Global ekonomik kriz, ülkemizde de bazı insanlarımızı işsiz bıraktı, kepenklerin kapanmasına neden oldu. Bir vatandaş olarak düşüncelerimi aktarmak istedim. Yaklaşık 3 aydır, ekonomistler krizle ilgili görüşlerini yazıyor televizyonlarda saatlerce tartışılıyor. Eminim ki bu kadar konuşulan rakamlar, Türk insanına daha öz bir şekilde anlatılsaydı, daha çok fayda sağlardı. İlgililer çıkıyor TV'ye, saatlerce kendi kendilerini tatmin etmek için rakamları, farklı terimleri tartışıp duruyorlar. Türk insanının yaşayışını, devlet kurumlarının işleyişini bilmeyen ilgililer de cabası... Yıllarca ABD'de yaşayan bir kişi, tabiî ki yaşamış olduğu yere göre kanun yapıyor, demeçler veriyor. Uzmanlarımız çıkıyor, "ben on senedir yurt dışında yaşıyordum, Türkiye'nin böyle olduğunu bilmiyordum" diyebiliyor. Türkiye'de neden beş yılda bir kriz dönemi yaşıyoruz? Artılarımız, gencimiz çok, dört mevsimi yaşıyoruz, coğrafi olarak dünyada iyi bir bölgedeyiz; peki neden biz krizlere yakalanıyoruz? Her seçim zamanı yolsuzluk, rüşvet, yoksulluk konuşulur. Açıklamalar ve niyetler hep iyidir. Sonra sıkıntılar başlıyor, dar gelirli vatandaş, esnaf zor durumda bırakılıyor. İlk önce, bizi yönetecek kişileri, parti taassubu taşımadan iyi seçmeli ve iyi takip etmeliyiz. Seçilen kişiler de, "devletin hazinesi değil de, milletimin parası" deyip, ona göre harcamaları yapmalılar. Sanayicimize, orta ölçekli esnafımıza tüccarımıza sahip çıkmalıyız, Özelleştirme ile birçok yabancı şirket geldi ülkemize veya ortak oldu. Değişmesi gereken sistemi de yine dışarıdan getirdiler. Bizler de o değişen makine parçalarına yabancı kaldık, İthalat sayesinde ürünlerde ucuzlama oldu, bunun bedelini de yine dün üretim yapan ve onun yanında çalışan insanlarımız çekmeye devam ediyor. Bizim dürüst, çalışan, yenilikçi, engin ufuklu, gerçekten milletini düşünen, milletimizi önünü açan, hayatı kolaylaştıran, çalışma şevki veren yetkililere daha çok ihtiyacımız var. Sevim Kaya >> Ulaşım problemimiz hiç mi çözülmeyecek? İETT Genel Müdürlüğü'ne; Yakuplu ve İhlas Marmara Evleri 1. Kısım ve 2. Kısımdan hareket eden; Yakuplu-Avcılar Metrobüsü-Yakuplu güzergahında ulaşımı sağlayan 145 A hat numaralı otobüsler, Yakuplu-Aksaray-Yakuplu güzergahında çalışan 145 ve Yakuplu-Bakırköy-Yakuplu güzergahında ulaşımı sağlayan 76 Y hat numaralı otobüslerin mevcut sayıları çok yetersizdir. Bu güzergahları kullanarak işe, hastane veya değişik ihtiyaçla İstanbul'un çeşitli bölgelerine gidip gelen biz vatandaşlar, her gün büyük zorluklar çekiyoruz. Söz konusu otobüslerde kalabalıktan dolayı bırakın oturup gitmeyi, ayakta durmaya bile yer kalmıyor. Yaşlı, kadın ve çocuklar başta olmak üzere, hepimiz aşırı dolu olan bu otobüslerde büyük sıkıntı çekmekteyiz. Bazen duraklarda bir saat otobüs beklemekteyiz. İETT'nin, bu otobüslerin sayılarını artırmasını ve bu otobüslerin iki yönden, her 15 dakikada bir hareket etmelerini sağlamasını bekliyoruz. Muhammet İzzetoğlu > Bitmek bilmeyen yol inşaatı İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na; Küçükçekmece Sefaköy İnönü Mahallesi sakinleri olarak, başlayıp da bitmeyen yol inşaatlarından bıktık. Koca yaz geçiyor, sonbahar geçiyor. Ne zaman okullar açılıyor yağmurlar başlıyor, başlıyorlar yolları sökmeye. Yol yapmak, semt sakinlerine işkenceye dönüşüyor. Ondan sonra ne gelen var ne giden... Küçükçekmece Belediyesi'ne soruyoruz. "Orası Büyükşehir'in, onlar yapıyor, gidin oraya halinizi anlatın" diyorlar. İnsanlar sabahları işe giderken, akşam işten dönerken yollar kapalı. Bir sokağa yanaşıyorsun tamir tabelası, dön ha dön, çukurlar da cabası. O çukurdan kaç, bir başka çukura düş. Bunlar milli servet, yazık günah. Özellikle İnönü Mahallesi Hakan Caddesi defalarca söküldü, asfaltlandı ve bu asfaltların parası semt halkından tahsil edildi. Şimdi yine söküldü, iki ayı aştı. Bir türlü bitmedi, biteceği de yok. Lütfen, başladığınız işi bitirin, insanlardan hayır dua alın. B.K.