Topluluklar, tarihsel süreç içerisinde ya devam etmişler ya da bir diğer topluluk içinde erimiş, tarih sahnesinden çekilmişlerdir. İnsanlar; bireysel yaşama yerine toplu yaşamak için, ortak değerler, kurallar, kabullerle bir arada yaşama iradesini ortaya koyarak kararlı birliktelikler oluşturmuşlardır. Zamanla belli bir coğrafya parçası üzerinde yaşayan, belli bir tarih süresince, gelenek görenek içinde şekillenmiş, ırk, din, dil, fikrî ve fizikî benzerlik gösteren, ekonomik ihtiyaçların bir arada karşılanmasında yarar gören, bunların sonucunda bir arada yaşamayı ortak arzu olarak duyan insanların meydana getirdiği, kendilerini başkalarından farklı hisseden insanlardan meydana gelen topluluklar millet olarak tanımlanır. Millet olmak,bu nedenle psikolojik, sosyolojik ve ekonomik inanç birlikteliğidir. Yani hayat tarzı ile bütünlük taşıyan topluluktur. Her millet bir diğerinden farklıdır. Değerler, çözülüşü önleyen, o topluluğu ayakta tutan unsurlardır. Bunların dağılması, zayıflaması toplumun çözülüşünü, dağılmasını bir diğer toplum içinde erimeyi getirir. IRK SADECE BİR UNSUR Tarihte milletler; kendi hayat tarzlarını şekillendiren değer yargıları ile varlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu değerleri savunmak, koruyup kollamak, o milletin varlığının devam etmesi için zorunludur. Milletlerarası etkileşimler aynı zamanda değerlerin de karşılıklı kabullenip benimsenmesine yol açmaktadır. Benzer olanlar alınırken farklı olanlar korunur. Millet oluşumunda ırk sadece bir unsurdur. Irkçılık batı kökenlidir ve modernitenin ürünüdür. Batı-Hıristiyan dünyasında her zaman "zenofobya" denilen ötekine husumet duygusu mevcut olmuştur. Batıda zamanla ırkçılığa karşı fikrî ve siyasî refleksler de oluşmuştur. Sömürge halkları, göçmen işçiler, serbest dolaşım nedeniyle çok kültürlülük, çok ırklılık batıda yer bulurken, ötekine husumet yani sosyolojik zenofobya yine de sürmektedir. Millet, uzun tarih süresi içinde sosyal şartlar ve toplumsal doku içerisinde inanç, gelenek ve göreneklerin, kabullerin birleşmesi ile yoğrulmuş bir varlıktır. Birliktelik duygusuna sahip toplulukların diğer bir topluluk karşısında sahip olduğu maddi ve manevi değerleri koruma-kollama anlayışı oluşur. Sürdüremeyenler ise bir diğer topluluk içinde erimiş, tarih sahnesinden çekilmişlerdir. Her topluluk bu duygu düşünce ve kabulleri, siyasi organizasyon-devlet yapılanması ile etkin hale getirmişlerdir. İdealler, eğitim yoluyla yaşatılmaya çalışılır. Bu duygu düşünce, anlayış ve kabuller din ya da ideolojiye dayandırılır. Amaç topluluğun ortak yararı ve geleceğinin güvenceye alınmasıdır. Her toplumun kendine özgü değerleri vardır. Her topluluğun kültürünü oluşturan temel davranış kalıpları ve kurumları, o topluluğun üyeleri için hayati değerdir. Bu, o topluluğun, olan bir gaye etrafında bütünleşmiş kimliğini tayin eder. KÜLTÜR PAYLAŞIMI Her topluluktaki bireyler o topluluğa mahsus bir kültür tipi içinde yaşarlar. Bireylerin paylaştıkları kültürün bir bütün olduğu açıktır. Bir toplulukta devam eden ve gelişen davranış biçimleri bir diğer deyişle gelenek ve göreneklerdir. Bireyin hayatı, kendi topluluğuna has olan ve nesilden nesile aktarılan birtakım kaideler aracılığı ile kendi topluluğuna uyumdan ibarettir. Türk Milleti varlığını ve bekasını korumaya devam edecektir. > Nurullah Aydın Sakın elektrik zamlarını önceki tüketime yansıtmayın! Elektriğe 01.10.2009 tarihinden itibaren yüzde 9.68 oranında zam yapıldı. Ancak, zamlı dönem öncesi faturalanmayan elektrik tüketiminin, zam yapılan tarihinden sonra zamlı tarifeden faturalandırılması kuşkumuz giderek artıyor. Bu yüksek oranlı zammın, ikinci bir haksız kazanca sebep olmaması, tüketiciyi daha fazla mağdur etmeye yönelik uygulamaya dönüşmemesi için ilgilileri uyarıyoruz. Tüketicilerin bu tarih ve tüketim rakamları hususunda daha dikkatli ve duyarlı olmasında fayda var. Bu zam uygulamasını fırsat bilerek, tüketicinin sırtından haksız kazanç sağlamayı öngören/planlayan ilgililer varsa, onları da uyarıyoruz. Kimse zam oranı dışında, tüketici yurttaşa ekonomik yük getirerek, elektrik faturalarını daha da kabartacak, yasaya aykırı herhangi bir uygulamayı aklından bile geçirmesin. Tüketicileri de, bu döneme ait elektrik faturalarında olabilecek haksız uygulamaları, belgeleriyle birlikte Tüketici Örgütleri Federasyonuna ve üye tüketici örgütlerine bildirmeye çağırıyoruz. Haksız uygulamaları tesbit ettiğimiz anda, ilgililer için suç duyurusunda bulunacağımızın bilinmesini isteriz. > Fuat Engin (Tüketici Örgütleri Federasyonu (TÖF) Genel Başkanı) Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00