Sayın Orman Bakanı'nın Dikkatine; Kamu kuruluşlarının yeniden yapılanması ve bu sekilde de tasarrufa gidilmesi zaruretinin gündeme geldiği bugünlerde, Orman Bakanlığı taşra teşkilatı kuruluşlarının yeniden değerlendirilmesi ve yapılanması büyük önem arzetmektedir. Vaktiyle hiçbir etüd ve inceleme yapılmadan, bir gecede alınan ani kararla oluşan, Ağaçlandırma, Orköy, Milli Parklar Genel Müdürlükleri'ni temsilen bu hizmetleri taşrada yürüten "Bakanlık Bölge Müdürlüğü" kuruluşlarının durumu ve fonksiyonu yeniden gözden geçirilmelidir. Hizmetin ozelliği gereği, aynı saha içinde, birbiri ile tam anlamı ile uyumlu, koordinasyon içinde çalışması gereken; ancak halen, sanki farklı sahalar ve konularda çalışıyormuş gibi, tek tük istisnalar hariç, hiçbir uyumluluk ve koordinasyon sergilemeden çalışan "Orman Bölge Müdürlüğü" ve "Bakanlık Bölge Müdürlüğü" kuruluşlarının, en kısa zamanda bir çatı altında yeniden yapılanması zamanı çoktan gelmiş durumdadır. Politik baskıların söz konusu olamıyacağı nedeniyle, bugünkü ortamı fırsat bilerek, bu reorganizasyonu gerçekleştirmek ivedilik ve zaruret arzetmekle birlikte; hizmette etkinlik, bütünlük ve tasarruf sağlayacağı ve diğer kamu kuruluşları için de örnek teşkil edeceği için milli bir görevdir. Örnek vermek gerekirse; Kastamonu ili Azdavay ilçesindeki bir ormancılık hizmetinin, mesela bir doğal gençleştirme çalışmasının yerine getirilmesinde, bir Orköy veya Ağaçlandırma hizmetine ihtiyaç var ise, bu bölgenin sorumlusu olan ve merkezi Bolu ilinde olan "Bakanlık Bölge Müdürlüğü" ile planlama ve uygulama safhalarında bir işbirliğinden söz etmek mümkün değildir. Keza örnek olarak; Canakkale-Yenice ilçesinde Orman İşletme Müdürlüğü'nün katkıları ve koordinasyonu ile mahallinde çözümlenebilecek muhtemel bir probleme "İstanbul Bakanlık Bölge Müdürlüğü"nden çözüm beklenmesinin anlamsızlığını ve gereksizliğini takdir ve değerlendirmenize sunarım. ¥ M. Özer Belir (Orman Yük. Müh.) - İST. Türkiye'de okumayı bize çok görmeyin Ben Türkiye'de üniversitede okuyan, TC vatandaşı olmayan bir Türk'üm. Bu köşede "Önce bize sahip çıkılsın" başlığı altında yayınlanan okuyucu mektubunda, bizim durumumuzda olan öğrencilere gösterilen tolerans sorgulanıyordu.. Yazıda belirtilenler doğru, ÖSS'ye girmiyoruz. Türkçe tespit sınavına ve genel sınava giriyoruz. Çünkü eğitim sistemlerimiz tamamıyla farklı. Yalnız bizim buralara ne şartlar altında geldiğimizin de bilinmesi lazım. Biz lise sona kadar Türkçe eğitim görüyoruz, fakat burada Türkçe eğitim veren üniversite yok. Kim yurdundan, ailesinde uzaklaşmak ister, mecburiyet olmazsa kim gurbete gitmek ister?.. Bari siz bunu bize çok görmeyin. Ben Balkanlar'dan geliyorum. Oranın ekonomik durumu çok kötü, çatışmalar devam ediyor. Ülkemizin milli geliri neredeyse sıfır. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği 55 milyonluk devlet bursuyla okuyorum. Bu ekonomik kriz oktamında çok zor şartlar altında okuyoruz. Ailelerimiz de çok zor şartlarda geçinmeye çalışıyor, bize maddi katkıda bulunamıyorlar. TC vatandaşları birçok kolaylıklardan faydalanırken, bizler "yabancı" damgasını yiyerek bunlardan faydalanamıyoruz. Halbuki biz de Türk'üz. Onlar Başbakanlık Bursu, Rektörlük Bursu, Başarı Bursu, Harç Kredisi, Katkı Payı Kredisi gibi birçok hakları alabiliyorken, biz bunlardan mahrum kalıyoruz... ¥ İsmi Mahfuz Bir Öğrenci Teşekkürler!.. Milyonlarca insanın hayallerini yıkıp, umudunu tüketip, üç günlük dünya hayatını yaşanmaz hale getiren saygıdeğer idarecilerimize teşekkürler (!) Vatandaşıyla arasında aşılmaz bir mesafe koyup, sesini bir türlü duyamadığımız vekillerimize ve teşekkürler (!) Ülkeyi büyük bir sıkıntıya sokup, binlerce insanı işsiz, aşsız bırakıp, uykusuz gecelere mahkum eden; binlerce insanın sigortasız, sağlıksız bir ortamda, alın terinin hakkını alamadan çalışmasına, ikinci sınıf insan muamelesi görmesine sebep olan bakanlarımıza teşekkürler (!) Okumanın zaten çok zor olduğu ülkemizde, yaptığı reformlarla önümüze yeni zorluklar çıkarıp genç beyinleri engelleyen, mağdur eden Milli Eğitim Bakanımız'a teşekkürler (!) Teknoloji çağında, her türlü hizmete layık halkı birçok imkandan mahrum eden yetkililere teşekkürler (!) Ümit ediyorum ki; sesimizi duyuyor, milyonların vebalini taşıdığınızın ve sorumluluğunuzun gerçekten çok büyük olduğunun farkındasınız... ¥ T. İnanır - İSTANBUL