Okullar öğretmensiz, öğretmenler işsiz!

A -
A +

1- Sözleşmeliye gelince ihtiyaç var, ama kadroluya gelince ihtiyaç yok deniyor. Bunun mantığını anlayamıyoruz. 2- Sayın Çelik, sözleşmeli öğretmenlik iptal edilmeseydi 10 binin üzerinde atama daha yapılacaktı diyor. Acaba, ucuz ve iş güvencesi olmayan, istendiği zaman kovulabilen öğretmenler mi alınmak isteniyor? 3- Herkes devlette çalışmak zorunda değil deniyor, sanki özel sektörde iş imkanları çokmuş gibi konuşuluyor. Bazı dershanelerin bu durumu nasıl istismar ettikleri, neredeyse bedavaya öğretmen çalıştırdıkları bilinen bir gerçek. 4- Sayın Bakan, bu kadar üniversite mezununu gerek devlette, gerekse özel söktörde değerlendirmek için neden bir istihtam politikası hazırlamaz? Mesela bir dershaneler ve özel okullar yasası çıkartılıp da bu tür mağduriyetler önlenemez mi? 5- Yeni üniversiteler açmaktan çok, mevcut mezunları düşünmek, yerleştirmek, değerlendirmek daha doğru olmaz mı?Evlerinde atama bekleyen gençler, neden devlete kapağı atmayı düşünen fırsatçılar olarak gösteriliyor? 7- Bir üniversitelinin devlete yıllık maliyeti ortalama olarak 3000 dolarken, neden bu kadar yatırımı işsiz güçsüz gezecek gençler için yapıyorlar, hem bu gençlere, hem devlete yazık değil mi? 8- Herkes eğitim aldığı branşlarda iş yapmak zorunda değil deniyor; ziraatçinin veterinerin öğretmen olduğu, öğretmenlerin de polis olduğu bir sistem ne kadar başarılı olur? 9- Okulların öğretmensiz, öğretmenlerin de işsiz olduğu başka bir ülke var mıdır? 10- Sürekli Avrupa'yı örnek gösterip, oralarda memurların sözleşmeli olduğu ve memnun kalınmadığı takdirde işten atmanın mümkün olduğu vurgulanıyor; tamam bizi sosyal ve ekonomik olarak onların seviyelerine çıkarın, o zaman sözleşmeli olmaya razıyız. Bu ve buna benzer meseleleri sıralamak mümkün, ama gerçekler hiç de yetkililerin aktardıkları gibi değil bu ülkede. Okullarda öğretmen yok, öğretmenlerin de işi yok... > Akın Soykan ------- Belediye hizmetleri böyle mi olur? Denizli'nin Bağbaşı Beldesi'nde oturan bir vatandaşım. Önceki yönetim tarafından yapılan 18'inci madde uygulamasından doğan haktan dolayı, arsa sahibi yaklaşık 800 kişi mağdur durumdadır. Parselasyon yapılırken, Milli Emlak Müdürlüğü'nün mülkü olan yaklaşık 12 bin metrekare yer kayboluyor. Mahkeme kararıyla uygulama iptal ediliyor ve geniş bir alanda inşaat ruhsatı verilmediğinden dolayı, Bağbaşı atıl bir duruma geliyor. Şu anda beldenin birçok yeri çamur deryası görünümünde olup, doğru dürüst yolu yoktur. Halbuki en yakınımızdaki Kayhan ve Kınıklı Belediyelerinin yaptıkları takdire şâyandır. Mahalle aralarında halen çöp varilleri bulunmaktadır. Sorulduğu zaman, "yakında düzelecek, yazı gelecek, her şey halledildi" gibi kaçamak cevaplar verilmektedir. Arsa sahibi olarak bizi mağdur eden diğer önemli bir husus ise, bu sene ödediğimiz Emlak Vergisi'nin geçen yılki vergiye göre anormal bir şekilde artırılmış olması. Halen inşaat ruhsatı verilmeyen, şu anda hiç kimsenin bir şey yapamadığı arsalar için ödemek zorunda olduğumuz bedel, geçen sene 80 YTL iken, bu yıl 187 YTL olmuştur. Yaklaşık yüzde 140 artış yapılmasının haklı bir durumu olabilir mi? Bu tür uygulamalar, vatandaş olarak gücüme gidiyor, açıkçası kanıma dokunuyor. Lütfen bu konuda bilgisi ve yetkisi olan birileri vatandaşa yardımcı olsun. > Bağbaşı'nda oturan bir vatandaş ------ Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.