Osmanlıca mecburi ders olmalıdır

A -
A +

Osmanlıcanın okullarda seçmeli ders olarak verilmesiyle başlayan müspet adımların devam etmesi gerekir. Osmanlıca kesinlikle mecburi ders olmalıdır. Eğitim sistemimizin kapılarını tarihine açmak gerekiyor. Bu, eğitimimizi en az çağdaş ve demokratik dünyayla bütünleştirmek kadar önemlidir. Osmanlıca'nın ilköğretim sıralarından itibaren mecburi ders olması, eğitim sisteminin zaruri bir ihtiyacı ve milletin öz vicdanının gereğidir. Çocuk ve gençlerimizin, hâsılı milletimizin tarihiyle ve ecdadıyla arasındaki duvarı yıkacak yegâne reform Osmanlıcanın mecburi ders olarak okutulmasıdır. Türk eğitim sistemi yaygın, derin ve tarihi meselelerle karşı karşıyadır. Kadim medeniyetinin ve şanlı tarihinin bin yıllık birikimine ulaşmak, 'Yeni ve Büyük Türkiye'nin eğitim hedeflerinden birisi olmalıdır. Türklerin, İslâm harflerine dayalı geliştirdikleri 36 harfli Osmanlıca bir 'Medeniyet Lisanı' haline getirilmiş ve gerek telaffuz gerekse şekil itirabiyle zirveye ulaştırılmıştır. Osmanlıca'yı bilmeyen bir nesil ile tarihimizden uzaklaştırılır iken, aslında ana dilimizden de bir hayli uzaklaştırılmışız. Eğitim sisteminde demokratik, bilimsel ve talebe dayalı halkçı reformların yapıldığı bir dönemde, bin yıllık bir sürece şahitlik eden Osmanlıcanın mecburi dersler arasına alınması pek âlâ mümkündür. Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı koltuğunda oturan Sayın Ömer Dinçer'in bir şans olduğuna inanıyor, kendisinden cesur bir adım daha atarak, Osmanlıca'yı mecburi dersler arasına almasını bekliyoruz. Türk Edebiyatı'na milyonlarca eser kazandıran, milyonlarca arşiv belgesinin oluşturulduğu tarihî bir yazı dili olan Osmanlıca; dilimizin incelik ve zenginliği, sanatımızın ve sanatçılarımızın estetik zirvesini, milletimizin duyuş ve düşünüş keyfiyetini, yaklaşık bin yıllık siyasî, sosyal, ekonomik, askerî ve kültürel tarihini okuma, anlama ve tarihinden ders alarak geleceğe o büyük vizyondan bakma imkânı sağlayacaktır dedi. Gürkan Avcı (Demokrat Eğitimciler Sendikası Genel Başkanı) >> Verilmemiş hizmetin bedeli isteniyor, mağdur edildim Ben TTNET abonesiyken, TurkNET firmasından gelen eleman, TTNET aboneliğimin bittiğini, kendi paketinin daha avantajlı olduğunu söyleyip, bizi TurkNET'e abone yaptı. Aynı kişi, hazırda olan internetimin bir hafta içinde kapatılacağını, kendilerinden de bize cep telefonu aracılığıyla şifre gönderileceğini belirtti. Evdeki internetimiz bir hafta içinde kesildi, bir ay geçmesine rağmen şifre gelmedi, bunu onlara bildirdik. Bize, ödenmemiş bir faturamız olduğunu ve bu sebeple internetimizin kapatıldığını beyan ettiler. Bize şifre ve fatura gelmediğini ve hiçbir şekilde bir hizmet almadığımızı kendilerine bildirdik. Araştırıp bize döneceklerini söylediler. Aradan bir ay daha geçti. TTNET'ten ceza faturası geldi. Onlarla olan sözleşmem bitmeden, TurkNET'e geçtiğim gerekçesiyle 300 TL ceza ödedim. Oradaki yetkililerle görüştüm, "sizi aldatmışlar, sözleşmenizin bitmesine 4 ay var" dediler. Bunun üzerine, beni yalan beyanla kandırarak mağdur ettiklerinden dolayı, onlarla olan sözleşmemi, onların aracı kurumu vasıtasıyla iptal ettim. TurkNET firmasından hiçbir hizmet almadım ve 800 TL zarara uğradığım halde, cep telefonumun numarasının son 2 rakamı 55 olduğu halde, son 2 rakamı 85 olan numaraya şifre gönderdiklerini söylediler. Bana gerçek numaramdan ulaşıyorlar ama onların beyanına göre, sonu 85 ile biten bir numaram yok ve ben o numarayı aradım kullanımda olmadığını öğrendim. Şimdi haciz yoluyla benden 550 TL istiyorlar. TurkNET yetkilileri ile görüşmemde, "siz bana iğne ucu kadar hizmet verdiğinizi ispatlayın, o parayı vereceğim" dediğim halde, "sözleşmen var, hizmet vermesek de biz o parayı alırız" dendi. Hakem Heyetinden, benim gibi birçok mağdur olduğunu öğrendim. TurkNET firmasının hukuk bürosundan bana haciz ihtarnamesi geldi. Bu durumda olan birçok mağdur bulunmaktadır. Ayrıca verilmemiş hizmetin faturası nasıl oluyor ve 3 tane ödenmemiş fatura bayağı abartı. Ahmet ÜZÜM - Buca - İZMİR >> Ariston yetkililerine sesimizi duyuramayacak mıyız? Oturduğumuz evimizde Ariston (yoğuşmalı) kombi kullanılmıştı. Muadillerine göre fiyatı makûl, fonksiyonları tatminkar. Buraya kadar her şey güzel. Yaklaşık 20 gün önce kombimiz arıza yaptı, henüz bir yılını doldurmuşken. Ariston Büyükçekmece Teknik Servisi'ni aradık, ertesi gün gelip kontrol ettiler, ana kartın değişmesi gerektiğini, garanti süresinin henüz dolmadığını, yaklaşık bir yılının olduğunu ve tamirin birkaç gün içerisinde yapılabileceğini söylediler. Makûl bir süre dedik ve beklemeye başladık. Bu arada havalar çok soğudu, sıcak suya ihtiyacımız var. Teknik Servis bir türlü gelmiyor, parçanın stokta olmadığını söylüyorlar. Servisi aramalarımız fayda etmeyince Ariston Müşteri Hizmetleri ile irtibat kurduk, onlar da aynı gerekçeleri öne sürerek hemen servis hizmeti verilemeyeceğini beyan ettiler. Ariston web sayfasından derdimizi anlatan bir e-mail yazdım, İtalyanca olarak, en kısa sürede geri dönüş yapılacağı cevap olarak geldi. Hâlâ bekliyorum. Aramalarımızdan sıkılan görevli Müşteri Temsilcisi en sonunda, "T.C. Sanayi Bakanlığı yönetmelikleri, firmayı 20 gün içerisinde arızayı gidermekle sorumlu tutuyor" diyerek beklememiz (sabretmemiz) tavsiyesinde bulundu. Anlayamadığım, Ariston gibi bir firmanın, böyle bir hakkı olsa bile, müşteri memnuniyetine ihtiyaçları yok mu? Bütün çabalarımıza rağmen sesimizi Ariston'culara duyuramadık, belki bu yolla duyan olur diye ümit ediyoruz. Biz elektrikli ısıtıcılarla ısınmaya çalışıyor, bu arada üşümeye devam ediyoruz. Prof. Dr. Muhammet Arıcı > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.