Romanya'daki cami kurtuldu ya Rumelihisarı'ndaki!..

A -
A +

Romanya'da tarihi bir caminin diskotek yapıldığına dair haberi görünce hepimiz çok üzülmüştük. Birkaç gün önce aynı cami ile ilgili başka bir haber vardı. Gösterilen tepkiler ve Müslüman cemaatin girişimleri sonucu Köstence valisi olaya el koymuş. Cami diskotek yapılmaktan kurtarılmış. Oradaki cemaat camiyi satın alıp eski haline getirecekmiş, ibadete açacakmış. O duyarlı insanlara da, isminden gayri müslim olduğu anlaşılan Köstence valisine de ne kadar teşekkür edilse az... Ama yanıbaşımızda bir cami daha var. O da benzer şekilde kullanılıyor. Her akşam çeşitli şarkıcılar adeta anadan üryan konser veriyor. Bunların dansçıları "bir zamanlar cami olduğu herkesçe bilinen" yerde, minare kalıntısının yanında, diskotekte yapılan figürleri sergiliyor. Bunları da yüzlerce elit(!) kişi orada alkışlıyor, yüzbinlerce kişi de televizyonlarda seyrediyor. Bunun uygunsuz olduğuna dair haberler de zaman zaman yapılıyor. Üstelik burası da tarihi bir cami, üstelik bu cami İstanbul'un Fethi'nin ve Fatih'in hatırası, üstelik Rumeli Hisarı gibi eşsiz bir tarihi mekanda, İstanbul'un en güzel bir yerinde ve yetkililerin teşvikleriyle... Konser vermek, şarkı söylemek için başka yer mi kalmadı? Bu utançtan kurtulmamız için Köstence'deki Müslüman cemaat ve Köstence valisinin devreye girmesi mi gerek?.. Derece ve kademelerimizi istiyoruz Milli Eğitim Bakanlığı'nın dikkatine; 1990-1994 yılları arasında özel okul müdürü olarak çalıştım. O yıllar arasında verilen bir derecelik artıştan ve çalıştığım yıllardaki derecelerimden yararlanamamaktayım. Özel okul müdürlüğüne atamayı bakanlık onaylarken ve teftişlerini bakanlığımız müfettişleri yaparken, devlet memuru olarak her türlü ceza ve ödülü veriyor.1997 yılında geriye dönük beş yıllık sicil not ortalamama göre takdirname aldım. Ancak derece ve kademe artışına geldiği zaman bizleri memur olarak görmüyor. O yıllara ait iki derece ve bir kadememin tarafıma verilerek mağduriyetimin giderilmesi mümkün mü? Mümkünse ne yapmam gerekir? ¥ Bir Grup Derece Mağduru Özel Okul Çalışanları Adına Eğitim yaz-boz tahtası mı? Ne olacak bu öğrencilerin durumu? Yazboz tahtası haline çevrilen eğitim sistemi, yukarıdan inme emir ve yönetmeliklerle iyice laçkalaştırıldı. Bunun önüne geçip dur diyecek yok mu? Nasıl bir nesil yetiştirilmek isteniyor? Hâlâ şu andaki duruma bakılarak akıllanılmayacak mı? Ülkemizi nasıl bir gençliğe emanet edeceğiz? Bilgisiz, beceriksiz ve sorumsuz bir kitleye mi? Bunun sorumluları kimler acaba? Şu anda sınır kapılarını açsanız; 'herkes serbest, isteyen istediği yere gidebilir' deseniz Türkiye'de kaç kişi kalır? Bir düşünün; bir şeye karar verilecekse, ya o şey yaşanılmalı veya yaşayanlardan bilgi alınmalı. Oturduğun yerden ahkâm kesersen olacağı budur. Eğitim Şûrası, ilgilendiği her bölümün ve öğretimin değerli öğretmenlerinden seçilmeli veya her köy, kasaba, ilçe ve il kendi şûralarını belirlemeli. Ama ne gezer. Birileri çok biliyor ya! Onlar bizi kurtaracak ya! Efendiler, lütfen bizi bırakınız, eski halimizden memnunduk! Bizim anlayamadığımız bir konu da şu: Yıl sonu ortalamaları liselerde geçen yıllarda 2.00 iken, bu yıl birden bire 2.50'ye çıktı, neden? Bu olay eşitlik ilkesine aykırı değil mi? Sizce bu çelişkili değil mi? MEB bu soruna çözüm bularak, bunca mağdur öğrenciye yeni bir ortalama yükseltme hakkı vermeli, ya da ortalamalarını eski durumlarına getirerek yeni bir hak tanımalıdır. Eğer ki devletine küskün bir yeni nesil istemiyorlarsa! ¥ Rumuz: MİR Daha dikkatli olamazlar mı? Ben Antalya'da oturuyorum. Antalya'da dolmuşlar trafiği aksatıyor. Durak harici yolcu indirip bindiriyorlar. Birçok kazaya sebep oluyorlar. Buradan dolmuşculuk yapan insanlara sesleniyorum: Daha dikkatli olsunlar. ¥ İsmi Mahfuz - ANTALYA

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.