Öğretmen seçimi de mi torpil ve iltimasla olacak?

23 yıllık eğitimciyim. Mesleğimin büyük çoğunluğunu idarecilikte geçirdim, 6 yılı öğretmenliktir. Ailece; dedem, amcam, halam ve halen diğerlerimiz de, mukaddes görev olan "öğretmenlik"le uğraşarak toplumu eğitmeye çalışıyoruz... Kızım Gülümhan, Anadolu Kız Meslek Lisesi Seramik Bölümü 2000 yılı mezunu, geçen yıl ve bu yıl da Niğde ile Konya'da Resim Öğretmenliği Yetenek Sınavı'na girdi. Niğde Üniversitesi 2. öğretim'de yedekteyiz, sıramızı bekliyoruz. Konya'da Selçuk Üniversitesi'nde ise, 1. ve 2. öğretim için, aynı anda ve tek oturumda yapıldı. 160 kişi denilmesine rağmen, kazanan liste 169'da bırakılmış. Benim kızımın da 71.50 puanla nasıl elendiğini anlayamadık... Sınav kağıdının üzerine isimler kurşun kalemle yazıldığı gibi, imzalar da kurşun kalemle attırıldı. Sınav, canlı model üzerinde bir çalışma olmasına rağmen, hayali resimler değerlendirilmeye alındı. Aynı üniversite içinde açılan kurslarda kurs alan öğrencilerin kazandırılması sağlandı. Bazı öğretim üyelerinin yakınları, haketmedikleri halde kazandırıldı... Bizim gibi Resim çıkışlı, kurs almış ve kazanmış yüzlerce kişi daha var. Rektörlüğe gittik, muhatap olacak kimse çıkmadı. Dekanlığa vermemiz gerektiğini söylediler. Dilekçemizi ısrarlarımız üzerine kayıtla aldılar ve inceleyeceklerini söylediler. Biz üç kişi ayrıca savcılığa suç duyurusunda da bulunduk. Türkiye'de hakkımızı aramamız suç mudur? İddialarla ilgili çok değişik bilgilere sahip olanlar da vardır. Yetenek sınavı böyle yapılırsa, iddeal ve mefkure sahibi öğretmenler nasıl yetişir? Konya Postası, Konya Meram gazetelerinde bu olay çıktı. Kon TV ve İHA muhabirleri de vardı. Konya halkı bu sınavdaki torpil olayını ibretle izlemiştir... YÖK ve Bölge İdare Mahkemesi'ne müracaat ettim. ¥ İsmi Mahfuz - NEVŞEHİR Bunca sıkıntıları boşuna mı çektik? Ben yüksekokul mezunu bir gencim. İsmimi vermek istemiyorum. 1998 yılında İktisadi ve İdari Bilimler Bankacılık Bölümü'nden mezun oldum. DMS'yi kazandım. Bilgisayar dediler, kursuna gittim. 3 yıl boyunca, nerede sınav ben oradayım. Fakat her seferinde önüme "torpil" denen illet çıktı. Bütün hayatımı DMS'ye endekslemiştim. Hem çalışıp, hem de lisans tamamlayacaktım. Ama bütün hayallerim suya düştü, psikolojim bozuldu, inanın çok zor durumdayım. Birçok yüksekokul mezunu, pırıl pırıl, hizmet aşkıyla yanan, hayalleri olan, artık baba eline bakmak istemeyen, adamakıllı birşeyler yapmak isteyen, hayatlarını belirsizlikler içinde geçirmek istemeyen arkadaşlarım adına ve kendi adıma bu sorunlarımızı yazıyorum; belki duyan olur... Yıllardır, ne zaman DMS haberi çıksa, kulak kabartır, okur araştırırım. Krizin faturasını bize çıkardılar. Memur alımlarında bize ilkokul mezunlarından bile az kontenjan ayırıyorlar. Boşuna mı yüksek tahsil yaptık, boşuna mı bunca sıkıntıya katlandık, bize diplomalar boşuna mı verildi? Lise mezunları bankalarda çalışırken, bizler sokaklarda işsiz dolaşıyoruz. Yeni bir sınav istemiyoruz; artık ne sınava girecek paramız, ne de sabrımız kaldı. Kimseden sadaka, torpil istemiyoruz. Kazanılmış haklarımıza dokunulmasın yeter. Ruh yapımız bozulmak üzere, çok geç olmadan anlasınlar... ¥ İsmi Mahfuz - K.MARAŞ Randevu almayı bir türlü başaramadım Ben Kocaeli'nin Derince ilçesinde ikamet etmekteyim. Bilindiği gibi SSK Hastanelerinde telefonla randevu sistemi başladı. İzmit'te de uygulanan bu sistem, dışarıdan bakılınca güzel gibi görünüyor. Ama ben bundan bir türlü memnun değilim. Çünkü, randevu için aradığım hiçbir gün, randevu almayı başaramadım. Önceki uygulama daha iyiydi; hiç olmazsa sabah 04.00'da kalkıp gittiğim zaman numara almayı başarabiliyordum. Benim erken kalkmam önemli değil, önemli olan hastamın muayene olması... Sayın Yaşar Okuyan'a sormak istiyorum; gerçekten bizim iyiliğimizi düşünerek mi bu uygulamayı getirdiniz? Bazen düşünüyorum da, acaba bu uygulamayı getirmelerinde amaçlanan, SSK'lının hastanelere daha az gitmesi mi, bu yolla tasarrufa gitmek mi? ¥ Kamil Bayazıt - KOCAELİ