Yaz mevsimiyle beraber, vatandaşın korkulu rüyası olan trafik kazalarında da büyük artışlar olmakta, büyük can ve mal kayıpları olmaktadır. Aslında bazı basit tedbirlerle bu faciaları azaltmak mümkün. Bunda da vatandaşın bazı uyarılarını dikkate almakta fayda var. Mesela, bariyerlerle ilgili bu yazılanlar yabana atılır mı? "Sayın Başbakanım, yollarımıza büyük önem verdiğiniz görülüyor; her tarafı yollarla donatıyor, tek yönlü yolları duble yol haline getiriyor, mevcut yolları genişletiyor, yolsuz köylere yol yapıyorsunuz. Bu gayretiniz çok güzel ve sevindirici, teşekkür ederiz. Ancak, yeterince dikkat edilmediğini düşündüğüm bir husus var. Bilindiği gibi her gün kazalar olmakta, ocaklar sönmekte, büyük can ve mal kayıpları vuku bulmaktadır. Bu kanayan yaramız hepimizin korkulu rüyası haline geldi. Büyük masraflarla bu kadar yollar yapılıyor, ama unutulan bir husus var. Coğrafyamız genellikle engebeli, bazı yollarımız uçurumların kenarından geçiyor. Bu gibi tehlikeli yerlerde bulunan dönemeç, virajların hepsinde bariyerler de yapılamaz mı? Tehlikeli yerlere sadece işaret koymak yetmiyor, buralara mutlaka bariyer de yapılmalıdır. Kazalardaki ölümlerin önemli bir kısmının bariyer bulunmamasından dolayı meydana geldiğini düşünüyorum. Ölümlü kazalar olduktan sonra bariyer konduğunu görmekteyiz, felaket olmadan önce bu bariyerler konsa daha iyi olmaz mı? Mesela, Karaman-Hadim-Taşkent ve Sarıveliler'i Alanya'ya bağlayan "Kuş Yuvası Yolu"... Her yıl onlarca insanımız bu yolda can vermektedir. Sadece bariyerlerin yapılması bile bu felaketi önleyebilir..." > Yol yaparız diye bizi denizden mahrum ettiler "Karadenizli vatandaşın sahil yolundan çektikleri" başlıklı yazınız tamamen gerçekleri yansıtıyor. Giresun/Bulancak-Erikliman köyünde ikamet eden bir vatandaş olarak bütün bu sıkıntıları yaşamakta ve görmekteyim. Köy camimiz yolun alt tarafında, yani deniz tarafında bulunmaktadır. Özellikle Bayram, Cuma, cenaze namazlarına gidiş ve gelişlerimizde büyük tehlikelere maruz kalmaktayız. Yol yapılırken, cami için geçit yeri yapılması talebi iletildiği halde, gereği yapılmadı. Mevcut problemler ve sıkıntılar yazıyla ifade edilir gibi değil; sahili yok ettiler. Hafriyatlarla sahili tahrip ettiler. Bariyerlerden geçmek ise ayrı bir dert. Yaşlı, bayan, çoluk-çocuğun geçmesi ise neredeyse imkansız hale getirildi. Denizden mahrum bıraktılar, sadece seyretmekle yetineceğiz bu gidişle. Asıl tehlikeli durum ise, yol tamamen açılınca başlayacak. Büyük kazaların, faciaların olmasından endişe duymaktayız. > Hasan Dereli-GİRESUN > Elektrik arızası mağdurlarıyız TEDAŞ Genel Müdürlüğü'ne; Bizler, Ankara'nın Gölbaşı ve Bâlâ ilçelerine bağlı Karali, Günalan, Mahmatlı, Yöreli, Zıvra, Ahmetçayırı, Bezirhane, Soğulcak ve Bahçe köylerinde yaşayan vatandaşlarız. Ankara merkezine 50 kilometre mesafedeyiz. Süt İneği besleyerek ve süt satarak geçimimizi sağlıyoruz. Az bir yağmur ve kar yağdığında, rüzgâr estiğinde hemen elektriklerimiz kesiliyor. Bu durumda, beslediğimiz ineklerin sütlerini makine ile sağamıyoruz ve süt satamıyoruz, çok mağdur duruma düşüyoruz. Defalarca Gölbaşı Elektrik Dağıtım Müdürlüğü ile görüşmemize rağmen kesin bir sonuç alamadık. Lütfen bu hayati meselemize bir an önce çözüm bulun. Elektrik arızası mağduru köylüler > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00