Milletin hayat tarzı ve bölüşülen pasta

Son zamanlarda yaşanan bazı problemlerin asıl sebebi ortaya çıkıyor. Merkez Bankası Başkanı tayini ve bilahare yazılıp çizilenler, bazılarının dillerinin altındaki baklayı ortaya çıkardı. Asıl problem, Anadolu insanının hayat tarzı ve bunun da elit geçinen bazı kişiler tarafından benimsenmemesi. Köyde, tarlada, küçük seviyeli makamlarda bu pek problem yapılmadı. Ama kendilerince yıllarca işgal edilmiş önemli mevkiler, bu sıradan ve yoksul Anadolu insanlarının eline geçince, problem başladı. Kiliseye karşı hoşgörü, buna karşılık camiye duydukları antipati; papazların derse girdikleri sır olmayan bazı yabancı okullara övgü düzmeleri, ama okullarımızdaki din dersine düşmanlıkları ve başka benzer tavırların asıl sebebi bu. Sadece kendilerine ait olan pastaya, kendileri gibi düşünmeyen, başka hayat tarzları olan insanlar da ortak olmaya başladı. Sermayeyi renklere bölmeleri, irtica, gericilik yaygaraları bu korkuyu gizlemek için bulunmuş bahanelerdir. Yoksa bu kitlenin büyük çoğunluğunun mutedil olduğunu, radikal düşüncelere prim vermeyeceklerini, memleketi çok sevdiklerini onlar da biliyor. Bunların belirttikleri özellikleri taşıyan örgüt ya da grupların da etkisiz oldukları ortada. O makamlara gelen insanların bilgi birikimlerine, becerilerine de bir kulp takamıyorlar. Ama artık bu yakıştırmalar da kabak tadını vermeye başladı. Milletin yapısı, hayat tarzı, oy tercihi bellidir. Kendilerine yeni bir millet de bulamayacaklarına göre; en kısa zamanda milletin değerleriyle barışmaları ve ülkeyi daha fazla gereksiz gerilimlere sürüklememeleri aklın gereğidir. > Eğitim Fakültesi mezunlarına daha çok öncelik verin Bizler Eğitim Fakültesinin değişik branşlarından mezun olmuş öğretmen adaylarıyız. Bildiğiniz üzere binlerce öğretmen adayı atanmayı bekliyor. Ülkemizin gerçekleri, ayrıca bazı branşlardan ihtiyacın üzerinde mezun verildiği çin, herkesin atanmamasını doğal karşılıyoruz; ancak, bir haksızlık var. Sözleşmeli Öğretmenlerin içinde, 2 yıllık Bilgisayar Bölümü'nü bitirmiş, formasyonsuz arkadaşlar bulunuyor. Eğitim Fakültesinin birçok branşından mezun Formasyonlu binlerce aday bulunmakta. Bunların içinden, bilgisayara meraklı olanların tespit edilip, kurs verildikten sonra Sözleşmeli Bilgisayar Öğretmenliğine geçirilmeleri daha uygun olmaz mı? Bir zamanlar veterinerler, ziraatçılar sınıf öğretmeni oldu; Eğitim Fakültesi mezunu öğretmen adayları, Bilgisayar Öğretmeni olmayı, üniversiteye direkt geçişle gitmiş, KPSS'ye girmemiş 2 yıllık formasyonsuz bilgisayar mezunlarından daha çok hak etmektedir. > Eğitim Fakültesi mezunları adına > Öğretmenlik yapmamamız ülke için kayıptır Fizik, Kimya, Matematik ve Biyoloji Öğretmen adayları olarak, bu ülke için nitelikli, fikri hür, vicdanı hür bireyler yetiştireceğimize inanıyoruz. Ancak 2006 Ağustosu'nda, zaten yılda 15-20 öğretmen atanan bu bölümlerin hiçbirinden atama olmayacak!!! Bundan sonra da hangi branştan kaç atama olacağı şüpheli. Hükümetin gerekçesi, ihtiyaç olmaması. Oysa kadro eksiği olarak açıklanan rakam 165.826, yapılacak atama sayısı ise sadece 10.000. Bizler 3.5 yıl kendi alanlarımızda; son 1.5 yıl ise eğitim alanında dersler almaktayız. 5 senelik bu dönemde hem emeğimizi, hem de ekonomik gücümüzü harcıyoruz. Bunun karşılığında ise hakkımız olan mesleki atamaları alamıyoruz. > Fizik, Kimya, Matematik ve Biyoloji Bölümü mezunları > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00