Özel okullar böyle mi teşvik edilir?

A -
A +

Eğitimimizdeki problemler ve bunun getirdiği kalite düşüklüğü biliniyor. Birçok okulda 60 öğrencinin tıkış tıkış doldurulduğu sınıflarda ders yapmaya çalışıldığı bir gerçek. Araç gerek eksikliği, kullanışsız ve yetersiz binalarla dev gibi problemlerin üstesinden gelemeyen Milli Eğitim Bakanlığı, iş bulamayan onbinlerce öğretmen adayına da çare olamıyor. Devletin imkanları daha fazlasına da yetmiyor... Tek çözüm, eğitimde de özel sektörü daha etkin bir şekilde devreye sokmak. Ağır vergiler yüzünden ayakta kalma mücadelesi veren, bu sektöre girdiğine pişman olan kuruluşları teşvik ederek, devletin eğitim yükünü biraz daha paylaşmalarını sağlamaktan başka çare yok. Milli Eğitim Bakanlığı'nın özel okulları teşvik etmek için aldığı bir dizi kararın sadece 51 ille sınırlı kalarak, Marmara, Ege ve Akdeniz Bölgelerindeki özel okulları kapsamaması, anlaşılır gibi değil. Gelişmekte olan 51 ilde halen özel okullarda uygulanan % 8'lik KDV, yapılacak yeni düzenlemeyle % 4'e düşürülmek istenirken, diğer illerde %8'de kalması, özel okul sahipleri tarafından tepkiyle karşılanıyor. Arsa yardımının ve ekonomik teşviklerin özellikle büyük illerdeki özel okullar açısından daha önemli olduğunu ifade eden ilgililer, İstanbul, Ankara, İzmir gibi illerde özel okul yapacak arsaları bulmakta zorlandıklarını, bulunan arsaların ise çok pahalı olduğunu ve yapılan yatırımların geri dönüşünün yıllarca sürdüğünü ifade ediyorlar. MEB eğitimdeki kaliteyi artırarak devletin sırtındaki yükü azaltmak istiyorsa esas sınıf ortalamalarının 50-60 civarında olduğu illerde teşvik verilmesi gerekmez mi? Çağdaş Eğitim Kurumları Genel Müdürü Ahmet Baş, uygulamadaki çarpıklığı şöyle açıklıyor; "MEB'in yapacağı yeni düzenlemeleri çok geç kalmış bir adım ve eksik buluyorum. Şu anda yüzde 1.5 gibi komik rakamlardaki özel okullardaki öğrenci oranını yukarılara çıkarabilmek için bakanlığımızın destek olması gerekir. Eğer arsa yardımı, çeşitli miktarlarda KDV ve vergi muafiyetleri, özel okula veli tarafından ödenen öğrenci aidatlarının vergi iadesinde kullanılması ve tüzel kişiliklerde vergi matrahından düşülmesi, elektrik, telefon ve su giderlerinin hesaplanmasında devlet okullarıyla aynı tarifenin uygulanması, emeklilerden kesilen destekleme priminin alınmaması gibi birtakım teşvikler olmazsa şu andaki oranların yukarılara çekilmesi mümkün olamaz. Yine devlet okullarında 50-60 kişilik sınıflarda dersler işlenmeye çalışılır. Geleceğimizin teminatı olan 16 milyon genci iyi eğitemeyiz. Bu da direkt Türkiye'nin geleceğini olumsuz etkiler". Ekonomiye ciddi katkı sağlıyor Yaklaşık beş yüz öğrencisi olan bir özel okul 50'den fazla öğretmen, 15 civarında memur ve yardımcı personel ve 20 kadar servis ile, yaklaşık 90 kişiye istihdam sağlamakta. Ayrıca yemek ve servis ücretleri de hesaba katıldığında 500 öğrencisi olan bir okulun yıllık gelirinin 500-600 milyarı Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi, Emlak Vergisi gibi vergilerle direkt devlete geri dönmekte. Özel okullar 263 bin öğrenci ve 24 bin öğretmenle devletin sırtından büyük bir yükü kaldırmaktadır. Eğitim ücreti, kitap, kırtasiye malzemeleri, yemek ve servisten alınan paralar ve bunlardan alınan vergiler hem Türk ekonomisine hem de devlet bütçesine büyük katkı sağlamaktadır. Hazine Müsteşarlığı yetkililerinden alınan bilgiye göre; ülkemizde 2003 yılında tarım, madencilik, imalat, enerji ve hizmetler sektöründe toplam 2583 belgeye 19 katrilyon 500 trilyon liralık teşvik verilmiştir. Özel okulların 2002 yılında kullandığı teşvik ise 35 belgeyle sadece 16 trilyon lira civarındadır. Kullanılan teşvikler içerisinde özel okulların oranının çok küçük olması, devlet olarak eğitimin önemine bakışımızın bir ifadesidir. Ülkemizde balık yetiştiriciliğinden madenciliğe, enerji yatırımlarından turizme kadar birçok sektörde teşvik ve desteklemeler yapılırken eğitim gibi önemli bir alanda ciddi desteğin bulunmaması özel okulların zorluklarla ayakta durmasına neden olmaktadır. Gelişmiş ülkelerde devlet desteği var mı? Almanya'dan Amerika'ya, İsveç'ten Malezya'ya kadar dünyanın gelişmiş ülkeleri özel okulları desteklemekte. Özel okullaşma oranı yüzde 20'ler civarında olan, devlet okullarında bile eğitim problemini çözen gelişmiş ülkeler özel okullara ciddi destek sağlamakta. Örneğin, Almanya'da devlet tarafından özel okullara eğitim malzemesi ve ders kitapları kısmen ücretsiz verilirken, okulların sermayesinin yaklaşık %90'ı yerel otoriteler tarafından karşılanmakta. Danimarka'da öğrenci başına sübvansiyon sağlanırken, Fransa'daki özel öğretim kurumları yıllık harcamalarının onda birini devletten almaktadır. İsviçre'de öğrencilerin yaklaşık %35'i devlet tarafından sübvanse edilmektedir. Gelişmişlikte örnek model olan Japonya'da ise devlet özel okullara arsa tahsisi, okul bina ve donatım teşviki, vergiden muaf tutulması, cari harcamalarını düşürücü tedbirler ve ücret ödemede güçlük çeken velilere burs vererek özel okullara çok ciddi katkıda bulunmaktadır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.