Nuh Demir'e, telefon ücretini ödemediğinden 15.11.2000 tarihli avukat mektubu ile borcunu en geç 30.11.2000 tarihine kadar ödenmesi ihtar edilmiş, ancak bu mektup müşterimizin adresi değişmiş olması nedeniyle kendisine tebliğ edilememiştir. Telefon borcunu ödemeyen Demir hakkında Ağrı İcra Müdürlüğünce icra takibi başlatılmış, borçluya gönderilen ödeme emri borçlunun adresini değiştirmiş olması nedeni ile iade olmuştur. Bunun üzerine borçlunun adresi tespit edilmiş ve kendisinin Antalya'da çalıştığı anlaşılmıştır. Borçlunun adresine ödeme emri tebliği çıkarılmış, ancak müşterimizin arkadaşı olduğunu bildiren kişi tarafından 18.04.2002 tarihinde 50.000.000 TL miktarında para Nuh Demir'in borcuna mahsuben Erzurum İl Telekom Müdürlüğüne yatırılmıştır. Bundan böyle borcu kendisinin ödeyeceğini bildiren bu kişinin, borç nedeniyle maaşına haciz talimatı gönderilmemesini talep etmesi üzerine talebi kabul edilmiştir. Buna rağmen bakiye borcunu ödemediği gibi herhangi bir yazı ile de bildirilmediğinden asıl borçlunun (Nuh Demir) maaşı üzerine haciz konulması için Ağrı İcra Müdürlüğüne talepte bulunulmuş, Ağrı İcra Müdürlüğü nöbetçi Antalya İcra Müdürlüğüne talimat yazarak borçlunun almakta olduğu maaşın dörtte birlik kısmına haciz koydurmuştur. İcra Müdürlüğünün bu kararı ve işlemi üzerine Nuh Demir'in arkadaşı olan kişi tarafından bakiye borcu tutarı olan 76.000.000.TL 20.09.2002 tarihinde, kalan son kısım da 01.10.2002 tarihinde Doğubeyazıt Ziraat Bankasında Ağrı İl Telekom Müdürlüğü hesabına yatırılmıştır. Bunun üzerine Şirketimizce haciz konulmaması, haciz konulmuş ise de haczin kaldırılması, şayet para icra dosyasına yatırılmış ise borçlu Nuh Demir'e iadesi hususunda karar verilmesi için Ağrı İcra Müdürlüğüne talepte bulunulmuş ve İcra Müdürlüğünce talep gereğince işlemin yapılmasına karar verilmiştir. Antalya İcra Müdürlüğü'nün dosyasına borçlunun maaş ve ücretleri üzerine konan haczin kaldırılması, kesinti yapılmış ise Nuh Demir'e iadesi hususunda Ağrı İcra Müdürlüğünün kararı gönderilmiştir. Sonuç olarak, borçlunun almakta olduğu maaş ve ücretler üzerinde, Ağrı İcra Müdürlüğünün dosyasına konulmuş olan haciz kaldırılmıştır. Dolayısıyla Nuh Demir'in bu parayı Şirketimizden değil, Antalya İcra Müdürlüğü'nden alması gerekmektedir. SSK ile Bağ-Kur ne zaman birleşecek? 1986 yılında hanımım ile, ortak olarak kurduğumuz Limited Şirketi, 1989 yılında tasfiye ettik, 7 sene Bağ-Kur primi ödedik. Sonra, 18 sene de, primleri tavandan ödenerek SSK'lı olarak başka şirketlerde çalıştık. Kanuni çalışma sürelerimizi doldurduk ve Kasım 2001 itibariyle SSK'ya emeklilik müracaatında bulunduk. SSK, Bağ-Kur ile münasebetimiz dolayısıyla, Bağ-Kur ile yazışmalarda bulunduktan sonra, Bağ-Kur bizlerden Maliye, Esnaf Odaları ve Ticaret Sicil ile münasebetimiz kalmadığını teyid edecek olan B2 formunu tasdikletmemizi istedi. Maliye ve esnaf odalarına belgeyi tasdik ettirmemize rağmen, Ticaret Sicil memurluğunda, 1989 yılında tasfiye ettiğimiz şirketimizin, tasfiyesi bitmiş olmasına rağmen, Ticaret Sicil Gazetesinde muhtemelen unutularak yayımlanmamış olduğunu, dolayısıyla münasebetimizi kesemeyeceğini, öncelikle bu tasfiye muamelesinin, Sicil gazetesinde birer hafta ara ile 3 defa yayımlatmak ve yayının arkasından 1yıl geçmesi suretiyle, İlişiğimizin kesildiğine dair tasdik yapabileceğini bildirdi. Bunun kanuni neticelerinin ve emeklilik müracaatımızın durumunu Bağ-Kur ve SSK ile görüştüğümüzde; SSK, bu durumda bizi emekli edemeyeceğini, ödediğimiz primlerin bize, vaktiyle ödediğimiz miktarları, mutlak değerleri ile iade edileceğini, Bağ-Kur'un bir yatay geçiş ile bu primleri kabul etmediğini ve Bağ-Kur'a 18 senelik primlerin tekrar ödenmesi gerekeceğini bildirdi. Bağ-Kur ile görüşmemizde de aynı cevabı aldık. Ancak, yaklaşık 10 milyar TL ödemek suretiyle 3 sene sonra ve en fazla 9. basamaktan emekli olabileceğimiz bilgisi verildi. Kredi kartlarıyla, iki çocuk okutmak suretiyle geçinmeye çalışırken, hastalık vermemesi için Allah-ü tealaya dua ediyoruz. 19 Aralık 2002 tarihinde TBMM komisyonuna havale edilen Bağ-Kur ve SSK'nın birleştirilmesi hakkındaki kanun tasarısının, durumumuzu çözeceğini ümid etmek istiyoruz. Bu kanun tasarısının, hakkımızda olumlu olacak şekilde bir an önce Mecliste görüşülerek yasalaşmasının sağlanmasını istiyoruz... > Ali Öztürk