Neden özel güvenlikçilere silah taşıma hakkı verilmiyor?

A -
A +

İçişleri Bakanlığı'na Bizler özel güvenlik görevlileriyiz. Sayımızın 300 bini aştığı söyleniyor. "Silahlı Özel Güvenlik Görevlisi" sertifikası almak için çeşitli eğitimlere ve imtihanlara tabi tutulmaktayız, hakkımızda adli soruşturma yapılıyor, sağlık raporu isteniyor. Şartlar uygun ise bu sertifika veriliyor. Normal şartlarda da bir vatandaş silah ruhsatı istediği zaman aynı adli soruşturmaya tabi tutuluyor, aynı sağlık raporu isteniyor. Bizler, çalıştığımız kurumlarda, görev alanımız içerisinde silah taşıma ve kullanma yetkisine sahibiz. Ama mesai bitiminde, silahları bir sonraki vardiyaya teslim ediyoruz. Bize mesai saatleri içinde güvenilip silah veriliyor, mesai dışında güvenilmiyor, silah alınıyor. Böyle bir mantık olur mu? Vazifemiz, korumakla yükümlü olduğumuz kurum veya kişilerin can ve mal güvenliğini sağlamaktır. Bunu yaparken de türlü belalarla karşılaşıyoruz. Mesai bitiminde silahsız ve korumasız olarak halkın arasına karışıp, hayatımızı idame ettiriyoruz. Bu durumda başımıza bir olay geldiğinde (ki yaptığımız iş dolayısıyla bazılarına hedef olabiliyoruz) kendimizi ne ile koruyacağız? Yıllardır meclisten bir türlü geçemeyen, komisyonlara takılan özel güvenlikçilerin silah taşımaları ile ilgili düzenleme konusunda, ne özel güvenlik şirketlerinin, ne de yetkililerin bir teşebbüsü bulunmuyor. Sıradan vatandaşına güvenip silah veren devlet, biz güvenlikçilere bir türlü güvenemiyor. Bazılarının suç işleme ihtimali var diye, koskoca bir kitle bu haktan nasıl mahrum bırakılır? Bir grup özel güvenlikçi >> Fidan dikimi kış ve yaz devam etsin Bütün bitkilerin tohumları vardır ve bunlar bir yıl sağlam kalır. İki yıla giren bir tohumun çimlenme vasfı yarıya düşer. Orman Bakanlığımız, fidan üretme çiftliklerinde çeşitli ağaçlara ait tohumları eker, kasım yağmurlarıyla başlar, mart sonuna kadar ekim devam eder. Bu ekim yaz boyunca devam etmeli. Mesela çam fıstıklarının kozalakları yaz boyunca 9-10 cm derinlikte toprağa gömülse, kış yağmurlarından sonra bu tohumlar çimlenir. Bu şekilde devamlı ekim yapılır, orman ekimi hız kazanır. 2-3 sene içinde ülkemiz orman yönünden geleceğe hazır olacaktır. Vatandaş olarak, yurt sathında elma, erik ve diğer meyvelerin çekirdeklerini çöpe atmamalıyız, onları mutlaka kırlara, bayırlara, ormanlara gömelim. Bu şekilde hem vatandaşlık, hem de insanlık görevimizi yapalım. Ormanlar, bayırlar, kırlar ağaçlarla bezensin, meyve bahçesi gibi olsun. Hepimiz bu sorumluluk ve bu duyarlılığı taşırsak, ülkemiz çöl olmaktan kurtulur. Reşat Çavuş >> Küçük esnaf zor durumda Ekonomik sıkıntılar özellikle küçük esnafı çok etkiledi. Kira, elektrik, su, vergi, sigorta parasını ödeyemeyecek durumda olan çok sayıda esnaf bulunmakta. Özellikle büyük alışveriş merkezlerinin haksız rekabeti de işin tuzu biberi olmuş, küçük esnaf bunlar karşısında rekabet edemez duruma düşmüştür. Evine ekmek götüremeyecek duruma düşmüş bazı esnafların varlığını da yakinen bilmekteyim. Bu geniş kesimin biraz rahatlatılması için acilen tedbir alınmalı. Bu küçük ama yurdun her tarafına yayılmış, yaygın kitlenin problemleri mutlaka çözüme ulaşmalı. Necip Yozgatlı BİZE DAİR Da­ha iyi bir Türkiye için; oku­yu­cu­la­rı­mı­zın da fi­kir­le­ri­ne ih­ti­ya­cı­mız var... Ga­ze­te­miz­de gö­rüp eleş­tir­di­ği­niz, be­ğe­nip öv­dü­ğü­nüz, dü­şü­nüp bi­ze yol gös­te­re­ce­ği­ni um­du­ğu­nuz her şe­yi pay­la­şın; beh­cet.fa­ki­hog­lu@tg.com.tr Tel: (0212) 454 38 22 / Faks: (0212) 454 31 00 Ad­res: Tür­ki­ye Ga­ze­te­si- Ye­ni­bos­na/İSTANBUL

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.