Postacının günahı ne?

PTT dağıtıcıları, bir arkadaşlarının görevi başında dövülerek hastanelik edilmesini kınadılar. Sosyal Yardımlaşma ve Kanuni Hakları Koruma Derneği İstanbul Şube Başkanlığı'nın gazetemize gönderdiği bir bildiride şu ifadelere yer verildi: Bizler PTT dağıtıcıları olarak yaz, kış, yağmur, çamur demeden ve dil, din, ırk, insan ayrımı yapmadan, sınırsız, çabuk ve 162 yıldır kesintisiz olarak ülkemizin en ücra köşelerine varıncaya kadar hizmet götürmek ve ulaşımı en güzel biçimde insanımıza ulaştırmak için gayret gösteriyoruz. Ancak bu kutsal görevimizi yapmaya çalışırken burada birkaç sokak ötede olduğu gibi bizleri engellemek gafletinde bulunan bazı kendini bilmez ahmaklarla karşılaşmaktayız. 150 yıl posta dağıtım memurlarımızdan "Yüksel Büyükada" bunlardan sadece biridir. Yüksel Büyükada bu kutsal görevini icra etmek isterken Bakkalköy'de bir adrese birçok gönderi ile birlikte (Bir Adet Adlî Tebliğ) evrakı bırakırken acımasızca kendini bilmez bir baba ve oğul tarafından feci şekilde dövülmüştür. Ona kalkan eller aslında devletimize kalkmıştır. Bu tür olaylara daha önce de şahit olduk ancak artık yeter. Ona bir gün evvel el kaldıranlar hangi yüzle bir daha ondan mektup alabilecekler. Hiç mi yüzleri kızarmayacak. Dileriz bu tür saldırılar son olur. Çınarcık'ta su çamurlu akıyor Bizler yazın Çınarcık-Esenköy'de yazlıkçı olarak oturan insanlarız. İstanbul'un çok yakınındaki bu şirin belde maalesef gün geçtikçe özelliğini ve güzelliğini kaybetmektedir. Şöyle ki her karışından su fıskıran bu güzel beldede çeşmelerimizden çamurlu su akmaktadır. Anayolların dışındaki mahalle arası yollar çok kötü durumdadır. Deniz her geçen gün göz göre göre kirletilmektedir. Kayalar İnşaat'ın (Belediye başkanının akrabalarıdır) yaptığı ve Veli Göçer'in pazarladığı, Kanarya Mahallesi'ndeki yaklaşık 1200 dairenin kanalizasyonu, mezarlık ve Kanarya Camii arasından ve açık bir kanaldan denize bırakılmaktadır. Kanalizasyonun denizle buluştuğu yerden de insanlar çoluk çocuk denize girmektedirler. Yarın öbür gün buradan insanlar hastalık kapacaklar ve telafisi olmayan durumlar ortaya çıkacaktır. Bu kanalizasyon yüzünden sivrisinek istilasına uğramaktayız, akşamları evlerimizin balkonunda oturamayacak hale geldik. Yalova İl Sağlık Müdürlüğü'ne dilekçe yazdığımız halde ilgilenen olmadı, belediye başkanımıza defalarca iletildiği halde her nedense o da konuya ilgisiz kalmaktadır. İlla ki bulaşıcı hastalığın yayılması mı beklenilmektedir? Bu konu ile ilgili olarak bizlere yardımcı olmanızı istirham eder, saygılarımızı sunarız. > Esenköy Kanarya Mahallesi sakinleri adına Ali Özgüven. Vakıfbank Genel Müdürlüğü'ne 11.07.2002 tarihinde İstanbul Vakıf Gureba Hastanesi bankomatından "diğer" tuşuna basarak tercihimi yapmak isterken bir üstteki tercih olan para talep seçeneğini yanlışlıkla tuşladım. İstemediğim halde verilen parayı bir saat içinde kredi hesabımda bulunan paradan fazlasını Taksim şubesine yatırdım. Bunun için bana nakit hizmeti bedeli tahakkuk edeceği belirtildi. Yanlışlıkla yapılan bu işlem için bir günlük faizin çok üstünde para alınmasını yadırgıyorum. Durumun gözden geçirilerek düzeltilmesini istiyorum. Kredi kartı no: 4938 4112 2008 4139 Öğrenim kredisi belimizi büküyor Adana'dan yazan bir öğrenci kardeşimiz, öğrenim kredisi borcunun çok yüksek olduğunu ve devletin bir an önce kendisine bir iş bulup daha sonra bu parayı tahsil etmesi gerektiğini söylüyor. 2001 yılında Meslek Yüksek Okulu'ndan mezun olan okurumuz, öğrenim kredisi borcunun neredeyse iki katını ödemesi için 2003 yılından itibaren üç ayda 200 milyon lira talep edildiğini söylüyor. Şu anda yüksek lisans öğrencisi olduğunu ve çalışmadığını belirten okurumuz askere gittiğinde ödeme gücü olmayan ailesinin sıkıntıya düşeceğini ve borcun ikiye hatta üçe katlanabileceğini söylüyor. Okurumuz, yetkililerden önce kendisine iş bulmasını, daha sonra da borcunu uzun vadelere bölüp ödemede kolaylık yapmasını istiyor. Yetkililer bizi 'YOL'suz bıraktı Bizler, Adıyaman merkeze bağlı Büklüm köyünde; sahipsiz, ilgisiz bırakılmış sade vatandaşlarız. Geçen yıl, köy yolumuzun yarım bırakılmasının hazin öyküsünü, gazetenizin sütunlarında dile getirme fırsatı bulmuştuk. Ancak yetkililer çeresizliğimize karşı kulaklarını tıkamaya devam ediyor. Sizden ricamız, şu pamukları onların kulaklarından alıp derdimize deva olmalarını sağlamanız. Adıyaman Valiliği ve Köy Hizmetleri'ne açık seçik talebimiz çok basit: Kayacık köyünden başlayıp Davuthan'a kadar asfaltlanan 7 km'lik yolun, Büklüm Köyü'ne kadar olan ve yarım bırakılan 1-2 km'lik bölümünü de asfaltlamaları. Bari sizler Ankara'dakiler gibi bize kulak kapamayın... Yeni Valimize güvenimiz tamdır!.. > Büklüm Köyü Sakinleri- ADIYAMAN Kımıl ve süne'nin kökü kurutuldu Konya Ovası'nın, yüzde 20'sini oluşturan, Ereğli Ovası son iki yıldır Ereğli İlçe Tarım Müdürü, Ali Çavdar ve personelinin ve Tarım Bakanlığ'nın destekleri ile yöremizde aşırı bulunan kımıl ve süne gibi hububat zararlılarıyla, il tarım ve ilçe tarım müdürlüklerince ortak yürütülen, havadan ve karadan yapılan mücadele ile büyük başarı elde edildi. Binlerce çiftçi ürünlerini zarardan kurtarırken, milli ekonomi de trilyonlara varan zarardan kurtuldu. Yıllardır binlerce dönüm arazi ve hububat, kımıl ve süneden zarar görüyor, hububatın özü olmadığı için ne tüccar ne de TMO ürünü almıyordu. Bu da binlerce çiftçimizin maddi zarara uğraması demekti. Başta Tarım Bakanlığımız, İl Tarım Müdürlüğümüz ve İlçe Tarım Müdürlüğümüz'ün gece gündüz çalışmaları sonucu bu yıl zararsız bir yıl geçirdik. Bütün ilgililere teşekkür ederiz. Çiftçilerimiz adına hem çiftçimiz kazandı hem devletimiz. > Bir grup Konyalı çiftçi...