Otomatik Geçiş Sistemi (OGS) maceramız

Ulaştırma Bakanlığına, Ziraat Bankası Genel Md.'lüğüne, Karayolları Genel Md.'lüğüne, Beylikdüzü'nde oturuyorum. Okmeydanı'nda özel bir hastanede doktor olarak çalışıyorum. Her gün Avcılar gişelerinden E-6'ya bağlanıyor ve Mahmutbey gişelerinden geçerek işime gelip gidiyorum. 2006 yılında aracıma OGS cihazı almıştım. Yaklaşık bir ay öncesine kadar sıhhatli şekilde çalışıyordu. Son günlerde gerek Avcılar gişelerinden, gerekse Mahmutbey gişelerinden geçerken cihazım okunmuyor, dönüşte cezalı olarak geçmiş oluyordum. Her seferinde Karayollarına mail ortamında durumu bildiriyor, hatanın düzeltilmesini ve fazla yazan meblağın iadesini talep ediyordum. Düzenli olarak mailime cevaplar geldi, düzeltildiği bildirildi ve arabamdaki OGS cihazının doğru çalışıp çalışmadığını kontrol için testten geçirilmesi tavsiye edildi. Bu bakımdan müteşekkirim. Test için Mahmutbey gişelerine gittiğimde cihazımızın sağlam olduğunu söylediler. Bir problemin olmaması gerektiğini ifade ettiler. Fakat devam eden cezalar sebebiyle tekrar Mahmutbey gişelerine müracaat ettik. Cihazın sağlam göründüğünü, ancak pilinin zayıf olabileceğini bu sebeple okunamadığını ve 3 yıllık garantisi dolduğu için yenisini almak gerektiğini söylediler. İş yerimize yakın olan bir Ziraat Bankası şubesine gidip yeni cihaz alacağımızı belirttik. Oradaki görevli, "sağlam olan cihazı niçin çöpe atacaksınız. Format attırın. Arızasını gidererek kullanmaya devam edin. Fatih Sultan Mehmet köprüsündeki gişelerde format atılıyor" diyerek, sağ olsun bize yol gösterdi. Biz yolumuzun üzerinde olan Mahmutbey gişelerinde işimizi yaptırmayı ve zamandan yol masrafından tasarruf etmeyi düşündük. Bu sebeple Mahmutbey'deki Ziraat Bankasının, Bağcılar Ziraat bankasına bağlı çalıştığını internetten öğrenerek telefonla, Mahmutbey gişelerinde OGS cihazlarına format atılıp atılmadığını sorduk. Atılıyor dediler. Şirinevler Ziraat Bankasına sorduk. Onlar da Mahmutbey'de format atılıyor dediler. Ertesi sabah Mahmutbey gişelerine gelip format attırmak istediğimizi söyleyince, Fatih Sultan Mehmet köprüsüne gidin, orada atılıyor dediler. Söylenen yere gittik, gerekenleri söyledik. Cevaben, çalışan bir cihaza format atılmaz, size yanlış bilgi vermişler deyince, peki çare nedir diye sorduk. Pil zayıf olabilir cevabını aldık. O zaman pili değiştirin deyince, pil değiştirilmez, yeni cihaz alacaksınız. Ücreti; 40 TL cihaz bedeli+15 TL depozit vermek suretiyle 55 TL'dir dediler. Cihaz parası tamam da bu depozite de ne oluyor diye sorunca, cihazı iade edeceğiniz zaman 15 TL'yi iade edeceğiz dediler. Hayret etmemek elde değil. Yaşadığımız müddetçe arabamız varsa OGS'ye muhtacız. Yani 15 TL bankada kalacak demenin başka bir şekli. Ne yapalım başka çare yok. Biz de küçük bir pil değişimi için bütün cihazı çöpe atmanın ve o kadar para verip yenisini almanın manasını kendilerinden sorduk. Usul budur, şimdiye kadar hep böyle devam etmiştir, yapacak başka bir şey yoktur. İsterseniz bu cihazla gidip gelmeye devam edin, isterseniz yenisini satın alın dediler. Tekrar çalıştığımız bölgedeki Ziraat Bankası'na geldik. Durumu anlattık, cihazın yenisini istiyoruz dedik. Ama ister istemez, bir küçük pil için niçin yeni cihaz aldırıyorsunuz diye sitem ettik. Oradaki görevli arkadaş boynunu büktü. Benim yapabileceğim başka bir şey yok dedi. Etrafta dinleyen müşteriler, "biri çıkıp da 55 TL için bunları mahkemeye vermiyorlar ki!" diyerek tepkilerini gösterdiler. İlgililere şimdi soruyoruz ; 1- 3-5 TL'lik bir pil için 55 TL'lik cihaz alınmasının mantığı nedir? 2- 15 TL depozite neyin nesi, niçin alınıyor? 3- Gerek bankada OGS sorumlusu olarak çalışan kimse, gerek gişelerde çalışan memurlar, sağlam olan OGS cihazına format atılmayacağı bilgisi verilemez mi? 4- Mahmutbey gişelerindeki görevliler format attırmak için bizi FSM köprüsüne kadar neden gönderdiler? 5- Bir pil için bütün cihazı çöpe atmak milli servet kaybı veya israf değil midir? 6- Bunların hepsi bilindiği halde, işimizi gücümüzü bırakıp bizi oradan oraya sürüklemenin ve kuyrukta bekletmenin devlete faydası nedir? 7- Bizim yapmış olduğumuz maddi masrafı, bu zaman içinde muayene edeceğimiz hastalarımızın zaman kaybını kim karşılayacak? Manevi üzüntümüzü kim telafi edecek? Faruk Arifoğlu Müşteriniz olan vatandaşa bu eziyet neden? İGDAŞ, BEDAŞ ve İSKİ Genel Müdürleri'ne; İstanbul'un nisbeten uzak bir yerinde, genellikle yazlık olarak kullandığım müstakil bir evim bulunuyor. Evde bulunmadığımız zaman, bahçemiz zarar görmesin diye kapısını kilitli tutuyoruz. İSKİ, İGDAŞ ve BEDAŞ elemanları, kilitli kapı sebebiyle sayaçları okuyamayınca, kızgınlıkla ve hınçla uçuk rakamlar yazıyorlar. Mesela yakın zamanda 6 bin TL'den fazla elektrik parası yazıldı, fazladan bin metreküp doğalgaz yazıldı. Oysa kaldığımız sürece aylık harcamalarımız belli, bunlara yakın bir rakam da yazılabilirdi. Otomatik ödeme hesabımda durumu görür görmez gidip sayaçların son rakamlarını da alarak ilgilileri aradım. Yine de o paralar hesabımdan çekildi. Paranın iadesi için de, paranın ödendiğine dair banka dekontu ile gitmem istendi. Paranın o hesaba aktarıldığı görülüyor, ben gitmeden para çekilebiliyor, ama iade için her türlü bürokratik zorluk devreye konuyor. Parayı kolayca aldığınız gibi, aynı kolaylıkla hesabıma iade etseniz, en azından uğradığım haksızlığı hafifletir. Benim kusurum olmadan haksızca param alınıyor, sonra da işimi gücümü bırakıp bu parayı almak için uğraşmam isteniyor. Lütfen vatandaşa zorluk çıkarmayın, bilgisayar ve iletişim çağının geldiği bu noktaya yakışır bir sistem kurun. Kızgınlık ve hınçla uçuk rakamlar yazarak vatandaşı mağdur eden elemanlarınızı da uyarın!.. S. Erdoğan > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/ İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00