Parlayan yıldız: İstanbul

A -
A +

Türkiye nüfusunun yüzde 20'sini, ekonomisinin yüzde 43-50'sini sırtlanmış İstanbul, dünyanın ilgisini de gittikçe daha fazla çekmektedir. Cihan imraratorluklarına yüzyıllarca başkentlik yapmış bu nadide şehir, bütün tahribatlara, hor kullanmalara rağmen, cazibesini artırarak devam ettiriyor. Tarihî eserler, camiler yıllarca tahribata uğramış, bir kısmı yıkılarak iş hanı yapılmış. Çevre katledilmiş. Köyünden kopup gelenler, boş gördükleri yere gecekondu yapmış. Bu ve benzeri kötü gidişler de yıllarca sürmüş. Rahmetli Turgut Özal'ın desteğiyle, dönemin Belediye Başkanı Bedrettin Dalan radikal adımlar atarak, Haliç'in çevresini temizledi, sanayinin şehir dışına taşınması projelerini başlattı, raylı taşıma sistemlerine önayak oldu, tıkanmış yolları genişletti... Sonra şehir, slogandan ileri gidememiş, memlekete tek çivi çakmamış kişilerin eline geçti. Bu dönemde, daha önce başlanmış projeler durdurulduğu gibi, İstanbullular bir bardak suya dahi muhtaç hale getirildi. Bu kara dönemden sonra Recep Tayyip Erdoğan bayrağı devraldı, eski projelere süratle devam edildi, İstanbul için gece-gündüz, canla-başla çalışıldı. Alicenap insanlarımız da bunun karşılığında, bütün engellemelere rağmen, Erdoğan'ı Başbakanlık'la ödüllendirdi... Şimdiki Başkan Kadir Topbaş'ın da sessiz ve derinden gittiği, İstanbul'a çağ atlatacak projeleri yürüttüğü, yeni dev adımlara hazırlandığı görülüyor. Başkan Topbaş, 730 günlük Başkanlığının muhasebesini yaptı, yaptıklarını, yapacaklarını anlattı. Başkan; çevre, deniz, hava kirliliğinin bitirildiğini; su probleminin 2040 yılına kadar halledildiğini, sel korkusuna son verildiğini açıkladı. Önlerinde duran en büyük problem olarak da ulaşımı gördüklerini, bunu çözmek için yol genişletme, kavşak, köprü çalışmalarına hız verdiklerini, tünellerle yolların destekleneceğini; bunlarla eş zamanlı olarak deniz yollarına ve raylı sisteme de büyük yatırımlar yapmakta olduklarını ifade etti. Başkan'ı Paris'ten bir dostu aramış; İstanbul'un oradan "dünyanın parlayan yıldızı" olarak görüldüğünü, İstanbul'a yatırım yapmak isteyen iş adamlarının sıraya girdiğini belirtmiş. İstanbul'un, Türkiye'nin lokomotifi olduğunu, burada atılacak her adımın Türkiye'yi, hatta komşu ülkeleri de etkileyeceğini söyleyen Kadir Topbaş; problemsiz şehir, yıldız kent için gece-gündüz çalıştıklarını ifade etti. Bununla da yetinilmemiş; zamanında toprağını terk ederek İstanbul'a gelmiş, burada dikiş tutturamamış aileleri ikna ederek köylerine gönderiyor, onlara her türlü desteği vererek organik tarım yaptırıyorlar. Fenni gübre kullanılmadan buğday yetiştiriliyor, taş değirmenlerde öğütülüyor, rafine tuzdan dahi kaçınılarak (kaya tuzu kullanılıyor), tamamen organik tarım ürünleri elde ediliyor, İstanbulluların kullanımına sunuluyor. Bu tür buğdaylar alım garantili ve bu iş için Halk Ekmek kullanılıyor. 300 aile gönderilmiş, onlarla protokol imzalanmış; 950 aile de gitmeye hazır, protokol imzalanıp gönderilecek. Organik tarımı Türkiye çapında yaygınlaştırmak, ihraç etmek için de büyük adımlar atılmak üzere, birçok bağlantılar kurulmuş... Lâleyi de tekrar ait olduğu yere, İstanbul'a kazandırmak için büyük bir seferberlik başlatılmış. Lâlenin üretilmesi, bundan para kazanılması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Kültür, sosyal ve diğer çalışmalarına ise köşem yetmedi. Anlaşıldığı kadarıyla Başkan iyi gidiyor... > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.