Bugünlerde doğalgaz fiyatı üzerinde ilgililer arasında yapılmakta olan tartışmaya hepimiz ibretle şahit olmaktayız. Bunların anlattıklarına bakılırsa, hepsi zararda. Vatandaş bütün maaşını bunların faturalarına yatırsa bile, anlaşılan kâr oranlarından tatmin olmuyorlar. Bu tartışmalar devam ederken, elektrik fiyatlarına aylık mutad zam sessizce geldi, sanki çok ucuzmuş gibi... Ankara'dan yazan emekli okuyucumun dediği gibi, bunlar bu zamlara alıştığımızı zannediyorlar, ama yakında ölebiliriz..."Yılbaşı gecesi eğlence için trilyonlarca lira harcandığını görerek, bütün halkımızın bu durumda olduğunu sanmayınız.. Halkımızın çok mağdur olmasından da bahsetmeyeceğim. Sizden ricam, şu son günlerde doğalgazda %5'lik indirimden bahsediyorsunuz, ama bu indirim yapılsa bile hiçbirşey ifade etmez, bilirsiniz. Öncelikle elektriğe yaptığınız aylık zamları durdurun. Sadece doğalgaz değil; su, elektrik, telefon gibi hizmetleri sunan birimlerin yetkilileri de biraraya gelerek; vatandaşıın gözünü boyamadan, dürüstçe bir indirime gitsinler. Hani Nasrettin Hoca'nın yaptığı gibi; yemini her gün kesip de, merkebinden bir şikayet gelmeyince,"tamam, bu iş oldu" diyor; birkaç gün sonra da hayvanın öldüğünü görüyor. Bu defa da Hoca "tam da alışıyordu ki öldü" diyor. Yetkililer de bizim ölmemizi bekliyor anlaşılan..." Bu emekli vatandaşımızın anlattıkları ne kadar doğru, bir de yöneticilerimiz duyabilse... Minibüslere kim çeki düzen verecek? İşim gereği her gün Kadıköy-Pendik minibüsleriyle seyahat etmekteyim ve onlara günde 2.5 milyon lira ücret ödemekteyim. Bu soğuklara rağmen, ne hikmetse minibüslerde kaloriferler yanmaz, soğuktan tir tir titreriz. Bakımsızlıktan hepsi dökülüyor... Soğuktan şikayetçi olan bir yolcu şoför ve yanında bulunan başka biri tarafından dövüldü. Benim yanımda eşim olduğu için müdahale edemedim. Bu durumu Kartal Minibüsçüler Derneği'ne telefonla bildirdim, ama birşeyin yapılacağını sanmıyorum... Bizler bu rezaleti çekmek zorunda mıyız, bu minibüslerle kimse ilgilenmeyecek mi? İsmi mahfuz - İSTANBUL Birikimlerimiz ne oldu? Ülkemiz ekonomik krizle, bazı problemlerle boğuşuyor. Bu işi çözeceğini iddia edenler reçeteyi hep dışarıdan arıyor. Sanki hiçbir devlet kurmamışız, hiçbir tarihi birikimimiz, devlet geleneğimiz yokmuş gibi hep başka yerlere bakılıyor, dışarıdan formüller aranıyor. Halbuki yüzyıllarca dünyaya hükmeden süper devletler kurmuşuz, köklü bir geleneğimiz var. Bu temel kuralları bilip, çağın bilimsel kurallarını da ilave edersek hangi problemi çözemeyiz ki... Hayatımız boyunca hep başkalarına mı özeneceğiz? Bunlar yetmezmiş gibi, sağlam kalmış müesseselerimiz, dinimiz de değiştirilmek, yeniden şekillendirilmek isteniyor. Ne eksiklik bulduklarını da anlayamadık. Bu işe soyunanlar da çoğunlukla dinle, imanla ilgisi olmayan kişiler. Güya yeniden yorumlayacaklarmış! Hayatında alnı secdeye varmayan kişi benim namazımı yorumlayacak! Düşündükçe tepem atıyor. Ekonomik kriz kisvesi altında başka şekillendirmeler yapılıyor da farkında değilmişiz gibi geliyor bana. Allahın gönderdiği, Peygamber efendimizin bildirdiği ve ecdadımız tarafından en ince ayrıntısına kadar açıklanan mükemmel dinimizin nesini yorumlayacaklar? Tasası bu ilgisi olmayan kişilere mi kalmış?!. Vatanını seven bir Türk olarak diyorum ki; adalet, ilim ve ahlak üçgenine sahip çıkalım, benliğimizi ve tarihi birikimimizi ehliyetsiz kişilere çiğnetmeyelim. Bu şekilde üstesinden gelemeyeceğimiz hizbir problemimiz kalmayacak... Ayfer Boz - Çarşamba / SAMSUN