Diyanet'ten Sorumlu Devlet Bakanı açıklıyor: "14 yıldır kadro verilmiyor. 18 binden fazla imam-hatip açığı var..." İlahiyat mezunları yakınıyor: "Atamalarımız yapılmıyor. İmam kadrosundan yatay geçişle okullara öğretmen alınıyor..." İmam Hatip mezunu ağlıyor: "Üniversiteye giremediğimiz gibi, imamlık kadrosu da açılmıyor..." Bir köy, imam yokluğundan utanıyor: "Çocuklarımız başka köylerde ezanı duyunca, bu ne diye soruyorlar..." Bir haber: "Mısır'da gürültü kirliliğinden dolayı ezan radyodan okunacak, Türkiye'de de bazı illerde bu uygulama yapılıyor..." Ben anlamakta güçlük çekiyorum; madem radyo ile ezan okunuyor ve buna "dinen uygun" deniliyor, o halde neden radyo veya televizyonla namaz kılınmıyor? Tembellik edip, minarelere çıkmadan hoparlör ile ezan okudunuz ve bunda bir sakınca görmediniz, ayrıca "aydın imam" olarak sükse de yaptınız! "Ses gösterisi" yaparak birbirinizle yarış edip, ortalığı gürültüye boğunca, tek merkezden radyo ile ezana dönüldü ve böylece müezzinlere iş kalmadı. Şimdi de imam-hatip için kadro ayrılmıyor, diye yakınılıyor... Biraz daha sıkıştırılırsa, "madem tek merkezden ezan oluyor, neden imamlık olmasın, hatta mihraplara TV konulup, merkezden kılınan namazdan diğer camilere naklen yayın yapılsın" dense, ne diyeceksiniz? Hangi gerekçeyle buna karşı çıkacaksınız? Üstelik imama verilecek bir aylık maaşla dev bir ekranın kurulabileceği de hatırlatılırsa... Bir ibadeti asıl şeklinden değiştirmenin nerelere varacağını anladınız mı? Bir bid'atin dünya ve ahiretteki vebalini düşündünüz mü? > İbrahim A.Ş. -İSTANBUL Bu yapılan doğru mu? Ben, İlahiyat Fakültesi'ni 2000 yılında bitirdim. 1998'den beri kesilen Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ile İmam Hatip Lisesi Meslek Dersleri Öğretmenlikleri atamaları hâlâ yapılmıyor. Mezun durumda bulunan 8-9 bin aday bulunmaktadır. Kurumlararası geçişlerle İlahiyatçılar Milli Eğitim Bakanlığı'na geçse de, ben bunun adalet anlayışı ile ters düştüğünü düşünüyorum. Diyanet'in araç olarak kullanılması hiç şık değil. Kurumlararası ile 2000'ler alınırken, normal alımlarda sayının 500 gibi komik bir rakam olarak kalması, boş gezen binlerce adayın durumunu düzeltmeyecektir. KPSS sınavına giren ve sınavdan yüksek puan alanların, Fen-Edeb. Fakültelerini de katarsak %45'ini kontenjanı az sayıda verilenler oluşturmaktadır. Sınava giren kişi sayısı 200-300 bin olduğunda bu durumu herhalde "sihirli bir değnek"le düzeltemeyecekler!.. > İsmet Yılmaz Bu kadar kalabalık sınıfta ders mi olur? Milli Eğitim Bakanı'nın dikkatine; Okullar açılmadan önce, sınıf mevcutlarının 20-25 olacağını açıklayan yetkilileri dinleyip sevinmiştim. Çünkü çocuğum 5 yıldır 85-90 kişilik sınıflarda okuyor. Tabii buna okuma, eğitim denir mi, onu bilemem... Ama bu sene de boşuna sevindiğimizi anladım. Yenibosna İlköğretim Okulu'nda sınıflar yine kalabalık. Lütfen buna bir çare bulun... > Mehmet Bozkurt-İSTANBUL