Ramazan bereketi ve huzuru

Mübarek ramazan ayı bütün güzellikleriyle yaşanıyor. Camiler, kutsal mekanlar vatandaşlar tarafından hıncahınç dolduruluyor. Hayırsever vatandaşların himmetleri sayesinde, yoksul insanlarımız, bir süreliğine de olsa rahat nefes alıyor. Ramazan bereketi kendini bütün hayatta hissettirdi. Polisiye olaylarda da bariz bir azalmanın olduğu, haber bültenlerinden ve gazetelerden anlaşılıyor. Bütün Müslümanlar memnun ve huzurlu. Ama bundan memnun olmayan, keyifleri kaçanlar da var. Uydurma haberlerle, Müslümanları rencide edenler, yanlış dini bilgilerle vatandaşın imanını çalmak isteyenler yine bildiklerini yapıyorlar. Ülkemizin, insanlarımızın rahatını kaçırmak isteyenler hep vardı, şimdi de ellerinden geleni yapıyorlar. Ama bu mübarek ayın verdiği huzur ve safiyetle, her türlü ideolojik saplantıdan sıyrılarak bir daha düşünmek lazım. Bugünün Türkiye'si, önceki hükümet dönemine göre daha iyi değil mi? Ekonomi, yatırımlar, piyasadaki canlılık, vatandaşın duyduğu güven daha mı kötü? Ülkemizin itibarı, vatandaşımızın saygınlığı daha mı geriye gitti? Sağlık ve eğitim alanında iyileştirmeler olmadı mı? Bazı eksikliklere rağmen, yöneticilerimiz iyi niyetle, canla-başla çalışmadı mı? Bunları ve başka hususları etraflıca düşünüp, vicdanımıza danışalım. Ülkemizin daha da ileriye götürülmesi için biz de elimizden geleni yapalım. Yapılanlara mani olanlardan olmayalım. Terör belasını ve diğer bazı sıkıntıları da aştığımız zaman bu güzel ülkemizi kim tutabilir ki? Bu mübarek ayda bir daha düşünelim. Hep beraber yaşadığımız bu ülke için güzel işler yapanları takdir etmeyi de bilelim... ------- > Hastaya yapılan iki ayrı muamele Sağlık Bakanlığı'na; 1931 doğumlu, Bağ-Kur emeklisi bir vatandaşım. Gözümde katarakt vardı, İzmir Devlet Hastanesi'ne gittim. Bir ilaç damlattılar, iki ay sonra kontrole gel dediler. İki ay sonra gittim, yine bir damla ile geçiştirip, 5 ay sonrası için kontrole çağırdılar. Gözümdeki katarakt için ameliyat olmam gerekirdi, ama 7 ay böyle geçiştirildi. Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Tire Devlet Hastanesi'ne gittim, hiç oyalamadan, anında lazerle operasyon yaptılar. Allah öyle doktorları eksik etmesin... Tire Devlet Hastanesi yetkililerinin bu duyarlılıkları, işi kolaylaştırmaları, vatandaşı oyalamamaları beni çok memnun etti, duygulandırdı. Demek ki istenince oluyormuş. Vatandaşı oyalayan, sürekli ileri tarihler veren bazı doktorlara örnek olsun, Bakanlık da görevini hakkıyla yapan fedakâr doktorları diğerlerinden ayırsın, takdir etsin diye bunları yazdım. Umarım herkes gereken dersi alır... > Ahmet Mısırlı-Ödemiş/İZMİR -------- > Yetkililer daha duyarlı olmalı İstanbul Müftülüğü'ne; 29.09.2006 günü, Çekmeköy-Ümraniye'den, Eyüpsultan Camii'ne aktarmalı olarak otobüsle Cuma Namazı kılmak için gittim. Cami dolmuştu, avluda onlarca kişi birikmişti. İnsanlar yer bulabilmek için içeriye girmek istiyor, 10'dan fazla güvenlik görevlisi buna mani oluyordu. Dışarıda namaz kılmak için kilim, vs. de yoktu, içeriye de kimse kilim almak için giremiyordu. Caminin dış tarafında bir tarafta polisler, bir tarafta da kadınlar vardı. Dışarıda kalan 10 vatandaş, büyük kağıt satan kişilerden kağıt satın alarak saf tuttuk ve huzurlu bir şekilde Cuma Namazı kıldık. Orada vatandaşlara yardımcı olacak, vatandaşın huzurlu bir şekilde namaz kılmasını sağlayacak cami görevlileri bulunacakken, güvenlik görevlileri vardı. Anlamadım!.. > Metin Taşdoğ-ÜMRANİYE ------- Tel: 0 212 454 38 22 Fax: 0 212 454 31 00