Önemli olan, doktorun bulunması değil mi?

Sağlık Bakanı, Doktor sayısındaki yetersizliği gerekçe göstererek, yabancı doktor çalıştırabileceklerini söylüyor. Türk Tabibler Birliği buna şiddetle karşı çıkıyor. Bazı kesimler de her zamanki gibi, Hükümete karşı çıkıyor, Türk Tabibler Birliği'ni destekliyor. Eğer doktor sayısı yeterli ise mesele yok, kendi doktorlarımızla yetinelim. Ama doktor muayenehaneleri önündeki kuyruğa bakılırsa bunun böyle olmadığı anlaşılıyor. Zaten, hastaları muayene etmeye vakitlerinin yetmediğini, hastalara çok az vakit ayırabildiklerini bizzat doktorlar söylüyor. "Hakkari'de ilgili doktor bulunmadığı için 2 yıl içinde 9 diyaliz hastasının hayatını kaybettiği" haberi bile yeterli değil mi? Tabibler Birliği bunun için neler söyleyecek? Hastalar da bu eksik ilgiden, kalabalıktan, arzu ettikleri doktorları gerektiği zaman bulamamaktan şikayetçi. Bunları çözmek de Sağlık Bakanlığı'nın işi... Bir zamanlar öğretmen açığını kapatmak için, bütün üniversite ve yüksekokul mezunlarını bu mesleğe kabul etmişlerdi. Doktorluk için de bu yapılamayacağına göre!.. Bir vatandaş olarak, kimin çalıştığı beni pek ilgilendirmiyor; ihtiyacım olduğu zaman yeterli bir tıbbi hizmet almak istiyorum, hepsi bu. Bunun da tek sorumlusu var; Sağlık Bakanlığı. O da kendine göre bir çözüm söylüyor. Türkiye'deki gerekli prosedürlere uyulduktan sonra, bu uygulamanın kime ne zararı olabilir? Yerli doktorlar işsiz kalmayacağına göre (Sayıları ihtiyacın altında) neden buna karşı çıkılıyor ki? Yabancı doktorlar gerekli mi? Yabancı doktorlar Türkiye'de çalışabilecek mi? İlk bakışta gayet güzel bir uygulama gibi gözüküyor. Umarım geçmişte yaşanan olumsuzluklar gibi durumlar olmaz. Ne mi bunlar? Bir üniversite var; binlerce dolar harcanır, yabancı uzman getirtilir. Bir araştırma kurumu, bir devlet dairesi, yabancı uzman gelir. Öbür tarafta bir Türk okumuştur, yabancı ülkeyi içinden tanımış, orada mesleğinin en yüksek mertebesine ulaşmıştır. Ülkeme faydalı olayım, bir katkım bulunsun da, az da ücret alsam fark etmez der. Gelir, başvurur; ama bütün kapılar yüzüne kapanır, yetkililer onları başından savar... Yabancı uzman için her zaman, her yerde, bütün kapılar açıktır. Hem de bol ücretle. 1910'da Fransa'da, 1930'da Almanya'da, 1950'de Amerika'da okuyan Türk'ün sınıfındaydı. Türk sınıfın birincisi, yabancı uzman da Türk'ten ders soran orta halli arkadaşıydı. Yabancı okulda Türk hocası, yabancı uzman ise onun orta halli bir öğrencisiydi. Şunu da belirteyim ki, ben yabancı doktora kesinlikle karşı değilim ve bu çok olumlu. Ama Türkiye'de bunun uzmanı varsa, yabancı doktor getirilmemeli, Türk doktor istihdam edilmeli, diye düşünüyorum. > Barış Malçok >> Türk iş adamlarına çektirilen vize sıkıntısının sebebi ne? Geçerli Ukrayna vizesine sahip iş adamlarımız, Türk Hava Yolları ile Simferopol Hava Limanı'ndan Ukrayna'ya giriş yaparken, geçerli vizeye sahip olmalarına rağmen, memurlar tarafından keyfi uygulamalarla sınır dışı edilmektedir. 2005 yılında, Türk Hava Yolları ile Kırım'ın Simferopol Hava Limanına gelip, Ukrayna'ya girişine izin verilmeyip, geri gönderilen yolcuların sayısı 45'tir. Bu sayı, Ocak 2006 için 8'dir. Yerli hava yolu şirketleri ile yolculuk yapan vatandaşlarımıza ise vize konusunda zorluk çıkarılmadığı görülüyor. Halbuki, kendi kanunlarına göre, Ukrayna'ya giriş yapan kişiler, daha önceden vize almamış olsalar bile, yanlarında 1 adet vesikalık fotoğraf, otel rezervasyonu ve yeterli miktarda para taşıyorlar ise, 15 günlük vizeyi giriş kapısından alabilmekteler. Sınır memurlarının çıkardıkları bu keyfi zorlukların sebebini ise anlamış değiliz. > Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00