Dışişleri Bakanlığı'na; Geçen hafta içinde Polonya'daydım. Bir çalışma ziyareti dolayısıyla Varşova'da bulunduğum sırada, fırsat bulup (ekip olarak) yanımızda bir Polonyalı refakatçiyle birlikte şehrin tarihi ve turistik yerlerini gezdik. Her şey güzel gidiyordu ta ki, Royal Bath Park'a (Lazienki Park'a) gelinceye kadar. Bu park 7600 dönümlük bir arazi üzerine kurulu, devasa bir park. Park oldukça yemyeşil, ağaçlar arasında çeşitli hayvanlar, tavus kuşları geziyor. İçerisinde tarihi yapılar ve heykeller bulunuyor. Bu parkta Osmanlı'ya yani ecdadımıza hakaret içeren bir heykel, en işlek yere, bir köprü üzerine konulmuştu. Heykelde Polonyalı Kral III. Jan Sobieski atının üzerinde ve atının ayakları altında neredeyse çırılçıplak bir Türk, sarıkları, kıyafetleri bir kenara teslim alınmış ve bu vaziyette hakir bir şekilde atın ayakları altına yatırılmıştı. Türk o kadar çirkin resmedilmiş ki, sanki karikatür gibiydi. Biz gözlerimize inanamadık ve bu heykeldeki atın ayakları altındakinin kim olduğunu bir kez daha sorduk. Polonyalı refakatçi, heykelin bir Osmanlı Askerinin, Kralın atları altına alınmış vaziyette, kasten resmedildiğini ve üstüne üstlük, kendilerine ta ilkokul yıllarından beri Türk düşmanlığının bilinçli olarak aşılandığını itiraf etti. Neyse, bu durumu niye anlatıyorum. Gerçekler çok basittir. Batılılar, ister Alman, ister Fransız, ister Polonyalı olsun, biz Türkleri, hele Osmanlı'yı hiç sevmiyorlar. Bu çok açık bir gerçek. Peki bu heykel Türkiye tarafından bilinmiyor mu? Elbette biliniyor. Hatta benzer bir tablo ile ilgili yazılmış köşe yazılarını hatırlıyorum. Biz, "atlarımızı Vistül ırmağında yıkadık" diye tarihimizle övünür, Varşova yakınlarına kadar geldiğimizden söz ederken, Polonyalılar, Vistül önlerinde atlarımızı ve üzerlerindeki, çirkin biçimde resmettikleri, atalarımızı haklamakla övünüyorlardı anlaşılan. O tablo, Jaruzelski'den önce, komünist devlet başkanları ve ondan öncekiler tarafından da oradaydı ve sanırım hâlâ orada duruyor." Fark şu: Biz Polonya'ya tarihten beri hep yardım ettik. Osmanlı döneminde, Osmanlıların Polonya'nın haritadan silinmesini hiçbir vakit kabullenmediklerini, Sultan'ın kordiplomatiği kabulü sırasında, sıra "Lehistan Sefiri"ne gelince, teşrifatçının "yolda" diye bağırdığı lise tarih kitaplarında yazılı mı bilinmez, ancak bilinen bir hakikattir ki, Osmanlı Lehistan'ın yani Polonya'nın toprak bütünlüğünü hep savunmuştur. Yine bilinmektedir ki, ülkelerinden kaçmak zorunda kalan Polonyalılara, Osmanlı devleti kucak açmıştır. İstanbul'daki Polonezköy adı nereden geliyor sanıyorsunuz. Buna rağmen, Osmanlıları, Avrupa'da durduran ve Osmanlı İmparatorluğu'nun geleceğini terse çeviren İkinci Viyana kuşatmasında, bizi bozguna uğratan Avrupalı güçlerin başında, Polonyalı III. Jan Sobieski vardı. (işte o atın üzerindeki adam) Gelelim günümüze. Bizim İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet Han'ın heykeli var. Heykel Fatih Semtinde bir park içerisinde. Fatih Sultan Mehmet Han da atının üzerinde ama ayaklarının altında hiçbir kimse yok, yalnızca hava boşluğu var, at sanki uçuyor gibi. Bizim hiçbirimizin aklına Fatih'in Atı'nın ayaklarının altına bir Rum, bir Bizans askerinin (hem de) çırılçıplak yatırılması gelmez. Böyle bir manzarayı hiçbir Türk düşünemez. Polonyalılar da düşünmemeli, Esasında görev Türk Dışişleri mensuplarına düşüyor. O heykelin o park'tan kaldırılması gerekir. > Ali Tekin Erdem-Fethiye/MUĞLA Üniversitelinin kredi borçları ne olacak? Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü'ne; Yüksek öğrenim yaparken kredi ve katkı payı alan öğrenciler, borç ve icra kıskacındalar. Dört yılda alınan l.500 TL öğrenim ve katkı kredisi, faizleri ile birlikte şu anda 6.000 TL'dir. Her gün de artmaktadır. Ne olacak bu gençlerin hali... Sayın Bakan Nafiz Özak, ödeyenlere haksızlık olur diye af düşünmediklerini açıkladılar. Ben bir veli olarak af istemiyorum. Sadece Maliye Bakanlığı'nın vergiler için uyguladığı gibi, ana para üzerine makul bir gecikme zammı ilave edilerek, yeniden yapılandırılması ve en az 24 ay takside bağlanması dileğindeyiz.. Bu, zor ve yapılamayacak bir iş değildir. İnanıyorum ki, Bakanımızın bu yöndeki teklifini, Sayın Başbakanımız hemen kabul edecektir. Ödenmeyen bir borç yerine, ödenen bir borç herkese nefes aldıracaktır. Sayın Bakanımızdan bunu bekliyoruz.. > Galip Şahin-İZMİR Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00 Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna / İSTANBUL