Özürlülerin yaşama hakkı yok mu?

A -
A +

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı'nın dikkatine; 1964 Kayseri doğumluyum, ilkokul mezunuyum. 1993 yılında İstanbul'a taşındım. Evliyim, 10 ve 12 yaşlarında okuyan iki çocuğum var. Kirada oturuyorum. 15.11.1999 tarihinden bu yana işsizim. Özürlüyüm; özür oranım, SSK İstanbul Eğitim Hastanesi'den aldığım rapora göre %58; Şişli Etfal Hastanesi'nden aldığım rapora göre de %61,8. Belimde, bacaklarımda ve sol gözümde rahatsızlığım var, ayakta çalışamıyorum. Bu rahatsızlıklarımın kalıcı olduğu raporlarda belirtiliyor. Özürlüler için açılan sınava girdim, İş Bulma Kurumuna kayıt yaptırdım, şu ana kadar bir netice alamadım. Gazete ilanlarıyla tesbit ettiğim birçok işyeri ile görüşme yaptım, form doldurdum, hiç boş durmadan hep iş aradım ama bir türlü iş bulamadım. Malûlen emekli olabilmem için 5 yıl daha çalışmam gerekiyor. Çok zor durumdayım, çaresizim. Lütfen siz yardımcı olun, yasal hakkımız olan "özürlülerin çalıştırılması" kuralını uygulayın. Bizim de yaşamaya hakkımız var... ¥ Necati Pehlivan - İSTANBUL Hayat Standardı Vergisi! Maliye Bakanlığı'nın dikkatine; Şu anda yürürlükte olan "Hayat Standardı Vergisi" Fakirlik Vergisi mi, yoksa Zenginlik Vergisi mi? Bir yetkili bunu açıklasa da biz de öğrensek... Ben 1999 yılında ihale usulü bir köy tüzel kişiliğine ait köy kahvesini ihale usulü 70 milyona kiraladım. Kira bedeli yıllık 450 milyonu geçtiği için, Malkara Vergi Dairesi beni deftere tâbi tuttu. Biz aynı köyde 8 kahveciyiz. Metrekare olarak da en küçük kahve böyle olduğu halde bana 693 milyon lira "Hayat Standardı Vergisi" geldi. Diğer 7 kahve "Basit Usul Vergi"de. Ben, başka bir gelirim olmaksızın, 3 çocuk okutmaktayım. Biz zenginlik peşinde değiliz, eve bir ekmek, çocuğumuza defter parası peşindeyiz. Şu anda kirayı dahi ödeyemiyorum. Malkara Vergi Dairesi Müdiresi'ne bizzat gidip, bunun yanlış bir uygulama olduğunu, bu parayı ödeyecek durumumun olmadığını, hakkımda soruşturma açılmasını istedim. Olumsuz cevap aldım. Sayın Bakanım lütfen araştırma yapılsın... ¥ Ali Yalçınkaya - Ballı Köyü - MALKARA Bu eziyet neden? Maliye Bakanlığı'nın dikkatine; Ben Maliye Bakanlığı'nın 22.05.2001 tarihinde özürlüler için açtığı 1783 münhal memur kadrosu için katılan 375 kişiden biriyim. Yapılan sınavda kazanamadık. Yalnızca 42 kişi kazanmış bulundu ve 333 kişi elenerek saf dışı edildi. Sanki bu sınav özel ihtisas isteyen Müfettişlik, Hesap Uzmanlığı veya Kontrolörlük sınavı yapılıyormuş gibi çok zor sorular soruldu, başarı notu da 70 olarak tutuldu. Bu şekilde neye hizmet ettiklerini anlayamadım, sanki özürlülere has bir sınav değilmiş gibi bir tavır sergilendi. Ben zaten DMS kazanmış idim, ama bu sınavı kazanamadım. Özürlüleri istihdam etmek değil de elemek istedikleri gibi bir izlenim edindim. Zaten başarı oranı yüzde onlar civarındaydı. Şimdi doldurulamayan 1741 boş kadro için ne yapılacak? Bu biz özürlülerin hakkı değil miydi? Biz özürlüler üzerinde rant kavgası mı yapılıyor? Bu münhal kadrolar ne olacak? Benzer sınavlar yapılacaksa, bunu ÖSYM'nin yapması bazı şayiaları önleyecektir. ¥ İsmi Mahfuz Çifte sdandartlar Ben, 4 nüfuslu bir aile babasıyım. 200 milyon maaş alıyorum. 2 çocuk okutuyorum. Ortaokul mezunuyum. İşçi olan arkadaşım ilkokul mezunu ve bir milyar maaş alıyor. Şimdi soruyorum, bizi yönetenlere, "bu adaletsizlik niye?" Bizler neden "insan" sınıfına girmiyoruz? Biz bu milletin evladı değil miyiz? Bir müdürün aldığı ek ders ücreti kadar bile maaş alamıyoruz. Bu çarpıklık niye? Artık tahammülümüz kalmadı. Dayanacak gücümüz hiç yok. Bu düzensizliğe, bu çifte standarda bir an önce son verilsin.Bizim halimizi bile bile, yüksek maaş alanlara zam istemek vicdanla ne derece bağdaşır? ¥ İsmi Mahfuz

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.