Öğretmenlerin haklı istekleri

Ülkemiz, yıllardır hasret kaldığımız siyasi istikrara kavuştu, ekonomide inanılmaz başarılara imza atıldı. Ama ne yazık ki bu olumlu havadan, memurların bir kesimi, özellikle öğretmenler gerektiği gibi faydalanamamışlardır. Öğretmenlik diğer mesleklere benzemez, insan yetiştirir. Öğretmenin karnı tok, sırtı pek, alnı ak, giyim-kuşamı muntazam olmalı. Öğretmen her bakımdan örnek alınacak kişidir. Çocuklarımıza faydalı olmaları için bunlar şarttır. 1. 24 Kasım Öğretmenler Günü vesilesiyle parlak vaatlerde bulunulur, bunlara medyada geniş yer ayrılır, ama bu sözler her defasında fiyasko ile sonuçlanır. Bu sene de ders ücretleri başta olmak üzere bazı iyileştirmelerden söz edildi, Bakan ve Başbakan da bu işi takip edeceklerini söylediler. Günün şartlarına uygun bir iyileştirme mutlaka yapılmalıdır. 2. Sınava girip, başarılı olan öğretmenlerin uzman, ya da başöğretmen olmaları yönündeki uygulama başlatıldı. Buna göre maaşlarda artış olacaktır. Ama bunun için aranan şartların bir maddesi biz bazı öğretmenleri rencide etmektedir. Ön Lisans mezunuyuz diye 27 Kasım'da yapılan sınava alınmadık. İbrahim Tatlıses'in meşhur sözüyle, "Urfa'da Oxford vardı da biz mi okumadık?"... Bizler severek ve isteyerek öğretmen yetiştiren okullara girdik, 70'li yıllarda Öğretmen Okullarından, 80'li yıllarda da Ön Lisans Eğitim Programlarından mezun olduk. Böyle olacağı zamanında bize söylendi de mi biz yapmadık, şimdi bu haktan mahrum bırakılmamız adaletle bağdaşır mı? Lütfen bizim için de bir formül geliştirin... 3. 2005 yılında çocuk yardımlarında yeni bir düzenleme yapıldı. 0-6 yaş grubundaki çocuklar için, 6 yaş üstü çocuklara verilenden %100 daha fazla tazminat ödenmeye başlandı. Küçük çocukların mama ve süt giderleri gerekçe gösteriliyormuş. Okula, başka illerde üniversiteye giden çocuklarımızın masrafları daha mı az? Lütfen bu yardımı da herkes için arttırın ve eşit hale getirin. 4. Vergi iadesi için geçerli sayılan fiş ve faturalardaki çelişkiyi de düzeltin. Birçok ihtiyaç maddemiz için yaptığımız harcamalar geçersiz sayılıyor, bu doğru mu? Hükümetimiz başarılı icraatlarda bulundu, reform nitelikte olan yeniliklere imza attı, ülkemizin itibarını artırdı. Dar gelirlilerin içinde bulundukları zor şartlara da bir an önce el atılmalıdır... > İsmi mahfuz bir öğretmen Halk Eğitim Öğreticileri'ni hatırlayan var mı? 20-25 sene önce zorlu ve zahmetli bir yolculuğa çıktık. Karda, kışta köyleri kapı kapı dolaşıp, tek tek öğrenci topladık. Halk Eğitim Merkezi desteği ile kurs vermek için ev bulduk, yer bulduk, kendi okulumuzu kendimiz kurduk. Evimizdeki sobayı, boruyu götürdük. İpliği olmayan öğrencilerimize kendi paramızla iplik aldık, nakış-dikiş öğrettik... Aile ekonomisine katkıda bulunduk, iş bulmalarına yardımcı olduğuna inandığımız yüzlerce sertifika dağıttık. Bizim varlığımızdan haberdar olmayan birçok hükümetler geldi geçti. Bir dönemin Maliye Bakanı'ndan randevu alarak, ziyaretine gitmiştik. Bakanın söylediği şu sözler hâlâ kulaklarımda: "Milli Eğitim Bakanlığı'nın içinde böyle bir kurum var mı? Ya!" Yıllar geçti, varlığımızdan kimsenin haberi olmadı. Kimileri yürüdü, kimileri sendika kurdu, kimileri ise hiç olmazsa 24 Kasımlarda hatırlanarak gazetelere manşet oldu, maaşlarının az olduğu söylendi. Bize bir türlü sıra gelmedi... Bu dönem iktidardan 7, muhalefetten 2 milletvekili gönderdik. Kim bizim sesimizi duyacak diye hâlâ bekliyoruz... > Bafra Halk Eğitim'den bir grup Usta Öğretici > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00