Her şeyin bir tartısı, ölçüsü vardır. İnsanoğlu dünyaya geldikten sonra hemen başlar ölçümler, tartılar. Acaba büyüme çağındaki insanın gelişimi normal mi, orantılı mı diye... Eğer doktarlarımız bir eksiklik görürse, sorun neyse onun çaresi aranır. Yine bu uyumluluk içinde, hayatlarını sürdürmek isteyen gençlerimiz, acaba kimleri örnek almalı, kimlik oluşumu başladığında? Bu kimlik oluşumu, iyi bir kimlikten örnek alındıysa hayat hem kendisine, hem de çevresine faydalı olur. Ülkemizde en çok konuşulan konulardan biri de şeffaflık, dürüstlük ve yolsuzluk. Değerli siyasetçilerimiz her ne kadar farkında değiller ise de, biz gençler onların büyük bir özveriyle yaptıkları hizmetleri takip ediyoruz. Onlar gibi konuşmak, onlar gibi başarılı olmak arzuladığımız şeyler. TV ve basından takip ettiğimiz kadarıyla; muhalefette olsun, iktidarda olsun parti başkanlarımız ve bakanlarımız söze ilk başladıkları zaman, "yolsuzlukla mücadele, şeffaflık ve dürüstlük"ten başlıyorlar. Son günlerde yaşanan istifalar, atamalar genç kafalarda bazı soruların oluşmasına sebep oluyor; "acaba yolsuzlukla yapılan mücadelede yapılan bunca çabadan sonra neden değerli insanlar görevden alınıyor? Biz ve siyasetçilerimiz, yolsuzlukla mücadele veya şeffaflık kelimelerini kullanırken ne kadar samimiyiz? Veya, yolsuzlukla mücadelenin bir sınırı mı var? Bunun terazisi, ölçüsü nedir?" Birbirlerini Meclis'te aklıyorlar, acaba bu halk onları aklıyor mu? Hiçbir çıkar gözetmeksizin bulunduğu mevkiden istifa eden değerli siyasetçilerimiz de var, biz toplum olarak bunlarla gurur duymalıyız. İnsanoğlu, bir hizmet yapmayı düşünüyorsa, illa ki bir mevkide veya makamda olması gerekmiyor. Tayyip Erdoğan ile Sadettin Tantan, geçmişte yaptıkları hizmetlerde gösterdiklari gibi, gelecekte de iyi işler yapacaklarına biz gençleri inandırıyorlar. Benim gibi, birçok gencin böyle değerli kişileri örnek aldıklarına eminim. Sevim Kaya - İZMİR SSK galoş ticaretine mi başladı? Eşimle birlikte, SSK 75. Yıl Erenköy Fizik Tedavi ve Esenlendirme Hastanesi'ne bir yakınımızı ziyarete gittik. Hastane girişinde ayaklarımıza takmamız için galoşlar dağıtıldı. Ama gündüz 100 bin lira bedelle dağıtılan bu galoşlar, belli bir saatten sonra 500 bin liraya dağıtılıyor. Ben de iki kişi için 1 milyon ödemek zorunda kaldım. İlgilisine fiyat farkının sebebini sordum, akşamları daha çok ziyaretçi geldiği için fiyatı yüksek tuttuklarını söyledi. SSK'lılar ve yakınları zaten dar gelirli kişilerdir. Bunları ziyarete gelenlerden bile böyle bir meblağ almak ne derece doğrudur? Yetkililer akıllarını "vatandaştan daha fazla para toplamaya" yoracaklarına, daha iyi hizmet için kullansalar... Metin Bitikçioğlu - İSTANBUL Diğer Türk Cumhuriyetlerinin TV'leri de "Kablolu"da bulunsun Ulaştırma Bakanı Sayın Enis Öksüz'e teşekkürlerimi sunarım. Kablolu TV yayınlarında Azerbaycan TV'nin gösterilmeye başlanmasını büyük bir sevinç ve mutlulukla karşılıyoruz. Kardeş bir ülkenin kültürünü, folklörünü ve yaşam tarzını daha yakından tanımamıza vesile olan bu olay için yetkililere binlerce teşekkür... Onlardan bir ricamız, arzumuz daha var; gönlümüz, Türkmenistan, Kazakistan, Özbekistan ve Kırgızistan televizyonlarının da kablolu yayına alınmasını diliyor, umutla bekliyoruz... ¥Dr. Şükrü Çeliker - İST. Turizmde bizlere öncelik verin Turizm Bakanlığı'nın dikkatine; Turizm çok önemli döviz kaynağımızdır. Ama bunun ehil olmayan kişilerin elinde olması sebebiyle, arzu edilen kaliteye, dolayısıyla hakedilen fiyatlara ulaşılamamakta, turizmimiz ucuza gitmektedir. Bunun eğitimini almış olan bizlerin de çoğunluğu ya işsiz, ya da başka alanlarda çalışmaktayız. Turizm eğitimi almış olan bizler dururken, turizmle hiç ilgisi olmayan, bunun eğitimini almamış kişiler o alanda istihdam edilmektedir. Bu mantıkla arzu edilen kaliteyi tutturamayacağımız gibi, istediğimiz patlamayı ve döviz girdisini de sağlayamayız.Turistik belgeli tesislerde, belli oranlarda, turizm eğitimi almış kişilerin çalıştırılmasına yönelik bir düzenlemenin acilen yapılması gerekmektedir. ¥ Bilal Temel - ORDU