kurtarın... Fahri Atay - ZİLE