Müşteri memnuniyeti ilkesi ile hareket eden bir kuruluş olarak amacımız, bilim ve teknolojideki gelişmeleri takip edip hizmetlerimize uygulayarak üstün hizmet kalitesi ile beklentilerinizi en üst seviyede karşılamaktır. 15.09.2010 tarihli Türkiye Gazetesinin "Serbest Kürsü" köşesinde yer alan "PTT Kargo Nasıl Çalışır" başlıklı yazıda, 28 Temmuz 2010'da satın alınan ikinci el aracın geçici ruhsat belgesinin, kupürde 15 gün içinde PTT Kargo ile ev adresine gelmesi gerekirken, orijinal ruhsatın gelmediği, İstanbul/Bahçelievler Trafik Tescil Şubesi Müdürlüğüne müracaat edildiği, 34 AP 1354 plakalı aracın ruhsatının PTT Kargo Servisine verildiği belirtiliyor. Kontrolörce yapılan incelemede; Bahçelievler PTT Merkezince 16.08.2010 tarihinde kabul edilen 26501331050240 nolu gönderinin 17.08.2010 tarihinde cihet dağıtıcısına teslim edildiği, cihet dağıtıcısı tarafından aynı gün dağıtıma götürüldüğü, ancak gönderi teslim adresi kapalı olduğundan ve hanede kimse olmadığından, ihbar kâğıdı bırakıldığı, akşam dönüşünde tekrar uğrandığı; ancak alıcı yine adreste olmadığından dolayı Şirinevler/Yenibosna PTT Şubesine ihbarlandığı, ilgili merkezce bekleme müddeti bittiği gerekçesiyle çıkış merciine iade edildiği, 03.09.2010 tarihinde ise Bahçelievler Trafik Tescil Şubesine iadeten teslim edilmiş olduğu belirtilmiştir. Ayrıca konuyla ilgili olarak Bahçelievler Posta Dağıtım Merkezinin sorumlu cihet dağıtıcısı, bu tür hataların tekrarı halinde işine son verileceği bildirilerek daha dikkatli çalışması hususunda uyarılmıştır. Siz değerli müşterilerimizin beklentilerinin karşılanması, yaşanmış olan aksaklığın giderilmesi ve tekrarının engellenmesi; müşteri memnuniyeti anlayışı ile hizmet eden kuruluşumuz açısından büyük önem taşımaktadır. Duyarlı yaklaşımınız ve her zaman PTT hizmetlerini tercih edeceğinizi ümit eder, şimdiden teşekkür ederiz. Belgin Uzun (İşletme Müdürü V.), Tuncer Helvacıgil (Başmüdür Yard.) Nedir bu film ve dizilerdeki ecdat düşmanlığı? Bazı televizyon kanalları ve film yapımcıları, tarihimizi karalayıcı, gerçeklerle bağdaşmayan yapımlar yapıyor. Ecdadımızın şehvet düşkünü gibi sunulduğu, tarihî gerçeklerin tersyüz edildiği görülmektedir. Senaryoyu yazanların bu konularda ehil olmadıkları, yeterli tarih bilgisine sahip olmadıkları, tamamen çarpık dimağlarından çıkanları karaladıkları anlaşılmaktadır. Hiç kimsenin veya herhangi bir kanalın; tarih bilincimizi tahrip etmek ve miraslarını devraldığımız büyüklerimizi küçük düşürmek gibi bir hakka sahip olamayacağını hatırlatır, bu gibi girişimlerin toplumun büyük kesiminde rahatsızlık uyandırdığını belirtmek isterim. Hayreddin Çelikkaya Taksim'deki tacizciler, dışarı bırakılan katiller!.. Devlet üzerine afiyet olmayan tüm işler ile uğraşadursun, gerçek konusunu ne kadar ihmal ettiğini en son günlerdeki uygulamalardan açık seçik görüyoruz. Devlet bireylerin can ve mal güvenliklerini korumakla yükümlüdür. Adalet sistemi bir devletin öncelikli konusu olmalıdır. Ama bir türlü ona sıra gelmiyor. Yargılamalar bitmedi (beceriksizlikten, kurumların anlaşamamasından adalet bir türlü tecelli edemiyor). İçerideki katiller salıverildi. Şimdi "Taksim pandikçileri" içeri tıkılıyor. Hepsi tartışmalı. Hatırlatalım: İngiltere'de gece yarısı parkta bir genç kızı bağırarak korkutan bir gence hakim 7 yıl 7 ay ceza verdi. Sordular, 7 ay tamamda 7 yıl da nesidir? Hakimin cevabı kimse tartışamadı; "7 ay cezayı genç kızı korkuttuğu için verdim, 7 yılı ise İngiltere'deki diğer genç kızların özgürlüğünü kısıtladığı için." Soruyorum: Hangimiz eşimizi, kızımızı veya kız arkadaşımızı yanımıza alıp yılbaşında Taksim'e gitmeye cesaret edebiliyoruz. Alp Pamir Antrenörlük mezunlarına da el atın Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı'na; Bizler, BESYO Antrenörlük Bölümü mezunlarıyız. Özel olduğumuzu düşünüyoruz; çünkü belli bir üniversite giriş puanına ilaveten, bir dizi yetenek sınavından geçtik, 3-5 bin kişinin içinden -tabir yerindeyse- cımbızla çekildik. Binbir zorlukla okulumuzu bitirdik, Türkiye'nin geleceği olmaya karar verdik. Fakat yetkililer bizimle âdeta dalga geçiyor, iki senede bir alınan 100 kişiyle geçiştiriliyor, bize sahip çıkılmıyor. Yeter artık, vicdan diyoruz... Artık Türkiye çağ atlamak zorunda. Kötü alışkanlıkların, obezitenin çığ gibi çoğaldığı ülkemizde, biz antrenörlük mezunlarını lütfen hatırlayın, bu alanda bize iş verin. Bizi, kahve köşelerine, bize hiç uygun olmayan işlerde çalışmaya mecbur etmeyin. Bizleri, gençlerin geleceğinde, dünya çapında sporcu yetiştirilmesinde, sağlıklı bir nesil yetiştirmede değerlendirin. Akademik eğitim almış biz antrenörlere istihdam sağlayın, aksi halde bu bölümleri kapatın, gençlerin hayalleri ile oynamayın... Avrupa'ya aday Türkiyemize, bu çağda ilkokul mezunu antrenörler yakışmıyor... Mürsel Galip (Antrenörlük mezunları adına) > Adres: İhlas Medya Plaza 29 Ekim Cad. No:23 Yenibosna/İSTANBUL Tel: (0212) 454 38 22 Faks: (0212) 454 31 00