Noter devre dışı bırakılamaz

A -
A +

Noterlik kurumu, sadece ülkemizde değil, özellikle Latin ülkelerinde, kamu hizmeti veren, yargının yükünü hafifleten ve ona yardımcı olan bir meslektir. Bu özelliğinden dolayı, hukukun temel taşlarındandır. O sebeptendir ki, demokrasi ile yönetilen bütün medeni ülkelerde, hatta otoriter devletlerde bile, bu kuruma ihtiyaç duyulmuş, mümkün olduğu kadar sistemin içinde tutulmaya çalışılmıştır. Son yıllarda, ülkemizde ne yazık ki, bürokrasiyi azaltmak ve halkın maddi külfetini indirmek amacı ileri sürülerek, önemli ve resmileştirilmesi gereken belgelerde bile noterleri devre dışına itme girişiminde bulunulduğu gözlenmektedir. Noterler için, bazı yerlerden aleyhte bir rüzgâr estirilmeye çalışıldığını üzülerek görmekteyiz. Öncelikle bilinmelidir ki, noter bürokrat değildir. Meslekte bürokrasiyi çağrıştıran "bugün git yarın gel" söylemine rastlanamaz.. Noter, önüne geldiği işi o zaman dilimi içinde çözümlemek, yasal bir engel yoksa yerine getirmek durumundadır... Noter masraflarının fazlalığı ve "çok kazanıyorlar" iddiası da gerçeği aksettirmemektedir. Noterlerin verdikleri makbuzlar incelendiğinde, görülecektir ki, Maliye'nin payı çok büyüktür. Kaldı ki, noter kendisine kalan kısmın vergisini ödemekte, ayrıca doğal olarak da kurum masraflarını, personel giderlerini karşılamaktadır. Bu konuda bir şikayet varsa, devlet alacağını aşağı çekmekle yükümlü olmalıdır.. Şu anki uygulamaya göre, yeni yılın ilk ayı ile birlikte, Devlet kağıtlarına damga ve harçlara zam yapılmakta, noter ücretleri Mart ayında düzenlenmektedir. Ancak Maliye gerek gördüğünde, zaman aralıkları içinde, yılda ikinci defa kendi alacaklarını yükseltmekte bir sakınca görmemektedir. Bu tür uygulamalar halkımız ve noterler aleyhine olmaktadır ve vazgeçilmelidir. Noterlerin işlerinin azaltılması devam ederse, bunların ayakta kalmaları zorlaşacak, mesleğe olan talepler azalacak, belki yarın atama için noter bulunamayacaktır. Böylece yargının yükü daha da artacak anlaşmazlıkların doğmadan önlenmesi yolu gittikçe kapanacaktır. Nitekim ihale sözleşmelerinde noter onay mecburiyetinin kaldırılmasından sonra, bu sözleşmelerin yarısından fazlasının yargıya intikal ettiğini, araştırmalar ortaya çıkarmıştır. Yine futbolcu ile yapılan sözleşmelerde de de aynı uygulamaya geçilmiş olması, devletin vergi kaybının yanında, yüksek meblağlı işlemlerin denetim dışında kalması sonucunu doğurmaktadır... Araç satışları da dahil, bütün sözleşmelere, çok az masraflarla noter onay mecburiyeti getirilmelidir. Böyle yapılırsa, bütün akitler resmî belge haline getirilmiş olacak; denetime açık, kayıt dışılığı önleyici bir niteliğe bürünecek, yargıya intikaller ve uyuşmazlıklar azalacaktır. Bu sebeplerle, güven kurumu olan noterlerin işlerinin azaltılmasına gidilmesinin aksine, artırılmalı; noter, iş ve işlemlerde devrede kalmalıdır. Bu, aynı zamanda emanet ve sorumluluğun üstlenilmesidir ki, noterler verebilecekleri zarardan dolayı, personeli de dahil, bizzat kendileri sorumludurlar ve Devlete yük olmamaktadırlar. O sebeple, meslek örgütü tarafından, özel sigortalarla her yıl hukuksal sorumluluk sözleşmesi imzalanmaktadır. Belki, dünyada noterler, Devlete yük getirmeyen, tam tersine verdiği vergilerle bütçeye katkıda bulunan tek kurum durumundadır. AB'ye uyum yasaları içinde, "Yeni Noterlik Yasası" oluşturulmalı, halen tasarı halinde bulunan taslağın hayata geçirilmesi bir an önce yeni eklerle sağlanmalıdır. Böylece, batı ülkelerinin büyük çoğunluğunda olduğu gibi, taşınmaz işleri ve çekişmesiz yargı kapsama alınmalıdır. Noterlerce iş sahiplerinin belgeleri onaydan geçirilmesi halinde; 1-Yargının yükü hafifleyecek, 2-Uyuşmazlıklar doğmadan önlenecek, 3-Çok şikayetçi olduğumuz kayıt dışılığın önüne geçilecek. 4-Hukuk mezunu olanların mesleğe girişleri artacak. 5-Personel alımları çoğalacağından, işsizliğin önlenmesine katkıda bulunulmuş olacaktır. > Ahmet Günal-ÇUBUK İşte en son dolandırıcılık şekli Evlere kuryelerle zarf getiriliyor ve karşılığında 10 TL ücret isteniyor. Kuryeye ne olduğu sorulduğunda kurye; Maliye'den geldiğini ve ne olduğunu bilmediğini söylüyor. Siz de haliyle, vergilerle ya da cezalarla ilgili bir yazı olduğunu düşünerek, parayı verip alıyorsunuz. Zarfı açtığınızda ise, gördüğünüz şey, "Maliye Gazetesi" Vatandaş kandırılarak ve isteği dışında, kendisine gazete satılmış oluyor, hem de 10 TL gibi fahiş bir fiyata.. Maliye Bakanlığı ile ilgisi olmayan ve normal şartlarda çok az kişinin işine yarayan gazete, "Maliye" etiketi altında, Maliye Bakanlığı'ndan geliyormuş gibi, vatandaşlara pazarlanarak "kurallara uygun" bir dolandırıcılık daha gerçekleştirilmiş oluyor... > Hasan Birpınar

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.