Sayın Başbakan'ın dikkatine; 30 yıldan beri ticaretle uğraşan biri olarak, 18.05.2004 tarih ve 5174 numaralı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu'nu okuyunca, beklentileri karşılamadığını anladım. Esnaf ve sanatkârların haklarını korumak, kollamak, gelişmelerine yardımcı olmak için 80 yıl önce kurulan Ticaret Odaları, Esnaf ve Sanatkârlar Dernekleri artık çağın gerisinde kalmış hantal kuruluşlardır. Esnaf ve Sanatkârların %90'ı, bağlı bulundukları odalarına, 25-30 yıllık ticaret hayatları boyunca bir defa işyeri açmak, ya da kapatmak için gidiyorlar. Senelerdir ekonomik zorluklar yaşayan esnaf ve sanatkârlar, kanuni zorluklar bulunmadığı için odaların başkanlık seçimlerine gitmiyorlar. Bunun sonucu olarak, 30-40 yıl boyunca aynı kişiler seçiliyor, 30-40 yıl önceki bilgilerle çağın gerektirdiği şeyler yapılamıyor. Türk milleti olarak, artık köhnemiş çarkları söküp, çağın gereği olan yenilikleri yapmalı ve yeni bir başlangıç yapmalıyız. Tekrar şahlanmalıyız. Zaman aşımına uğramış eski yönetim yasaları yetersiz kalıyor, artık uygulanamaz. Bizler mecburiyet gereği bu kuruluşlara sadece aidat ödeyen esnaflar olmak istemiyoruz. Gelişen dünya ile aramızdaki farkı belirtecek, gelişmeleri anlatacak, ufkumuzu açacak başkan ve yöneticiler istiyoruz. Bizlere çağdaş ticareti öğretecek, yön verecek, rehber olacak, üretimimiz ve ihracatımız için önayak olacak oda yöneticilerini istiyoruz... Yüksel Cihan-BURSA Hantal yapı hâlâ devam ediyor Turizm Bakanı'nın dikkatine; 18 Ağustos günü Topkapı Sarayını gezdim. Girişte 3 gişe var, üçünün de önünde uzun kuyruklar oluşmuştu. Binlerce turist bekliyordu. Bana bir saatte ancak sıra gelebildi. Turistler memnun değildi. Konuşmalarından "Türk işi" laflarını yarım yamalak anlayabiliyordum. Bu sözler beni çok üzdü. İçeri girip, 1.5 saat sonra çıktığımda, kuyruğun daha da uzamış olduğunu gördüm... Kamuda çalışan onca memur var, böyle zamanlarda bir takviye yapılıp, gelen turistler daha iyi bir şekilde karşılanamaz mı? Neden turizmde hak ettiğimiz yeri alamadığımızı bu örnek çok iyi gösteriyor... Reşat Çavuş-BALIKESİR SSK'lıları ne zaman ilaç çilesinden kurtaracaksınız? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'na; SSK'lılar ilaçlarını ne zaman dışarıdaki eczanelerden alabilecekler? Diğer hastanelerde muayene olabiliyoruz, ama reçeteyi SSK eczanesinden almak mecburiyetimiz var. Saatlerce kuyruk bekliyoruz, bazen bu bekleme sonucu ilaçlarımızın bulunmadığı sürprizi ile karşılaşıyoruz. Muğla SSK Hastanesinde olan hadise birçok hastanede fazlasıyla oluyor kanaatindeyiz. Bir tartışma sonucu eczacı ilaç verilen gişeyi birbuçuk saat kapattı. Derdimizi dinleyecek bir görevli de bulamadık. Mağdurlar ile güvenlik elemanları arasında geçen ağız dalaşı çok üzücü idi. Biz güçlü aramıyoruz, derdimize çare arıyoruz... SSK'lılar Sözleşmeli Sağlık Personeli alınacak mı? Sağlık Bakanlığı'na; 2003 Aralık ayında girdiğimiz Sözleşmeli Sağlık Personeli Sınavı'ndan sonra 11 bin kişi alınmış, 2004 yılı içinde 7-8 bin kişinin daha alınacağı söylenmişti. Bu konuda bir gelişme var mı, bizi aydınlatır mısınız? Ali Birkan