Sayın Başbakan'ın dikkatine; Ticaret ve Sanayi Odalarının, esnaf derneklerinin, bizden aldıkları aidatları, mesleki gelişmemize harcayacakları yerde, bu paraları başka yerlere aktarmalarını artık hazmedemiyoruz. Yurt dışındaki fuarlarla ufkumuzu açmayan, yeni teknolojiler hususunda bilgilenmemize katkı yapmayan, yeni teknolojiye uygun makineler edinmemize destek olmayan bu derneklere kayıt mecburiyetinin kaldırılmasını istiyoruz. Bu hantal ve dev kuruluşlar, ancak siyasete baskı aracı olarak esnafı kullanırlar. Aynı meslek dernek ve odalarından birden fazla bulunması lazım ki rekabet gelsin, üyelere hizmet sunma mecburiyeti hissedilsin ya da kayıt mecburiyeti kaldırılsın. Lütfen bu yönde bir yasal düzenleme yapılsın. Hayatında iş yeri açmamış ve her ay düzenli olarak maaşlarını alan bürokratların yaptıkları düzenlemeler hep eksik kalıyor. Yeni bir düzenleme ile 1-5 işçi çalıştıran işletmelerin gelir ve kurumlar vergisini 6 veya 10 taksit yaparak, rahat ödeme imkanı getirilmelidir. Bu sayede, vergisini düzenli olarak ödeyenlerin sayısı büyük oranda artacaktır. Ülkemizde üretme imkanımız varken, dışarıdan aldığımız çok sayıda mal sebebiyle cari açığımız çok büyüdü. Dövizin artmasıyla bu malların fiyatı da katlanarak, ekonomimiz olumsuz yönden etkilendi. Birçok bakımdan dışarıya bağlı olan bir ülkenin de tam bağımsız ve büyük bir ülke olması mümkün değil. İthal ettiğimiz tüm ürünlerin listesini çıkaralım. Ülkemizde üretebileceklerimizin üretilmesi için tedbirler alalım. İthal ettiğimiz malların yüzde 80'i ülkemizde KOBİ'ler tarafından üretilebilir. Bu sayede cari açık ve işsizlik de büyük oranda azaltılabilir. * Yüksel Cihan >> Üniversite mezunu gençlerin hâli Oğlum Tekstil Mühendisli-ğinden mezun olalı iki yıl oldu. Askerliğini yapıp geldi, iş arıyor, iş yok. Yıllardan beri gençlerimiz, üniversiteyi ne pahasına olursa olsun bitirip, herhangi bir bölümden mezun olup, "daha sonra iş bulurum" diyerek, ilerisini düşünmeden, kendilerini ve ailelerini maddi manevi sıkıntıya sokuyorlar. Birçok üniversite mezunu gencimiz, "özel sektörde iş bulup çalışırız" veya "kamuda kadro açılır" diye her gün bilgisayar başında ilanları takip etmektedirler. Fakat ne yazık ki belli başlı bölümler hariç, ne kadro, ne iş ilanı vardır. Açılan kadrolar da çok az sayıdadır (1-2 kişi gibi rakamlar). Bunların dışında ikinci bir husus, gençlerimizin kul-landıkları katkı ve öğrenim kredisi geri ödemeleridir. Bu kredilerin geri ödeme rakamları 10.000 TL civarında bir meblağa ulaşmış durumdadır. Nasıl ödenecek, zar zor iş bulanlar 600-700 TL ancak alabilmektedirler. Eğer evli ise, ev kirası ev masrafları vs. içinden çıkabilen varsa açıklasın. Hiç olmazsa, kredi geri ödemelerinin ana parası alınsın. Hükümet esnafa, çiftçiye, kobilere vb. işletmelere kolaylık yapıyor. Gençlerimizi de düşünmesi gerekmez mi? * İsmi mahfuz >> Vergisini ödeyemeyenleri de düşünün Maliye Bakanlığı'na; Her şeye af geldi; sicil affı, Bağ-Kur affı, SSK affı... Bir tek vergi affı gelmedi, sadece ödeme kolaylığı getirildi. Halbuki dünya çapında yaşanan bir kriz var. Obama bile ilk iş olarak bu hususlarda rahatlatıcı tedbirleri alacaklarını söylüyor. Körfez depreminden beri devam etmekte olan sayısız vergi davası bulunmakta. 5 liralık borç 150 lira olmuş, ödenemeyecek rakamlara yükselmiş. Ödeme gücü olmayan bir mükelleften vergi alamazsınız. Onu bitirir, ileride alabileceğiniz vergiden de mahrum kalırsınız. İşsizlik ve üretim kayıpları da cabası... 3-5 kuruş fazla ceza almak uğruna, ileride vergi verebilecek bir üreticiyi bitirmenin, bir işletmeyi kapatmanın mantığı var mı? Olağan olmayan bir dönemden geçiyoruz. Birçok sektörü kurtarmak için sıra dışı tedbirler alınıyor, mali kuruluşlara para aktarılıyor. Bu şartların getirdiği mecburiyet sebebiyle, vergi mükellefi için de etkili katkılar düşünün. 1997-98 yılları gibi çok eskiden kalmış, davalı bulunduğumuz vergilere bir neşter atın. Ana paramızı ödeyelim, yaşayalım, ileride vergi vermeye devam edelim. Elimizde olmayan zor şartlar sebebiyle zamanında ödeyemediğimiz vergiler için, ille ceza alacaksınız diye bizi bitirmeyin. Bize de, ülkeye de yazıktır. * Bir mükellef BİZE DAİR Daha iyi bir TÜRKİYE için; okuyucularımızın da fikirlerine ihtiyacımız var... Gazetemizde görüp eleştirdiğiniz, beğenip övdüğünüz, düşünüp bize yol göstereceğini umduğunuz her şeyi paylaşın; behcet.fakihoglu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Adres: Türkiye Gazetesi-Yenibosna/İST.