Memuru güldürmek için israfı önlemek lâzım

Kamu sektöründe çalışanlara emsallerinden fazla ödeme yapılması büyük bir haksızlıktır. 3.5 milyon insan işsiz beklerken, asgari ücretle bile çalışmaya razı iken, bazı kurumlarda aynı işi yapan normal "memur" vasıflı elemanlara 550 milyon verirken, yine aynı işi yapan "işçi" vasıflı elemanlara bunun 2-3 katı maaş verilmesi anlaşılır gibi değil. İhale kanununa göre hizmet alım ihalesinde en düşük teklifi verene iş verilir. Aynı işi devlet 3 katlı fiyata yaptırıyor Burada kanun eliyle yapılan bir soygun var. Bu durum 1991 yılı temmuz ayından beri devam ediyor. Fazla ödemelere zimmet çıkarılması gerekir. Merkez Bankası, Botaş,Tedaş, Toplu Konut İdaresi, Tüpraş, TPAO, Tarım Kredi Kooperatifleri, Telekom, Ziraat Bankası, Vakıflar Bankası, Halk Bankası çalışanları, aynı işi yapan emsallerinden 3 kat fazla maaş alıyor. Hem de "ikramiye" adı altında ilave ödeme yapılıyor. İşveren aynı devlet, yapılan iş aynı, diploma aynı... Örnek; Bayındırlık ve İskan Müdürlüğünde çalışan bir mühendis 800 milyon lira maaş alırken, aynı işi yapan, aynı fakülte mezunu bir mühendise bazı kurumlar bunun 3-4 katı maaş ve ikramiye vermekte... Benzer bir şekilde, Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü'nde çalışan bir memur 550 milyon alırken, bir başka kurumda çalışan lise mezunu eleman 980 milyon maaş ve 6 maaş tutarında ikramiye almakta... Bu çarpık durum kamuda iş barışının bozulmasına, verimliliğin azalmasına sebep olmakta; çalışanları devletine ve hükümetine küsme noktasına getirmektedir. Çözüm; Tüm çalışan işçi ve memurlara verilen ücretlerde adalet sağlanmalı. Hiçbir kuruluş kâr etmiyor. Herkes 70 milyon adına çalışıyor. Vali ve kaymakamlar dışında hiçbir görevliye makam aracı verilmemeli, ihtiyaçlar kiralama yoluyla karşılanmalı. Sosyal tesisler, lojmanlar, okulların otoparkları, kurum ayırımı gözetmeksizin satılmalı, satılamayanlar kiraya verilmeli. Döner Sermayeden bazı kurumlarca ödenen paylar hiçbir şekilde maaşın % 50'sini geçmemelidir. Bu tedbirlere başvurulduğu takdirde zam yapmaya gerek kalmayacaktır. Buğrahan Bayraktar Paradan sıfır atmak yetmez! Türkiye Merkez Bankası Başkanı'na, Maliye Bakanlığına, Hazine ile ilgilenen ve darphanede para basılmasına izin verenlere, İçişleri Bakanlığı'na, her şeyle ilgili yasa çıkaran Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ve Başbakanımıza; Türk Lirası'ndan sıfır atmanız çok güzel. Ama bir de yeni kullanacağımız Türk Lirası ve kuruşu için yeni düzenleme yapsanız, biz de paramıza biraz olsun saygı duysak... Bunu kendiliğimizden yapmamızı beklemeyin, çünkü öyle alıştırılmışız... Yırtık, yıpranmış, bantlanmış, kopuk, üzeri yazılı ve karalı paralar geçmese daha iyi olur diye düşünüyorum. Millet olarak hem Avrupa Birliği'ne girmeye çalışıyoruz, hem de paramızın üzerine, "alo beni ara" gibi uygunsuz laflar, telefon numaraları, adresler, vs... yazıyoruz... Yabancı paraları ütülenmiş gibi, kendi paramızı da önemsiz bir kağıt parçası gibi cebimize koymaktayız, Lütfen bunu düzeltelim artık... Evren Katman