Polislerin çetin hayat şartları

A -
A +

Son günlerde bazı polislerin cinnet geçirmeleri, suça karışmaları yazıldı çizildi. Polisler de bu toplumun bir kesiti. Toplumdaki çarpıklıklar meslek gruplarındaki insanları da etkiler. Bir öğretmen, bir bankacı, ya da bir polis suç işleyebilir, cinnet geçirebilir. Bu tür olaylar o meslek grubuna maledilemez. Ama polislerimizin içinde bulundukları çetin hayat şartlarını yeteri kadar biliyor muyuz? Ne tür bir stres, gerilim, ya da ruh hali içinde hizmet yaptıklarından haberimiz var mı? Hayatlarını ortaya koyarak yaptıkları işleri başlı başına bir risk taşırken, içinde bulundukları zor şartlar da işin cabası... İşte polislerin çektikleri zorluklar, kendi anlatımlarıyla: "Lütfen bizi bir de bizden dinleyin. Ben bir polis olarak bazı sorunlarımızı dile getirmek istiyorum. Belki inanmazsınız, ama gerçek, günde en az 16 saat görev yapıyorum. Hafta izni kullanmıyorum. Bunu, diğer kurumlarda çalışanlar bilmediği için açıklama ihtiyacı duyuyorum. Senelik izin haricinde, görev istirahatı, bayram izni, hafta sonu izni diye bir iznimiz yok. Bilmiyorum, resmi yazışmalarda şayet gözüküyorsa da böyle bir izin kullanmıyoruz O kadar çok görevlerimiz var ki, saatler yetmiyor. Görev yoğunluğu da her geçen gün artıyor. İçişleri Bakanımız, bir genelge yayınlamış; Avrupa Birliği Süreci ve İnsan Hakları kapsamında günde 8 saatten fazla çalıştırılmaması, hatta haftalık azami görev süresi belirtilmiş. Bunu uygulayan polis birimi var mı? Bu emri görev yoğunluğu bakımından uygulamak imkansız... Çalışma saatinin yetişmediği sorumlu olduğumuz 1. dereceli görevlere, bizimle ilgisi olmadığı halde bize yüklenen angarya görevler de eklenince, bu kadar çalışıp, her konuya yetişmemiz imkansızlaşıyor. Diğer kamu görevlilerinin yıllık izinleri haricinde kullandıkları, diğer bayram ve resmi izinlerinin toplamı benim yıllık kullandığım toplam senelik izini geçiyor. Fakat bizlere fazla çalışma mesai tazminatı olarak toplam 150 milyon maaşın içerisinde verilip, bu sayede görev süresi gözetilmeksizin sınırsız görev yaptırılmakta. Bizlerin aldığı bu ücreti başka kuruluşlarda görevli memur 5-10 saatlik ek çalışma ücreti ile alırken bizler ancak bir aylık sınırsız mesai sonrası toplam olarak alabilmekteyiz. Bunun eşitlik ilkesi ile bir alakası var mıdır? Eşit haklar istiyoruz Örnek olarak, benim aldığım maaş (ki amirim), her şeyi ile toplam 840 milyon lira. Bir Başkomiserimiz 01.08.2003'te emekli oldu, lise mezunu. Aldığı ikramiye 18 milyar, bağlanan maaş ise, emekli astsubay, öğretmen, hemşirenin çok çok altında. Bizler polis olarak devletten fazlasını istemiyoruz. Sadece ve sadece diğer kamu personeli ile eşit haklara sahip olmak istiyoruz. Bizlerle beraber eşimiz, çocuğumuz, anne ve babamız cezalandırılmakta; ne babalık, ne eş, ne de evlatlık görevlerimizi yerine getiremiyoruz. Psikolojik ve sosyal yönden ilgilenemediğimiz gibi diğer insani ihtiyaçlarını da gideremiyoruz. Yeri geldiğinde en yakın hayat arkadaşımız olan eşlerimiz bile bizi anlamamakta, tüm bunların yanında görev stresi, aile ile ilgilenememe, görev sonrası, karşılaşılan mahkemelik olma korkusu, sana düşman olan insanlardan korunma stresi vb. eklenince, bizlerin psikolojik durumlarımızın ne halde olabileceğimizi anlayabilirsiniz. Bizler sadece ve sadece insan gibi yaşamak istiyoruz. Her zaman göz ardı edilen, bizlerin de bir ailesi olduğu gerçeğinin dikkate alınmasını istiyoruz. Lütfen bizlerin de bir insan olduğu, bizlerin de, ailelerimizin de maddi ve manevi ihtiyaçları olduğu göz ardı edilmesin. İnanın tüm bunları kendim için değil, ufacık oğlum için istiyorum. Onun günahı benim oğlum olmak mı?!.. Bizi birde bizden dinlemenizi istedim. İnanın tüm anlattıklarımda en ufak bir abartma yok, eksik var, fazlalık yok. Peki bizlerin maruz kaldığı uygulamaların İnsan Hakları ile bir ilgisi var mı? Biz de, ailelerimiz de insan gibi yaşamak ve bazı haklara sahip olmak istiyoruz. LÜTFEN!.."

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.