Elektrik dağıtım şirketleri tarafından, Şubat dönemi faturaları ile muhtelif ilave adı altında takribî 2.000.000 TL'lik bedeller talep edilmektedir. Konu tüketiciler tarafından derneğimize şikâyet olarak iletilmiştir. Gelen başvurular üzerine, İstanbul genelinde yaptığımız araştırma ile bu bedelin bazı ilçelerdeki abonelerden talep edildiği, bazı ilçelerde bulunan abonelere gönderilen faturalarda ise, bu bedelin yer almadığı tespit edilmiştir. Geçtiğimiz dönemlerde sabit ücret, güç bedeli adı altında herhangi bir hizmet satışı veya elektrik tüketimi karşılığı olmayan bu bedeller derneğimizin girişimleri ve açmış olduğu davalar ile iptal edilmiş, bu kararlı mücadelemiz karşısında yeni siyasi iktidar tarafından 2003 bütçesi ile bu bedellerin artık alınmaması kararlaştırılmıştı. Ancak 2003 yılından itibaren, artık alınmayacağı duyurulan güç bedeli yerine bu kez muhtelif ilave ismi ile, yine herhangi bir hizmet satışı veya elektrik tüketimine ilişkin olmayan bir bedel çıkarılmaktadır. Hangi hizmet karşılığında ve ne için alındığı belli olmayan bu bedeller, toplam abone sayısı düşünüldüğünde, büyük rakamlara ulaşmaktadır. İlgili elektrik dağıtım firmalarına başvuran tüketiciler de, konu ile ilgili olarak bilgi alamamaktan yakınmaktadırlar. Öte yandan idarenin elinde teknolojik imkanlar bulunmasına rağmen, bu meblağların hangi hizmet karşılığında faturalarda alındığını belirtmemiş olması, tüketicinin evrensel hakkı olan bilgi edinme hakkının açık bir şekilde ihlal edilmesine yol açmaktadır. Kaldırılan güç bedelinin acısını, muhtelif ilave ile çıkarmaya çalışan elektrik dağıtım firmalarını, bu yanlışı düzeltmeye, muhtelif ilave adı altında topladığı paraları tüketiciye iade etmeye çağırıyoruz. Aksi takdirde derneğimiz bu konudaki tüm hukuki girişimleri başlatacaktır. > Ömer Keser (Tüketiciler Birliği Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Şube Başkanı) Askerlik borçlanmasında eşitsizlik SSK ile Emekli Sandığı'na bağlı olanlar arasında, askerlik borçlanmasında farklı uygulama sözkonusu. Emekli Sandığı'na bağlı olanların askerlik borclanması primi 140.000.000 (yüz kırk milyon)TL., SSK'ya bağlı olanların askerlik borçlanması ise 1.380.000.000 (Bir milyar üçyüz seksen milyon)TL'dir. Emekli Sandığı'na bağlı olanlar borçlandıklarında, borçlandıkları kadar geriye çekiyor. SSK'ya bağlı olanlar borçlandıklarında ise sadece prim oluyor, geriye çekmiyor. Bu eşitsizliğin ilgililerce düzeltileceğine inanıyoruz... > Bünyamin Ağralı (Oyak Renault çalışanları adına) "Görevde Yükselme" hakkı tanınsın Milli Eğitim Taşra Teşkilatlarında uzun süredir "Görevde Yükselme Sınavı" yapılmadı, bu yetmezmiş gibi, başka kuruma da adamı (dayısı) olmayan geçiş yapamıyor. Ben 1996 yılında Yardımcı Hizmetler Kadrosu ile Milli Eğitim Müdürlüğü'ne sınav ile girdim. Aynı tarihten beri memur azlığından dolayı, "Valilik Oluru" ile, Bilgisayar memuru olarak görev yapmaktayım. "Görevde Yükselme" adı altında 2001'de çıkan yeni değişikliklere binaen, şartları uygun personel olarak, il bazında, "Veri Hazırlama ve Kontrol İşletmeni" kadrolarına müracaat yaptık. Ama 2002 yılında düz memur olanların atamaları yapıldı, bizim için ise hâlâ ortada birşey yok. Bu hakkın bir an önce bize de tanınmasını istiyoruz.. > İsmi mahfuz Neden diplomalarımız kabul edilmiyor? Ben, yüksek öğrenimini yurt dışında yapmış bir gencim. Benim gibi binlerce genç mağdur durumda bekliyor... Aldığımız diplomaları YÖK'e verdik, ama olumlu bir sonuç alamadık. Aradığımızda bilgi verilmiyor. Diploma denkliği yapılmadığı için, askerliğini yapmamış arkadaşlarımızdan kaçak duruma düşmüş olanlar var. Yeni bir memur sınavı yapılsa, ona da giremiyoruz. Hiçbir yetkili de durumumuza açıklık getirmiyor. Böyle adalet olur mu? Okumakla hata mı ettik? Öyleyse neden ÖSYM formlarında mezun olduğumuz bu dışarıdaki üniversitelerin adı geçiyor. Bizler aldatılıyoruz. Buna artık bir çözüm bulunsun!.. > İsmi mahfuz