Pencerelere yumurta atan hırsızlar!

A -
A +

Devlet büyüklerine zaman zaman yumurta atılarak protesto gösterisi yapıldığına şahit oluyoruz. Yumurta atanların cezalandırıldığı da basına yansıdı. İsminin belirtilmesini istemeyen bir okuyucumuz da yumurta atanlardan mustarip. Politikacı olmadığını, dolayısıyla kimse ile alıp veremediği bir şeyi olmadığını, buna rağmen evinin pencerelerine zaman zaman yumurta atıldığını anlatan mağdur vatandaş acı gerçekle sonradan yüzleşiyor: "Hemen her hafta, sokak içinde ve 1. katta olan dairemin penceresine atılan yumurtaların sebebini acı bir gerçekle öğrendik. Evimize hırsız girdi. Aynı anda karşı daire komşum da evde olmayınca, ikimizin de evlerimiz talan edildi. Meğerse, evde olup olmadığımızı anlamak için yumurta atılıyormuş. Yumurtaları atanlar da 8-15 yaşlarındaki çocuklar. Onlar atıyor, cam temizlenmezse evde kimsenin olmadığı anlaşılıyor ve hırsızlık gerçekleşiyor." İlginç bir hırsızlık şekli. Ve failler de yakalanmıyor. Devlet büyüklerimize yumurta atanlara ceza veriliyor, ama bizim evimizi soyanlar yakalanamıyor diyen vatandaş tepkili. Birçok yerin hırsız, uğursuz ve katil şebekelerinin insafına terk edildiğini, cezai müeyyidelerin yetersiz olduğunu, son yapılan düzenlemelerin de suçluların ekmeğine yağ sürdüğünü belirten mağdur vatandaş, birçok kişinin hislerine de tercüman oluyor. Bazı yasal boşluklardan cesaret aldığı anlaşılan suç şebekeleri ile daha etkin bir mücadele yapılmalı, vatandaşın can ve mal güvenliği tam olarak sağlanmalıdır. > Hak ettiğimiz paramız neden ödenmiyor? Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na; Ben SSK emeklisiyim. Oğlum Hüseyin Canlı'ya alerji aşısı yapılması gerektiği heyet raporuyla tespit edildi. İlgili yerlerde sözkonusu aşıyı yaptırdıktan sonra, bedelini almak için Sağlık Kurulu raporuyla, SSK İstanbul Sağlık İşleri Müdürlüğü'ne müracaatta bulundum. Bir süre sonra da, eksik dedikleri belgeleri tamamladım, paramın ev adresime havale edileceği belirtildi. Aylar geçtiği halde, beklediğim havale gelmeyince, ilgili kurumu telefonla aradım. Evraklarımın eksik olduğu söylendi. Halbuki, onların talepleri doğrultusunda, eksik dedikleri belgeleri tamamlamış ve onaylarını almıştım. Bir vatandaşın sağlıkla ilgili alacağını bu kadar geciktirmek, hatta geciktirmek için bahane bulmak doğru mu? Lütfen hak ettiğim paramı bir an önce gönderin!.. > Mehmet Canlı-İSTANBUL > Deli Danalı hayvan ithalatı Bilindiği gibi, ülkemiz insanının sağlıklı gıdalarla beslenmesinin sağlanması devletin ilk ve ana görevidir. Ne yazık ki son günlerde, AB'den canlı sığır ithalatının açılması yönünde çalışmalar başlatıldığı duyumları alınmıştır. Bilindiği gibi, AB ve ABD gibi bazı ülkelerden ülkemize canlı hayvan girişinin yasaklanmasındaki asıl sebep, bu ülkelerde ortaya çıkmış ve halen görülmeye devam eden BSE, diğer bir deyişle Deli Dana Hastalığıdır. Uluslararası Salgın Hastalıklar Ofisi verilerine göre, AB'nin 18 üye ülkesinde hâlâ bu hastalık görülmektedir. Bu hastalığı taşıyan hayvanlarla beslenen insanların da tedavisi mümkün olmayan Creutzfeld Jakob Hastalığına yakalandığı tüm dünyaca bilinmektedir. Bizler, Türkiye'nin sığır yetiştiricileri olarak, bu tür bir ithalatın, gerek halk sağlığı gerekse ülke hayvancılığı açısından silinemez lekeler bırakacağına inanıyor, bu yanlış adımın atılmamasını istiyoruz. > Fehmi Aksoy (Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Merkez Birliği Genel Sekreteri) > Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.