Yıllardır "öğrenci affı" lafı dolaşıp duruyor. Üniversitelerden çeşitli sebeplerle ilişiği kesilmiş öğrencilere bir ümit veriliyor, sonra da iş unutuluyor. Haklı, haksız çeşitli sebeplerle eğitimine ara vermiş gençler ümitlendiriliyor, beklenti içinde bırakılıyor, ama sonra bütün bu gençler yüzüstü bırakılıyor. Her defasında bu iş bir bakıma ideolojik bir mecraya çekilebiliyor, araya üniversite hocaları giriyor. Hırsızın, katilin, dolandırıcının affedildiği ülkemizde, hasbelkader okulla ilişiği kesilmiş gençlere bir şans daha çok görülüyor. Lütfen bu konuyu her türlü siyasi hesabın dışında tutarak, sadece gençlerin istikbalini düşünerek çözün. Serhat Kubilay ve binlerce gencin hayallerini karartmayın! "Sakarya Üniversitesi'nde Kamu Yönetimi öğrencisiydim. 99 yılındaki depremden sonra okula devam edemedim. Okulumu, 3. sınıfa geçmişken bıraktım. Depremden sonra Düzce'de hayat zor oldu. Özellikle ikinci depremden sonra ailemle birlikte aylarca çadırda yaşadık. Bu süre içerisinde, Kanada'da yaşamakta olan abim bana ve aileme yardımcı oldu, bizi Kanada'ya, yanına aldı. Ben de, yurt dışında üniversite okuma hayali ile, ailemle birlikte Kanada'ya geldim. Fakat burada sponsorluk işlemleri hiç umduğumuz gibi gitmedi. Kanada'ya geldikten bir süre sonra, annemin ilik kanseri olduğunu öğrendik. Kanada devleti bu sebeple bizi göçmenliğe kabul etmedi. Bize sadece çalışma izni verildi. Üniversiteye gitme hakkım yoktu. 2 yıl önce annemi kaybettim. Burada babamla birlikte göçmenlik için bekliyoruz, ama hâlâ bir cevap yok, artık umudum da kalmadı. Türkiye'ye dönmek istiyorum, yarım kalan üniversite hayatımı tamamlamak amacındayım. Birkaç aydır gündemde olan öğrenci affını sabırsızlıkla bekliyorum. Af çıktığı takdirde hemen Türkiye'ye dönmek istiyorum. Bu şekilde, çeşitli sebeplerle okullarından atılmış binlerce öğrenci var. Lütfen bu affı bir an önce çıkarın da hayatımıza bir yön verelim... Öğrenci affının, ideolojik çekişmelere alet edilmeden çıkarılmasını istiyoruz. Katillerin, hortumcuların affedildiği bu ülkede, ülkenin geleceği sayılan bizlere bir şans daha verilmemesi düşündürücü bir durum!." Beden Eğitimi Bölümü mezunlarına haksızlık yapılıyor Milli Eğitim Bakanlığı'na; Ben 2001 yılında Beden Eğitimi Öğretmenliği'nden mezun oldum ve 4 yıldır işsiz geziyorum. Okuduğum dönemde eczacı kalfalığı yapıyordum ve parası da iyiydi. Ama Beden Eğitimi Öğretmenliğini bitirdikten sonra bir süre devam ettim. KPSS'yi 4 yıldır sınav sisteminin çarpıklığından dolayı kazanamıyoruz. Sınavdan sonra tekrar eczaneye başlıyordum, ama önceki işyerime tekrar giremiyordum, başka bir eczaneye bakmak zorunda kalıyordum. Hayatımızı zindana çeviren KPSS sınavı yüzünden ne iş bulabiliyorum ne de öğretmenlik için bir ümidim kalmadı. Biz Beden Eğitimi mezunları üniversitede 4 yıl boyunca ne Matematik ne Cografya ne de Tarih gördük. Bu sınavda öbür bölüm mezunları bizden çok daha avantajlı oluyor. Her biri bizden 30'ar soru net fazla yapıyor. Sayın Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'ten bu sınav sistemindeki adaletsizliğe bir çözüm bulmasını istiyoruz. İsmi mahfuz-Göksun/K.MARAŞ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00