Milletvekili adayları seçilirken...

A -
A +

Sayın Başbakan'ın dikkatine; AK Parti'nin ikinci defa iktidara gelmesi ile kalkınmış ülkeler seviyesine ulaşmamız daha hızlı olacaktır. İkinci dönemde size ve AK Parti milletvekillerine daha çok iş düşecektir. Artık milletvekili adayları; köhnemiş, geçerliliğini yitirmiş yöntemlerle seçilmemeli. Her bakımdan donanımlı, çağın gereklerini iyi bilen, çok iyi yetişmiş milletvekillerini seçmek zaruri olmuştur. Sadece partiye hizmet etmek, milletvekili olmak için yeterli olmamalıdır. Seçilecek kişiler, ülke meselelerine çözüm üretebilmeli, sabırlı, bilgili, cesaretli, iradesine hakim olmalı; ön sezileri kuvvetli olmalı ve hızlı karar verebilmelidir. Meclise, bilgi çağının gerektirdiği vasıflara haiz vekiller seçilmelidir. İnsanların sadece kendi egolarını tatmin etmek için milletvekili olma döneminin kapanması gerekmektedir. Mevki ve mal sahiplerinin öncelikli olma durumları bitmelidir. Onların yerine, çok iyi eğitim almış, genç beyinli, dinç zihinli, zorluklardan korkmayan kişiler seçilmelidir. Gelebilecek bütün talepleri hızlı bir şekilde değerlendirebilecek; o mevki ve makamların başdöndürücü etkisinden korunabilecek, nefsine ve iradesine sahip kişiler seçilmelidir. Makam arabalarının ve kırmızı koltukların cazibesine kapılabilecek kişileri bu millet artık meclisinde görmek istemiyor. Halkımız, milletvekili olmadan önce ortalarda gözüken, alçak gönüllü bilinen, insanları dinleyen; seçildikten sonra da ulaşılmaz olan kişileri istemiyor. Milletvekili makamını kurtuluş kapısı olarak gören menfaatçi kişiler artık istenmiyor. Ülkemizin daha çabuk kalkınması için, çok iyi araştırıp bilgi ve belge toplayan, bilgiyi ve aklını çok iyi kullanan, bulunduğu makam ve mevkinin geçici olduğunun idrakinde olan kişilerin mecliste olması gerekir. 70 milyonluk ülkemizde bütün bu güzel hasletlere sahip çok kişi vardır, bunları bulup çıkarmak da size kalıyor. > Yüksel Cihan - BURSA > Neden kaçıyorlar? Özgürlüğü kısıtlamada, yıldırmada ve kargaşada birbirleriyle yarışanlar bir defa daha deşifre olmuşlardır. Türk milletini yetkisiz ve iktidarsız kılmak için uğraşanlar; gerek genel, gerekse cumhurbaşkanlığı seçimlerinden kaçabilmek için akıl almaz bahanelere başvurarak, bürokratik egemenliklerini sürdürmek için her yolu aramaktadırlar. Sözde milyonları toplamakla ve tüm Türkiye'yi temsil etmekle övündükleri mitinglerin, abartılı olduğu da anlaşılmıştır. Anarşinin, bölücülüğün ve istikrarsızlığın adresi olan odaklar ve işbirlikçileri; kurdukları tuzağa kendileri düşerek çırpınmaya başlamışlar, anayasal hilelere, en sonunda da sol ve sağ cenahlarda ittifaklara girişerek, halkı kandırmanın senaryosunu devreye sokmuşlardır. Ancak iddia ettikleri gibi Türk milletinin aptal ve mazoşist olmadığı, mutlaka seçim sonuçlarıyla da kanıtlanacaktır. Hani, meydanlarda 6 milyon kişi ve her bir kişi de 10-12 kişiyi temsil ederek toplam 60-70 milyondular? Öyleyse, neden Yüksek Seçim Kurulu'nun belirlediği 22 Temmuz gününe itiraz etmekte, seçime katılımın az olabileceği çekinceleriyle kaçışlarına kılıf uydurmaktadırlar? Neden cumhurbaşkanını halka seçtirmemek için direnmekte, Anayasa Mahkemesi'ne koşmaktadırlar? Üniversiteleri, okulları, özel ve tüzel kurumları sabote ederek, miting meydanlarında meydan okuyan ve zafer çığlıkları atan kendileri değil miydi? > İsmi mahfuz > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.