İçişleri Bakanı Sayın Abdulkadir Aksu, teştilatın, çalışanlarının sıkıntılarını çok iyi bilen bir kişi. Şüphesiz bu problemlerin çözülmesi için gayret gösteriyor. Zaten bu niyyeti, verdiği mesajlarıyla da anlaşılıyor. Askerlik görevini yapamamış polisler çok sıkıntılı. Buna uygun bir çözüm bulunması için hep talepte bulunuyorlar, ama bugüne kadar çözüme ulaşılamadı. Çok sayıda polisimizi ilgilendiren bu sıkıntıyı, o polislerimizin ifadesiyle burada vererek, ilgililerin dikkatini bir defa daha çekmek istiyorum: "Sayın Bakanım, göreve geldiğiniz ilk günlerde, televizyon programlarında açıklamış olduğunuz özlük hakları ve askerlik gibi sorunların çözümleri için gerekli çalışmaların yapılacağına dair müjdeli mesajlarınız sevinçle karşılanmıştır. Askerlik yapmadan polisliğe kabul edildik, bu problemimiz 8-10 yıldır sürüncemede bırakıldı. Bu zaman zarfında açılan meslek içi kurslara ve sınavlara kabul edilmedik. Çoğumuz çözümden ümidini kesip, son 3-4 yıl içinde bazı sıkıntılara göğüs gererek askere gittik, hizmetimizi tamamlayıp tekrar mesleğimize döndük. Asıl size aktarmak istediğimiz sıkıntımız, meslek içi açılan sınavlarda, 'askerlik yapmış olmak' şartı konularak, askerliğini yapmadan mesleğe alınan bizlere üvey evlat muamelesi yapılmış olmasıdır. Bir dönem meslek dışından üniversite mezunlarına özel sınıf açılarak, askerlik şartı aranmadan, 9 aylık kurstan sonra Komiser Yardımcılığı hakkı verildi. Bizler de üniversite mezunuyuz, buna ilaveten 1 yıllık Polis Okulu ve ortalama olarak 5 yıllık meslek içi tecrübemiz olmasına rağmen, sırf askerlik şartı yüzünden belirttiğimiz kurslara kabul edilmeyip mağdur edildik. Yurtdışı Misyon Koruma ve Komiser Yardımcılığı sınavı 3 yıldan bu yana yapılmadı. Asıl önemlisi de, bundan sonra açılacak bu sınavlara, yaş hadleri olarak uygulanan '35 ve 37 yaşlarından gün almamış olma' durumuna bir kısmımız geldi, bir kısmımız da gelmek üzereyiz. Severek girdiğimiz bu meslekte önümüzün açılmasını istiyoruz. Sayın Bakanım, sizin vereceğiniz bir talimatla bu problemimiz çözülebilir, lütfen bizi hayal kırıklığına uğratmayın..." Umarız Sayın Bakan, kendisine çok güvenen ve ümitle bekleyen polis memurlarımızı sevindirir... Okumuş cahiller! Son günlerde, adından bahsettirmek ihtiyacını hisseden bazı etiket hamalları, bulanık gölde balık avlamak kabilinden, kör döğüşünü andıran bazı mülahazalar öne sürerek, yersiz ve hükümsüz itirafları yeni bir şeymiş gibi allayıp pullayıp aktarıyorlar. Böylece, halkımıza bir dev gibi takdim edilen bazı şahsiyetlerin ne kadar da cüceleştiklerini bir defa daha müşahede etmekle bahtiyarlık duymaktayız. Bu kişiler, yok efendim, "Erkek Müslümanlığı, kadın Müslümanlığı" gibi ifadeler serdederek, yalnız şaşkınlıklarını ortaya koymakla kalmıyor, aynı zamanda tefrikaya, bölücülüğe de yol açmış oluyorlar. Aslında böyle mantık dışı bir kavram literatürümüzda mevcut değildir. İslam'a inanan kadın ve erkeğin dini birdir. Eşitlik konusundaki yer ve vazifeleri ise bellidir. En mütekamil ve cihanşümul olan İslam, fıtrata uyan ve uymayan hemen her hususta ölçüler koymuş ve bunlara açıklık getirerek hayata geçirmiştir. Bilinen ve taa Asr-ı Saadet'ten beri uygulanmakta olan bu kuralları, yeni bir şeymiş gibi takdim ederek, kendi zayıf ve sakıt görüşlerini meydana koymuş oluyor ve bu suretle sen-ben kavgasını başlatarak tefrikaya yol açıyor, ayrılık gayrılık tohumları ekerek huzursuzluğa sebep oluyorlar. Ha, yeni bir din ortaya çıkarmak istiyorsanız, bunu açıkça itiraf etmeniz gerekir. Herkesin bildiği bir konuyu, böyle serrişte ederek, İslam adına ahkam kesmeğe hakkınız yoktur. Din birdir, iki olamaz... > Hacı Hafız Mustafa Cemal Bayındır-Fatih/STANBUL, Evimin bedeli neden ödenmiyor? İmar ve İskan Bakanlığı'na; Ben 47 yaşında, eşinden ayrılmış, 1 erkek 5 kız çocuk annesiyim. Kızlarımı, bakma gücüm olmadığı için erken yaşlarda evlendirdim. Şu anda 16 yaşındaki oğlumla kalıyorum. Karabük Yenice ilçesine bağlı Ibrıcak köyünde oturmaktayken, Kastamonu 15. Bölge Karayolları tarafından, evimin tam olduğu yerden oto yol geçeceği söylendi; mecburen evimizi boşaltmak zorunda kaldık. Hiçbir yerden gelirim olmadığı için, Zonguldak'a kızımın yanına gittim. Orada küçük bir yer kiraladım, komşularımın yardımıyla geçindim. Açtığımız istimlak davası sonucunda, 1997 yılında Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü'nden 1.986.000.000 TL aldık. 3 katlı evim ve yeri için verilen bu parayla bir müddet idare ettik. İstimlak bedeli için itiraz davası açıldı, 2003 Nisan ayında bu dava sonuçlandı, ilave ödeme taleplerimiz kabul gördü. Ben de buna güvenerek, ihtiyaçlarım için borçlandım. Ama Karayolları 15. Bölge Müdürlüğü Teknik Hesaplar Servisi, kısmi ödenek olmadığını gerekçe göstererek paramızı ödemiyor; ne zaman ödeneceğini de belirtmiyor. Çok zor durumdayım, 4 aydır kiramı ödeyemedim; lütfen bize ait olan bu paranın biran önce ödenmesini sağlayın... > Aynur Ören